İSAM'da düzenlenen ve Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Araştırma Görevlisi Dr. Naci Demirci'nin Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan anma programının açılışında Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş konuşma yaptı.
Erbaş, Raşit Küçük'ün isminin anıldığı her toplantının, İslam'ın nezaketinin hissedilmesinin bir vesilesi olduğunu ifade etti.
Küçük'ün yaptıklarıyla ve hizmetleriyle herkes üzerinde çok kıymetli etkileri olduğunu dile getiren Erbaş, şunları kaydetti:
"O, hayatıyla Peygamber Efendimiz'i hatırlamamıza vesile oluyor. Raşit Hoca'nın tayini Erzurum'a çıkmıştı. Biz onun haberini okulumuza gelmeden önce almıştık. Numan Yazıcı Hocamız, bize öyle anlatmıştı ki heyecanla onu bekliyorduk. Erzurum'a gelince de onu ziyaret ettik. O, bir rehber olarak bize yardımcı oldu. Bizi hem hayata hem de ilme hazırladı. Canımız sıkıldığında kendimizi onun yanında bulurduk. O da bizim gönlümüzü rahatlatırdı. Raşit Küçük, modern zamanların bir sahabesi gibiydi. Allah hepimize onun gibi bir Mümin olmayı nasip eylesin."
- "Bir kere bile yüksek sesle konuştuğuna şahit olmadım"
Prof. Dr. Ömer Özyurt, düzenlenen anma programlarından dolayı çok memnun olduklarını ifade ederek, "Biz onun ailesiyiz. Elbette aile hayatıyla sosyal hayat bir olmuyor. Yapılan bu ve benzeri programlar onun bizim de bilmediğimiz birçok güzel hallerini öğrenmemize vesile oluyor. Onunla tanıştığımız zamandan vefatına kadar 30 senelik bir hukukumuz oldu. Ne ailesine ne de çevresine karşı bir kere bile yüksek sesle konuştuğuna şahit olmadım. Her şeyi fazlasıyla sükunetle karşılardı. Bu, ondan öğrendiğim en önemli hususlardan biridir. Kendisini bir kez daha rahmetle anıyorum." diye konuştu.
Prof. Dr. Mahmut Kaya, vefanın ahlaki ve insani olarak çok kıymetli bir erdem olduğunu, Raşit Küçük'le ilgili düzenlenen bu programın vefanın çok güzel bir örneği olduğunu belirtti.
Kaya, toplum ve aile arasında vefasızlıktan hep şikayet edildiğini hatırlatarak, "Hem ilahiyat hem imam hatip nesli, toplumdaki bu şikayetlenme halini ortadan kaldırmış durumdadırlar. Onlar, vefalı ve cefakar bir nesildir. Hem ilmi hem ahlaki niteliklere sahip bu nesil, geleceğe yönelik ümidimizim artmasına vesile oluyorlar." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. İsmail Yiğit de Raşit Küçük'le 1981'de tanıştıklarını, Küçük'ün yaptığı hizmetlerle kendisinden herkesin haberdar olduğunu söyledi.
Yiğit, Küçük'ün kendileri için bir "rehber hoca" olduğunun altını çizerek, "İstanbul'a geldiğinden beri onunla hep yakın olduk. O, hepimizin ağabeyiydi. Arkadaşlarla birlikte onun etrafından toplanır, çalışmalar yapardık. Bir gazetenin ramazan sayfasını da beraberce hazırlamıştık. Onunla hep güzel işlere imza attık." dedi.
- "Herkesin hayatına dokunan kıymetli bir hocamızdı"
Prof. Dr. Ahmet Özel, Raşit Küçük'ün hem konuşması hem de susmasıyla etrafında olan herkes için güzel bir örneklik teşkil ettiğini, onun çok kuvvetli bir hatip olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Ahmet Turan Arslan ise Raşit Küçük'ün davet edildiği her meclise katıldığını ifade ederek, "O, her haliyle nazik birisi olduğu için, sağlığını bozmasını rağmen hiç kimseyi reddetmezdi. Onu tanıyıp da ona karşı muhabbet duymayan birisinin olduğunu düşünemiyorum." diye konuştu.
- Raşit Küçük hakkında
Antalya Akseki'de 1947'de doğan Raşit Küçük, Konya Yüksek İslam Enstitüsünden 1970’de mezun oldu. Küçük, doktorasını "Kur'an ve Sünnette Sevgi Kavramı: Özellikle Allah Sevgisi" adlı teziyle Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde tamamladı.
2011-2014'te Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı yapan ve buradan emekli olan Küçük, aynı yıl başladığı İSAM Başkanlığı görevini Eylül 2022'ye kadar sürdürdü.
İstanbul'da 22 Kasım 2022'de vefat eden Küçük, Fatih Camii Haziresi'ne defnedildi.