Son şampiyon Galatasaray için 2018-19 sezonunun ilk devresinde kâbus gibi geçti. Sakatlıklar, cezalar, ligde ve Şampiyonlar Ligi`nde hedefin uzağında kalmak sarı kırmızılara gönül verenleri üzdü. Bütün bunların üstüne yönetimin güven vermekten uzak, çözüm üretmeyen, vizyonsuz tavrı taraftarı umutsuzluğa sevk etti. Son üçayı yaşanmamış sayıp, beyaz sayfa açmak isteyen sarı kırmızılı taraftarlar büyük bir sabırsızlıkla ara transfer döneminin başlamasını ve gerekli bölgelere yapılacak takviyelerle moral bulmayı umut etti. Beklenen gün geldi ilk devre tamamlandı ama beklenen huzur gelmedi.

`height=

Serbest kalma maddesini biliyorlardı ama önlem almadılar

Sarı kırmızılı camia ilk yarının tamamlanmasının ardından yepyeni krizi kucağında buluverdi. Galatasaray`ın geleceği olarak bakılan 2000 doğumlu Ozan Kabak`ın sözleşmesinde 7.5 milyon avroya serbest kalır maddesi olduğu haberi medyaya düştü. Ozan isterse kontratındaki bu maddeyi işleterek söz konusu rakamı veren bir takımla anlaşabilir. Galatasaray ın eli kolu bağlı. Bu durum taraftarda Dordmund ve Inter başta olmak üzere pek çok Avrupa kulübünün yakından izlediği gençfutbolcunun takımdan ayrılabileceği endişesi yarattı. Yönetiminden konuyla ilgili yapılan açıklama endişeleri gidermekten çok artırdı. Resmi siteden özetle, yeni sözleşme için teklif yapıldığı ancak kabul edilmediği belirtilerek, gençfutbolcu takımda kalma kararı verirse yönetimin sözleşme şartlarını iyileştirme ve serbest kalma maddesini kaldırma konusunda masaya oturmaya hazır olduğu ifade edildi ve sorumluluk 18 yaşındaki futbolcunun sırtına yükledi. Yönetimin açıklamasının aksine samimi bir teklif yapmadı, 220 bin TL kazanan futbolcuya 250 bin TL teklif etmek aslında 'git' demektir. GS yönetimi oyuncunun kalmasından yana olsa daha gerçekçi bir teklif sunardı. Ama bunu yapmadı. Gençfutbolcuyu gözden çıkaran yönetim Ozan`dan kazanacağı 7.5 milyon avroyu yeterli görüyor ama taraftar tepkisinde korktuğu ayrılma kararını 18 yaşındaki bir gencin üstüne yüklemek istiyor.

Ozan`ın takıma vefası ve sevgisi var

Ozan için serbest kalma bedelini ödemeye hazır pek çok kulüp var. Bu potansiyelde bir futbolcu için bu rakam düşük. Ozan`a da 2-3 milyon avro imza vererek bu transferi tamamlamak İtalyan, Alman, İngiliz ve İspanyol kulüpleri için harika yatırım olur. GS yönetimi 7.5 milyon avroyla bugün için rahatlar ama 1-2 sene sonra 20 milyon avrolar kazanacağı bir yeteneği ucuza kaptırmış olur. Günlük düşünen zihniyet bunu önemsemeyecektir. Zamanı gelince ve değeri bulununca satılmayacak futbolcu yoktur. Bu nedenle Ozan`ın satılması doğal. Ancak bu şatlarda satılması kulübün aleyhine olur, suçu 18 yaşındaki futbolcuya atmak da gençfutbolcu ve cami arasında yara açmaktan başka işe yaramaz. Ozan Kabak, altyapısından yetiştiği Galatasaray`a büyük sevgi ve vefa duyuyor. Teknik Direktör Fatih Terim`in ABD tatilinin ardından özel olarak görüşmek istediği Ozan, makul bir teklif karşısında yeni sözleşmeye ikna olacaktır. Gençstoper yakın bir gelecekte takımdan ayrılıp Avrupa liglerinden birinde oynayacağını çok iyi biliyor ama bu gidişin kırgınlık yaşanmadan ve kulübe çok daha fazla kazandırarak olmasını istiyor. Ozan`ın GS`de kalıp kalmayacağı kendisinin kararından çok, yönetimin yaklaşımına bağlı.

Burak Yılmaz, Güneş`le parlar

`height=

Kariyerinde dört büyük kulübümüzün formasını giyen iki futbolcudan biri olan Burak Yılmaz, taraftarı olduğu Beşiktaş`a geri dönmek için gün sayıyor. 33 yaşındaki futbolcu 2 milyon avro alacağından vazgeçerek bonservisini bedelsiz alma konusunda Trabzonspor`la anlaştı. Siyah beyazlılar 2.5 milyon avro yıllık ücretle Burak`ı kadrosuna katabilecek. Golcü futbolcunun oynadığı takımlarda büyük aidiyet gösterdiğine tanık olduğumuz için Beşiktaş macerasının da başarılı geçeceğini tahmin etmek zor değil. Trabzonspor`da uyumlu çalıştıkları Şenol Güneş`le yeniden bir araya gelecek olması da bir başka avantaj. Bütün bu olumlu havanın aksine siyah beyazlı tribünler Burak`ı bağrına basma konusunda çekimser. Geçmiş yıllarda oynanan bir GS-BJK maçında penaltı pozisyonunda hakemi aldattığı gerekçesiyle Burak`ın takıma dönmesine sıcak bakmayan bir grup BJK taraftarı var. Maçın içinde yaşanan anlık bir olayı aforoz gerekçesi yapan siyah beyazlı taraftarlar bu konuda haksız. Ayrıca Burak gerek GS, gerek Trabzonspor forması giyerken BJK taraftarı olduğunu söyledi ama formasını giydiği kulübüne de elinden gelenin fazlasını yaptı. Büyük bir aidiyet duygusuyla hareket eden golcü futbolcu siyah beyazlıların gol sorununa çözüm olur. Önemli olan da bu.

Liverpool koptu gidiyor

`height=

Alıştığından uzak kalmak mutsuzluk getirir. Geçmişinde 18 lig şampiyonluğu, 5 şampiyonlar ligi, 3 uefa kupası 4 süper Kupa zaferi bulunan Liverpool tam 29 yıldır Premier Lig`de şampiyon olamıyor. Çeyrek asrı aşan şampiyonluk hasretini dindirme hedefiyle sezona başlayan İngiliz kulübü, Jurgen Klopp yönetiminde bu hayali gerçekleştirme yolunda emin adımlarla ilerliyor. Premier Lig in 20. haftasında Anfield Road`da konuk ettiği Arsenal i 5-1 mağlup eden Merseyside ekibi, yeni yıla namağlup ve en yakın rakibinin 7 puan önünde lider olarak girdi. Firmino, Mane, Muhammed Salah`ın önderliğinde sergilediği futbolla Kevin Keegan, Kenny Dalglish, Greame Souness gibi yıldızlarla şampiyonluklara ambargo koyduğu 80`li yılları hatırlatan Liverpool`u bekleyen 18 zorlu maçdaha var. M.City, Chelsea, Tottenham gibi dev rakipler son haftaya kadar şampiyonluk yarışından kopmak istemeyecektir. Geleceğin ne getireceği yaşanmadan bilinemez ama her hafta Anfield Road`ı dolduran 53.000 Liverpool taraftarı kulübün simgesi 'You`ll never walk alone/Asla yalnız yürümeyeceksin' şarkısını şampiyonluk kutlamaları sırasından coşkuyla söylemeye hazır.

Rick Pitino`nun Giannakopoulos`la imtihanı

`height=

NBA ve Avrupa basketbolu arasında oyuncu alışverişi sıkça yaşanır ancak koçtrafiği pek yaşanmaz. Basketbola bakış açısının, oynanan basketbolun farklı olması, yapısal farklar gibi nedenlerle üst düzey koçlar Avrupa takımlarını tercih etmez. Geçtiğimiz hafta bu durumun bir istisnası yaşandı bir NCAA efsanesi Rick Pitino Yunanistan`a gelerek, yeni Panathinaikos koçu olarak göreve başladı. NCAA`de Providence, Kentucky, Louisville, NBA`de ise Knicks ve Celtics takımlarını çalıştıran Kentucky ve Louisville ile NCAA şampiyonluğu yaşayan, üçayrı takımla NCAA Final Four`u oynayan tek koçolan Rick Pitino, kendi söylemiyle 41 yıllık koçluk kariyerinde ilk kez sene ortasında bir takım devralarak Panathinaikos`un başına geçti. Yeni takımıyla ilk sınavını Euroleogue`de CSKA Moskova karşısında veren Pitino, Rus takımı karşısında galip gelerek güzel başlangıçyaptı. Ancak Amerikalı koçu bekleyen bir tehlike var. Yunan ekibinin çılgınlıklarıyla ünlü başkanı Dimitris Giannakopoulos takıma müdahale etmeyi seven biri. Rick Pitino ise işine karışılmasına izin vermez. Başarısız sonuçlar alınması halinde ikilinin bir gerginlik yaşaması kuvvetle muhtemel. Bakalım o durumda iki taraf da sükû netini koruyabilecek mi?

Hakan Çalhanoğlu tabuları yıktı

`height=

Dünya çapında 500 milyar dolarlık bir hacme ulaşmak futbolu bir spordan çok bir endüstri haline getirdi. Eskisi gibi kulübe büyük aidiyet duyan, forma aşkını paranın üstünde tutan futbolculara rastlayamaz olduk. Rakip takımdan yapılan astronomik teklifi elinin tersiyle itip 'bizi sevenleri üzmeyelim' diyerek çok daha az miktara takımına imza atan Metin Oktay gibi Galatasaraylı, Hakkı yeten gibi Beşiktaşlı, Lefter Küçükandonyadis gibi Fenerbahçeli yok artık. Devir daha fazla kazanmak için herkese mavi boncuk dağıtan tüccar futbolcuların devri. Böyle bir ortamda Milan forması giyen milli futbolcumuz Hakan Çalhanoğlu, TRT`ye verdiği röportajda futbolun romantik tarafının tamamen yok olmadığını gösterircesine açıklamalar yaptı. Zaman zaman sosyal medya hesabından Galatasaray paylaşımları yapan 24 yaşındaki futbolcu, 'bir gün Türkiye`de oynamak ister misin?' sorusuna, Fatih Terim`le de zaman zaman bu konuda sohbet ettiklerini belirterek, 'İleride ülkemde forma giymeyi çok isterim. Küçüklüğümden beri sevgi beslediğim, büyük bir taraftarı olduğum Galatasaray`da oynamak isterim' diye yanıtladı. Bu samimi cevap Hakan`ın ileride FB ve BJK takımlarından teklif almamasına, belki de para kaybetmesine yol açabilir ancak futbol romantizminin kapitalizm kalesine attığı şık bir gol oldu.