Mesleğinin son temsilcilerinden olduğunu ve ilerleyen yıllarda kaybolacağını ifade eden Özkaya, "Eskiden şehirde 25-30 civarında külek ustası vardı. Teknoloji ilerledikçe mesleğin ustaları başka işlere yöneldi. Yeni çıraklarda yetişmiyor hatta çırak gelse dahi öğrenmek istemiyor çünkü bu iş artık para kazandırmıyor” dedi.
Pekmez saklama kabı olarak kullanılan ve söğüt ağacından yapılan külek üretimi pekmez sezonunun hemen öncesinde hummalı bir şekilde sürdürülüyor. Plastik kaplar yerine tercih edilen ahşap küleklere konulan pekmezler, sağlıklı ve uzun süre muhafaza ediliyor. Kapağı, gövdesi ve deseni ayrı ayrı yapılan külek, uzun uğraşlar sonucunda tamamlanıyor. Farklı aşamalardan geçen küleklerden günde 200 adet üretilebiliyor. Meşakkatli aşamaların geçen külekler, Türkiye’nin dört bir tarafına ve yurt dışına ihraç ediliyor. Pekmez üreticilerinin vazgeçemediği külek sadece Kilis’te üretiliyor. Pekmez sezonu öncesinde yoğun bir şekilde üretilen külekte, hem el hem ayak aynı anda kullanılıyor.
‘‘Teknolojiye yenilmemek için sabah akşam çalışıyorum’’
Külek Ustası Mehmet Ali Özkaya, külekçiliğin baba mesleğinin olduğunu ifade ederek, ‘‘Yaklaşık olarak bu mesleği 52 yıldan beri ilk günkü aşk ile yapıyorum. Daha önce bu meslekte çok fazla çırak yetişirdi. İlerleyen teknolojiden dolayı ustalar başka işlere gitti, meslekte bitti. Günümüzün teknolojisinde bu işe çırak talebi olmadığından dolayı eleman yetiştiremiyoruz. İlerleyen yıllarda bizde teknolojiye yenilerek işi bırakmak durumunda kalacağız. Eskiden talep çok fazlaydı ve pekmez küleğinin 5 kilogram olanlarından yapardık. Şimdi ise 700 gram ve daha küçüğünü çıkarmaya başladık’’ şeklinde konuştu.
‘‘El ve ayak aynı anda çalışıyor ’’
El ve ayak uyumu ile üretilen külekler günde 200 adet üretebildiğini söyleyen Özkaya, ‘‘Bir kişi el ve ayağını çalıştırarak günde sadece 200 külek yapabiliyor. Yapılan pekmez küleği soğuk iklimi olan il ve ülkelere gidiyor. Şu anki yapmış olduğumuz külekler, Tokat’a gönderilecek. Zahmetle yapılan külekler iç piyasa ve Avrupa’ya gönderiliyor’’ ifadelerini kullandı.
‘‘30 esnaftan 3’e düştük’’
Özkaya, daha önce kentte 25-30 külekçi esnafı bulunduğunun altını çizerek, “Şu anda 30 esnaftan 3 esnafa kadar düştük. Külek pekmezini söğüt ağacından yapıyoruz. Son zamanlarda bazı arkadaşlarımız kayın ağacından yapanlar var. Ama özelliği söğüt ağacından külek yapmaktır. Herkes doğallık arıyor, pekmezin doğal olarak konduğu kap, külektir” diye konuştu.