Değerli okuyucularımız, ülkemizin önde gelen ilim, fikir ve dava insanlarından Prof. Dr. Süleyman Doğan ile insana, aileye, topluma, eğitime, hayata, hakikate, akademiye, üniversiteye bakışı üzerine gerçekleştirdiğimizin mülakatın ikinci bölümüyle yeniden huzurlarınızdayız.
GYY İbrahim Ethem Gören Sultan Köşesi nde Prof. Dr. Süleyman Doğan ile hasbihal ederken
İbrahim Ethem Gören: Süleyman Hocam, merhum cumhurbaşkanımız Turgut Özal ile hukukunuzdan bahsediyordunuz;
Prof. Dr. Süleyman Doğan: Merhum Özal çok babacan biriydi. Pakistan`a Ziya Ü l-Hak`ın cenaze namazına geldiğinde kendisiyle görüştük, bana sarıldı 'Süleyman, aferin sana, çok güzel haberler çıkartıyorsun' diyerek tebrik etti ve alnımdan öptü. Bu davranıştan dolayı çok memnun kalmış ve adeta motive olmuştum. 
Sn. Cumhurbaşkanımızla da hukukunuzu bilirim;
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan`ı Refah Partisi İstanbul İl Başkanlığı`ndan beri tanırım. Kendisiyle söyleşi yaptım ve gazetelerde yayınlandı. 
Eski Başbakan ve önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile de tanıştım. 2002 yılında başbakanlık görevine geldiğinde merhum Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş ve Prof. Dr. Ahmet Akgündüz ile birlikte tebrik ziyaretine gitmiştik. 
Eski başbakanlardan merhum Yıldırım Akbulut ve Mesut Yılmaz`ı da tanıdım. 
Her ikisine de rahmet niyaz ediyorum.
Yine eski başbakanlardan Tansu Çiller, Ahmet Davutoğlu ve Binali Yıldırım`ı da tanıdım. İnsan, muhabir ve yazar olunca politikacılarla şöyle veya böyle tanışıyor. 
Yurtdışı muhabirliği yaptım. Pakistan Cumhurbaşkanı merhum Ziya-ül Hak, Başbakan Benazir Butto ve Nevaz Şerif ile de tanıştım ve kendileriyle mülakatlar yaptım. 
Azerbaycan, Sovyetlerden ayrıldıktan sonra kurucu Cumhurbaşkanı Ebul Fez Elçibey ile Bakü`de Halk Cephesi`nin genel merkezinde uzun uzun söyleşiler yaptım. Yine vefâtındran iki ay önce Ortadoğu Gazetesi`ni ziyarete gelen Elçibey ile son söyleşiyi gerçekleştirmek bendenize nasip oldu. Azerbaycan`ın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev`in babası merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev ile de söyleşi gerçekleştirdim. Politikacılarla epey yakından tanıma imkânım oldu.
Prof. Dr. Süleyman Doğan
Zatıâlinize Gagauz Özerk Cumhuriyeti Meclisi tarafından devlet nişanı takdim edildi. Bu nasıl oldu?
Sovyetler Birliği dağılırken Türklerin yaşadığı hemen hemen tüm bölgeleri gazeteci olarak dolaştım. Türk Cumhuriyetleri ve Moldovya, Ukrayna ve Rusya başta olmak üzere pek çok ülkeye geziler yaptım. 1993 yılında Moldovya`ya bağlı Gagauz Özerk Cumhuriyeti`ne gittim. Orada Gagauz Özerk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mikail Kendigelen ve diğer devlet yetkilileri ve halkla söyleşiler yaptım ve Gagauz Türklerinin sorunlarını dile getirdim. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Gagauz Cumhuriyeti`nin su problemini çözdü. Gagauz bölgesi ile ilgili gazetelerde günlerce süren yazı dizileri yayınladım. Gagauzların problemini dile getiren Türkiye`de sayılı gazetecilerden biri oldum. Gagauz Özerk Cumhuriyeti Meclisi yaptığım yayınlardan ötürü beni, dönemin Cumhurbaşkanı Demirel`i ve bazı gazetecilere devlet yüksek madalyasıyla taltif etti, ayrıca vatandaşlık belgesi verdiler ve kimlik çıkarttılar.
Süleyman Doğan Devlet Bahçeli ile
Devlet Bahçeli`yi unutmayalım!
Devlet Bahçeli ile de tanıştım, mülakatlar yaptım. Sn. Devlet Bahçeli`yle gerçekleştirdiğim söyleşilerim Ortadoğu gazetesinde yayınlanmıştır. Uzun yıllar Ortadoğu gazetesinde köşe yazarlığı yaptım. Gazete kapanıncaya kadar yazılar yazdım. 
Ben de bir dönem Ortadoğu gazetesinin edebiyat-sanat sayfasının yönettim. Ortadoğu`dan sonra hangi mecralarda yazdınız?
Yeni Şafak, Türkiye, Yeni Akit, Akşam, Yenibirlik, Analiz, Star ve Gün ışığı (Elazığ-mahalli) gazetelerinde haber, söyleşi ve köşe yazılarım yayınlandı. 
Dergiler;
Aylık dergilerden Eğitim Bilim, İslami Edebiyat, İslam, Tarih ve Düşünce, Türk Dünyası, Tarih Kültür, Ekovitrin, Türk Edebiyatı, Millî Şuur, Bizim Külliye haftalık dergilerden Yörünge, Cuma, Gerçek Hayat ve Biyografi Analiz dergilerinde yazılar yazdım. 
Doktoranız Eğitim Bilimleri üzerine; Bu meyanda çocuk ve yetişkin pedagojisi alanındaki çalışmalarınız için büyükçe bir paragraf açalım;
Efendim, Azerbaycan`da 1994 yılında Milli Eğitim Bakanlığı`na bağlı Bakü Türk Lisesi`nde (sınavı kazanarak gittim) öğretmenlik yaparken maarifin ve dolayısıyla pedagojinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha idrak ettim. Bu nedenle pedagoji alanında doktora yapmayı kafama koymuştum. Azerbaycan`ın en köklü, asırlık çınarı olan Nasrettin Tusi adına Azerbaycan Pedagoji Ü niversitesi`nde doktora öğrencisi alınacağını bu nedenle sınav yapılacağını öğrendim. 
Sınavı hangi kurum açmıştı?
Azerbaycan İlmi Tetkikat Enstitüsü nezdinde sınav açılmıştı. 
Sınava kaçkişi müracaat etti?
Yüzlerce kişi; Türkiye`den gelen 500 civarında öğretmen ile birlikte çok sayıda Azerbaycan vatandaşı doktora sınavına müracaat etti. Ortalık ana baba günüydü. Sınav sonuçları açıklandı, çeşitli alanları içeren 35 doktora öğrencisinin sınavı kazandığı ilan edildi. İçlerinde bendenizin ismi de vardı. 
Sınavı Türkiye`den kazananlardan kaçı mezun oldu?
Türkiye`den gelenlerden sadece ikisi mezun olabildi ki iki kişiden biri de bendim. Doktora danışmanım hem Azerbaycan`dan hem de Türkiye`den eş danışman şartı koştu. 
Süleyman Doğan ın Azerbaycan Pedagoji Üniversitesi nden aldığı doktora derecesi
Hangi hocalar danışmanlığınızı yaptı?
Azerbaycan`ın pedagoji alanında en iyi, en meşhur ve zor hocalarından Prof. Dr. Şemistan Mikayilov ve Türkiye`de sosyoloji biliminin duayenlerinden Prof. Dr. Orhan Türkdoğan danışmanımdı. Her ikisi de akademik titizliğe sahip insanlardı. Bundan beş yıl önce vefât eden Şemistan hocam tam 14 kez doktora tezimi yeniden yazdırdı. Çok zor beğenen biriydi. 
Prof. Dr. Süleyman Doğan
Bunca yoğunluk arasında doktoranızı ne kadar sürede tamamladınız?
1994 yılında başladığım doktora tezini 1999 yılında bitirdim. Doktora tezi savunması halka açık yapıldı. Yüze yakın insan gelip izledi. Hocam Orhan Türkdoğan 1960 yılına kadar Türkiye`de de lisansüstü tezlerinin halka açık yapıldığını söylemişti. Tezimi tamı tamına üçsaat anlattım. Bir saat sorular soruldu dört saat sürdü. Jüri dışında akademisyenlerden de sorular soruldu. Hepsinin çekimleri vardır. Tezi jürisinde tanışman hocamla birlikte 15 kişi vardı. Biri gelemedi. 14 kişinin hepsi savunma sonunda jüri sandığında gizli oylarına verdiler. Hamdolsun 14 jüri üyesinin hepsinin müspet oyunu alarak doktor oldum. Eski Sovyet sisteminde olduğu gibi bir doktora merasimi yapıldı. Tez konum: 'Adaletli Devlet Başkanlarının Ortaöğretim Öğrencileri Ü zerinde Millî ÖvünçDuygusunu Şekillendirmesi' başlığını taşıyordu.
Sayın hocam tez konunuzu kısaca özetler misiniz?
Efendim, tezim sosyal-psikoloji yani sosyoloji ile psikolojinin alanı içinde olup felsefe, tarihi ve edebi materyaller kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Tez savunmamda geçtiği gibi tezin giriş kısmından kısaca doktora tezimi şöyle özetleyebilirim:
Lütfen;
'Böylesine önemli ve bir o kadar da aktüel konu gerek Azerbaycan`da ve gerekse Türkiye`de uzmanların dikkatini çekmiş ve konuyla bağlantılı olarak edebiyatçılar, felsefeciler, tarihçiler, pedagoglar, psikologlar ve sosyologlar araştırma yapmışlardır. Adaletli hükümdar, tedbirli devlet başkanlarının şahsiyetleri konusunda Türk Dünyasının büyük edipleri çok kıymetli eserler yazmış ve değerli fikirler söylemişlerdir. Bu bağlamda Yunus Emre, Mevlana Celalettin Rumi, Nizami Gencevi, Ali Şir Nevai, Muhammed Fuzuli, M. F. Ahundov, Neriman Nerimanov, Samet Vurgun ve diğer bilim ve fikir adamları hususi kitaplarında konuyla ilgili eserler vermişlerdir. Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, Şah İsmail, Hatayi ve başka başarılı hükümdarlar tarihe özel şahsiyetler olarak nam salmışlardır.
XX. asrın çok akıllı, tedbirli ve başarılı devlet başkanları olan Mustafa Kemal Atatürk, Turgut Özal, Haydar Aliyev ve Süleyman Demirel gibi şahsiyetler okullarda milli övünçhissinin şekillendirmesinde örnek olarak sunulmuştur. Günümüzde milletimize yön veren devlet adamlarının okullarda öğrencilere düzgün bir şekilde anlatılması öğretmenlerin önemli görevlerinden biri olsa gerekir. Geleceği hazırlanan öğrencilere kültür, edebiyat ve tarihini tanıtmak, milletlerin kendi öz değerleriyle yaşadığını göstermek ve onlara bunu kavratmak gelecekte daha az hata yapmalarını sağlayacaktır.
Prof. Dr. Süleyman Doğan
Süleyman Doğan: Ü lkelerin başarı ve başarısızlığı ülkeyi idare eden yöneticilere bağlıdır.
Ü lkelerin başarı ve başarısızlığı ülkeyi idare eden yöneticilere bağlıdır. Bu açıdan konumuz orijinal ve aktüeldir. Konuyla ilgili araştırma 5. ve 11. sınıfta okuyan ortaöğretim öğrenciler üzerinde yapılmıştır. Araştırma tarih, edebiyat, felsefe, psikoloji ve sosyoloji disiplinleri dâhilde yapılmış ve araştırma sonucunda öğrencilerin devlet adamlarımızla ilgili yeterli ve doyurucu bilgi birikimine sahip olmadıkları tespit edilmiştir. Araştırma hem Azerbaycan`daki hem de Türkiye`deki orta dereceli okullarda yapılmış ve bu seviyedeki okullarda Devlet Başkanı`nın nasıl ve ne şekilde okutulması metodu üzerinde durulmuştur.
Araştırmanın maksadına uygun olarak aşağıdaki sınıflandırma yapılmıştır.
a) Adil hükümdarlar tasvir edilmiş, edebi, tarihi ve felsefi eserlerin 5-11.sınıf öğrencilere yaş ve anlama seviyelerine göre yeniden gözden geçirilmesi.
b)'a' bendine uygun olarak tarihi, edebi ve felsefesi materyalleri seçmek ve sistemleştirmek.
c) Okullarda eğitim sistemini zenginleştirmek maksadıyla muvafık tavsiyeler vermek.
d) Eğitim gayesiyle yeni topladığımız bilgileri okul tecrübesinde geçirmek, metodik tavsiyeler hazırlayıp, öğretmenlerin istifadesine sunmak.
e) Türk Dünyasının büyük tarihi şahsiyetlerinin, devlet başkanlarının Türk Dilli Halkların, okullarda eğitimle büyüyen nesillerin milli övünçlerinin şekillendirilmesinde müstesna bir yeri vardır. Bu bakımdan müfredat programlarında tarihi şahsiyetler disiplinler arası mukayeseli olarak okutulmalıdır.
f)Öğrencilerin milli övünç(iftihar) hissini inkişaf ettirmek için bütün branşlarda ve müfredatın bütünlüğünü tamamlayacak şekilde yeniden gözden geçirilmelidir.
Bu tezin yeniliklerinden biri de şair, filozof ve yazar Nizami Gencevi`nin Türkiye`de öğrenciler üzerinde çalışma yapılarak onlara tanıtma imkânı vermiştir. Gencevi`nin İranlı (Fars) kökenli bir şair değil Mevlana gibi Türk olduğu ispatlanmıştır. Bağımsızlığını yeni kazanmış Azerbaycan için özellikle liderlik anlayışını öğrencilere öğretmek elzemdir. Onlara ancak tahsil yoluyla iyi bir model gösterilebilir.
Cemiyetin sevgi, saygı, yardımlaşma ve beraberliğini sağlamak için siyasetin ve siyasetçinin önemine dikkat çeken mütefekkir Gazali der ki: 'Ü lke otoritesinin sağlanması, insanların mutlu ve huzurlu olması, ancak maiyetindekilerin halinden haberdar bir devlet başkanı sayesinde mümkündür. Her toplumun başında bir devlet başkanının bulunması hem ferdi ve hem de içtimai bakımdan bir zorunluluktur.'  Bu bakımdan devlet başkanlarının keyfiyetleri öğrencilere öğretilmelidir.
Bu doktora tez çalışması üçbölümden oluşmaktadır:
Birinci bölümde edebiyat, tarih, felsefe, psikoloji ve sosyoloji eserleri esasında Hükümdardan Talep Olunan Esas Keyfiyetleri konu ediliyor. Bu konu içinde 'Hükümdar ve Halk, Hükümdar ve Siyaset, Hükümdar ve Adalet, Hükümdarın Sanata ve Sanat adamına karşı münasebetleri' örnekler verilerek işlendi. Mesela Fatih ve Kanuni`nin hükümdar yönleri tarih kitaplarında konu ediliyor, diğer yandan bununla bağlantılı olarak edebi (şair olarak) yönleri de edebiyat kitaplarında okutulmalıdır.
İkinci bölümde, tarih, edebi, felsefi ve sosyolojik materyaller hakkında verilen malumatlar ve onların öğrencilerin eğitiminde oynadığı rol konusunda bir takım anketler yapılmıştır. Türkiye ve Azerbaycan`daki 5-11.sınıf öğrencilerine sorulan sorulara verilen cevaplar, onların yorumları araştırmacıların ve öğretmenlerin dikkatine sunulmuştur.
Ü çüncü bölümde, 20. yüzyılda başarılı olmuş devlet başkanları ele alınarak mili övünçhissinin uyandırılması için öğrencilere modeller sunulmuştur.'
Eğitim Sosyolojisi-Süleyman Doğan
Teşekkürler; Doçentlik ve Profesörlük alanlarınız;
Pedagoji alında yaptığım çalışmalarla Pedagoji (Eğitim Bilimleri) doktoru unvanını aldım (1999). Yine, çocuk ve aile eğitimi ve aile sosyolojisi üzerine yaptığı çalışmalarla eğitim sosyolojisi alanında doçent oldum (2012). Yine, eğitim sosyoloji ve aile sosyoloji alanında yaptığım çalışmalarla profesör oldum (16 Haziran 2022). 
Uzun yıllar çeşitli günlük gazete ve dergilerde muhabir, editör ve köşe yazarı olarak çalıştınız. Bu alanda hangi meslekî kurum ve kuruluşlarda üyelikleriniz var?
Türkiye Yazarlar Birliği (1994-), Türk Felsefe Derneği (2008-), Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM, 2010-) ve Telif Hakları Derneği 2016 üyesiyim.
Prof. Dr. Süleyman Doğan uzmanlık alanlarından aile seminerinde
-İkinci bölümün sonu-
Yarın: Prof. Dr. Süleyman Doğan ile sohbet-3: Kuşak farkı zenginliktir.