Para kazanmak ve iş kurmak isteyen insanlar en doğru iş için bilgi ve sermayesine göre karar almaları gerekir. Parası olup iş kurmak isteyen insanın o işi yürütmesi mümkün değil. Bilgi olmadan işe girmek şans oyununda kazanma ihtimali kadar düşük, buna girişim demek yerine bahis demek daha doğru olur. Bazı insanlar akşamdan sabaha kadar iş konusunda karar değiştiriyor. Genelde insanlar kolay, risk almadan hızla zengin olmak istiyorlar. Hızla zengin olanların ve olmak isteyenlerin sonu hep hüsran oluyor.
Para kazanmak isteyen hevesli insanlar, diğer uyanıklar tarafından tuzağa çekilerek kandırılıyor, bütün paraları boşa gidiyor. Bir işletmede para kazanmak en az altı ay ile üçyıl zaman ister. Hevesli ama plansız olması sonuca ulaşmadan havlu atmasını, plansız ama hevesli insanlarında emekleri heba oluyor.
İş yapmak isteyenler araştırma yaparken her önüne gelenden tavsiye istiyor. Bu durum hasta olan bir insanın doktoru gitmek yerine hacı, nene tavsiyesi ile tedavi olmaya ve ilaçkullanmasına benzer. Bize araştırma yapmak, öğrenmek yerine başka birini taklit etmek daha kolay gelir. Ahmet in oğlu bu işe girdi bizde girelim. Mehmet in oğlu bu işte iflas etti sakın girme şeklinde oluyor.
Dışarıdan işin görünüşüne bakarak çok kolay olduğunu zannediyorlar. 'Ne var ki ben de yaparım' diyerek işe giriyor. Oysa birinin bir işte başarıyı yakalayarak, para kazanarak zengin olması sizin de başarılı olacağınız anlamına gelmiyor. Birini motive ederken 'Oğlum o salak yaptıysa sen de yaparsın, sen ondan daha mı salak mısın?' diyerek başarısızlığı garantilemek doğru değildir. İşletmecilikte başarılı olmak teknik, yönetim bilgisi ve kişisel gelişim olarak üçe ayrılır. En basit yönetim bilgisi olarak finansman yönetimi, muhasebe, organizasyon, vergi ve hukuk bilgisi olmalı. Size akıl veren insanın bilgisine, eğitim ve deneyimli olmasına bakın. Ondan sonra sormak ve dinlemek gerekir.
Diğer taraftan girişim yapmak için her şeyin mükemmel olması ve piyasanın iyi olmasını bekleyenler aslında başaramama korkusu yaşıyorlar. Bir konuda her şeyi bilmek ve hazır olmasını beklemek, kendi kendini korkutmak ve ertelemekten başka sonuçgetirmiyor. 'Bu ülkede iş yapılamaz, başka ülkede olsa zengin olurdum' diyenler oluyor, onlara bende ' Tutan mi var paşam, o kadar kendine güveniyorsan git orada yaşa' diyorum. Bu tip insanlar nereye giderse gitsin orada da şikayet edecek bir neden bulur ve yine iş yapmaz. Bizde 'Kervan yolda süzülür' diye atasözü var. İşe başlamadan mükemmel olmak, doğru yol almak mümkün değil.
Gelelim şimdi sektöre göre hangi insanlar girişim yapmalı, ona bakalım.
1. İmalat sektörü: Bilgisi ve parası olanlar için imalat yapmak üzere işletme kuran girişimci ya da işletmeci adayları için en çok para kazanma fırsatı sunar. İmalat sektöründe üretilen ürün satış kanalları ve ihracat ile dünyanın her yerinde ürün satışı yapmak ve para kazanmak mümkün. Milyarder olmak isteyenler ihracat yapmayı düşünsünler. Ancak üretim yapılan yer küçük atölye tarzı olduğu gibi fabrika olarak endüstriyel tesisler olarak çok değişken sermaye ihtiyacı olur. Bu rakam 100.000 TL`den başlar 10.000.000 TL`ye kadar çıkar. Tabii ki burada milyar TL isteyen işletmelerde var.
2. Ticaret yapmak: Param var ama ne iş yapsam, bir mesleğim de yok diyenler için en mantıklı olan iş tabii ki ticaret yapmak. Küçük çaplı bulunduğun ilçe, şehir, ülke ve dünyada ticaret yapma isteğini ve ticaret yapılacak sektöre göre sermaye durumunu da göz önüne alınarak 10.000 TL`den başlayan milyarlarca kadar değişiklik gösterir. İsteyen mikro ticaretle başlar ve sonradan işi büyütür. Ü retenden al, alıcıya sat ve para kazan. E-ticaret, sosyal medyada ticaret yapmak, bayilik sistemi kurmak, toptancılık, perakende gibi çok farklı iş modeli oluşturmak mümkün.
3. Hizmet sektörü: Bilgisi olan ama parası olmayan insanlar, eğitim, araçlık, iş takibi, satış yapmak gibi sermaye olmadan para kazanır. Emlak danışmanı, temizlik, kuaför hizmetleri gibi küçük sermayeli işler. Yapılabilir. Tabii ki hizmet sektöründe havacılık, nakliye, sağlık, estetik gibi yüksek yatırım isteyen alanlar da var.
Hizmet sektöründe kar marjı yüksektir fakat kısıtlı bölgede faaliyet gösterir. Oysa ticaret ve üretimde paketleme yapılarak başka alanlara taşınması mümkün olduğu için bütün dünya sizin pazarınız olur. Ticarette düşük kar marjı ama devir yüksek, üretimde kâr marjı da yüksek, devirde. Devir bir ürünün belli bir zamanda kaçdefa satıldığına bağlı olarak değişir.
Yatırım yapmak: Maaşlı çalışanlar ve işletmelerde doğrudan kazançsağlayanların gelirin bir kısmını ticaret ve yatırıma ayırarak gelir elde etmesi gerekiyor. Eğer işletmede oluşan gelir ve maaşını geçimini sağlamak için harcarsa ilerleme ve büyüme sağlanamaz. Ne zaman ki yatırımdan gelen para ile giderini karşılayacak durumu gelir o zaman zengin olmaya başlar ve büyür. İşletme dışı gelir kaynakları, finansal yönetim ve yatırımlardan, pasif gelir kaynakları, aktif yatırım ve aktif gelir kaynaklarını aktif etmek daha kısa zamanda itici güçoluşturur ve daha çabuk büyür.
Yatırım ile ticaret arasındaki fark elde tutma sürecine bağlıdır. Örnek olarak gayrimenkul aldıktan sonra 1 yıl içinde satılırsa gayrimenkul ticareti, bir yıldan fazla elde tutarak satış yapmış olmak, yatırım yapmış demektir. Ü lkelerde Ticaret ve Sanayi Bakanlığı var, niye? Çünkü para orada. Hizmet Bakanlığı var mı?