Evvelemirde birkaçgün` ve Kahramanmaraş ekseninde planladığımız İyilik Sağlık Vakfı âfet bölgesi seferi Kahramanmaraş, Adıyaman ve Kâhta`da müşahede ettiklerimizle bir haftaya uzadı. Kahramanmaraş merkez, Maraş`ın ilçeleri, Gaziantep Nurdağı ve İslahiye`nin dağ köyleri, Adıyaman merkez, Kâhta ve Sincik ziyaretlerinde gördüklerimiz bir müddet daha bölgede kalmamızı salık verdi!
Sincik`te taziye Kâhta`da taziye ve hasta ziyaretlerimizi tamamlayınca rotamızı bu kez Gaziantep Nizip`e çeviriyoruz. Kahramanmaraş depremlerinde Nizip merkezde bir büyük bina yıkılmış. 50 civarında vefât ve bir o kadar da yaralı var. 
Nizip`e geçmemizin bir sebebi de merhum Elçi Ahmey Cuma amcamızın (1945-2021) kabrini, hanımı Hatice anneyi ve torunlarını ziyaret; Mesafe 196 km. İki saatlik bir yolumuz var biiznillah. Geceyi Nizip`te geçirip sabah erken vakitlerde Hatay Kırıkhan`a gitme niyetindeyiz. 
Elçi Ahmey Cuma merhumun evinin yakınlarına vardığımızda Nizip`te sıradışı bir hareketlilik görüyoruz. Herkes çoluk-çocuk büyük bir telaş içerisinde evlerinden dışarıya, açık alanlara doğru koşturuyor. -Yolda hissetmedik- öğreniyoruz ki Hatay Defne`de 6.4 büyüklüğünde bir deprem olmuş ve sarsıntıdan Nizip de bir hayli etkilenmiş. 
Hatice Kalkan validemiz bizleri tabir yerindeyse bağrına bastı. Sohbetimiz depremler, Elçi Ahmey Cuma amcamız ve ailenin medar-i iftiharı Mehmet Sever Kalkan etrafında şekillendi. 
Kalkan Ailesi`yle irtibatımız 2006 yılında Mehmet Sever Kalkan`ın Boğaziçi Ü niversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümüne Gaziantep il birincisi olarak adım atmasıyla başladı. Boğaziçi Yöneticiler Vakfı`ndaki hizmet dönemimizde BYV`de önemli gönüllü çalışmalara imza atan ve dahi elimizi sürekli omuzunda gezdirdiğimiz Mehmet Sever Kalkan`ın mezuniyetinde aileyle tanışıklığımız vicâhî bir keyfiyet kazandı. 2021 yılındaki vefâtına kadar Elçi Ahmey Cuma amcamızla teşrik-i mesaimiz telefon tarikiyle devam etti. Cenazesine katılmak mümkün olmadı, lakin ülkemizi derinden etkileyen 'Asrın Felâketi` kabrini ziyarete vesile oldu.
Nizip`te yıkılan tek bina!
Nizip`te yeni bir güne uyandığımızda Sırlı Süleyman Efendi`yle birlikte şehri dolaşıyoruz. 'Meydan' şeklinde tarif ve tavsif edebileceğimiz mevkie geldiğimizde şehrin yıkılan tek binasının önünde duruyoruz. Zeminin üzerinde 8 katın yükseldiği üçbinadan ortadaki, komşu iki binayla irtibatını keserek temellerinin üzerine yıkıldığında elli kişiye -burada elli diye yazmak kolay lâkin, her biri ayrı bir âlem olan elli insanın hayatından bahsediyoruz!- mezar olmuş. 
Nizip te yıkılan tek bina
Sırlı Süleyman Efendi yıkılan binayı gördüğünde bu kez Ankebû t süresiden okudu (29/41): 'Allah tan başka veli edinenlerin hâli, örümceğin durumu gibidir. Örümcek de bir yuva yapar fakat yuvaların en zayıfı, örümceğin yuvasıdır keşke bilseler!' 
Nizip`te kahvaltıda nohut dürüm yenir!
Mehmet Sever`e vakt-i merhununda 'Nizip`in nesi meşhurdur?' dediğimde sualimi, 'kahvaltıda nohut dürümü' şeklinde cevaplamıştı. Nizip`e gidince Sever`in ne demek istediğini ayn`el-yakî n tecrübe ettik. Sabahın erken saatlerinde Nizip Asrî mezarlığına giderken tevafuken Nohutçu Yusuf Usta`nın aracını görüp nohut dürümü deneyimledik. Nev`i şahsına münhasır bir lezzet nasıl tarif edilebilir ki! Şunu söylemeyim: Yusuf Usta kanaatkâr bir esnaf. 4 liraya aldığı, sıcacık servis ettiği lavaş ekmeğinin içerisine muhtelif çeşnilerle birlikte sardığı enfes nohut dürümü 10 liradan satıyor, yanında da çay ikram ediyor. 
Şimdi, Vuma amcamızın ruhuna bir Fatiha üçİhlas-ı Şerif okuyarak Nizip`te hayata gözlerini açan, 76 yılın akabinde yine bu şehirde fani ümrü nihayet bulan Anadolu ereninin hayat serencamına odaklanalım;  
'Ahmey`in oğlu, Ahmey`in elinden çıkan doğru iş; ' 
Cuma Kalkan amcamız, 1945 yılı baharında, Gaziantep`in Nizip ilçesinin Mercanlı köyünde doğmuş. Babası Ahmet Kalkan, 'Ahmey' nâmıyla meşhur olmuş: 'Ahmey`in oğlu, Ahmey`in elinden çıkan doğru iş; ' Bu yüzden 'Ahmey Cuma' olarak anılmış. Babası ailesini sanat ve zanaatle el halısı dokumacılığı ve sıvacılık gibi işlerde çalışıp helâlinden geçindirmiş;  
Ahmey Cuma, Miladi takvimin yaprakları 1965 yılını gösterdiğinde Trakya`nın kadim kasabası` Hayrabolu`da 24 ay sürecek askerliğini yapmak için evinden ayrılmış. Yeri geldiğinde bu keyfiyeti 'Cemal Gürsel`in mecburi askeriydik.' şeklinde dillendiren Ahmey Cuma askerlik dönüşünde Gaziantep`in Oğuzeli ilçesinin Dibecik köyünden, Kerhut Ahmet`in kızı Hadice Hanım ile evlendirmiş. 
Elçi Ahmey Cuma Kalkan ikbal günlerinde yol arkadaşı Hatice Kalkan ile birlikte
Ahmey Cuma: Dal yaprağıyla gürler!
Ahmey Cuma 'Dal yaprağıyla gürler' fehvasınca çocuk sahibi olmak istermiş ama 6 sene boyunca Hadice hanımdan çocukları olmayınca, bu kez Yolağzı köyünden Dürdane Hanım ile imam nikâhlı olarak evlenmiş. Sonrasında 9`u Hadice`den, 5`i de Dürdane`den olmak üzere tamı tamına 14 çocuğu dünyaya gelmiş.
Elçi Ahmey Cuma
Ahmey Cuma amcamız, Gaziantep yöresinde mevsimlik tarım işçilerini Adana, Cizre ve Hatay hattında, bölgedeki tarım ağalarının hizmetinde çadırda konaklayarak çalışacak mevsimlik işçileri temin eden adam olduğu için 'Elçi Ahmey Cuma' olarak nâm salmış. 
Elçi Ahmey Cuma, kalabalık ailesi için de bu çadırların en büyüğünü kurar ve tüm işçilerin günlük ihtiyacı olan erzakı bu çadırdan verirmiş. Bu yazının öznesinde bulunan amcamız 45 yıl boyunca bu işle ailesini geçindirmiş.
Elçi Ahmey Cuma yıllar yılı mevsimlik işler için Adana`ya gittiği dönemde, ayrı ayrı yıllarda iki evladını kaybetmiş.  Şu anda çocuklarının 12`si hayatta. 
Ahmey Cuma`nın, çocuklarının vefâtından sonra, özellikle de 1982 doğumlu oğlu Sever`in henüz 2,5 yaşında iken -mevsimlik işçi olarak gittikleri Adana`nın Acıdere köyünde- sulama kanalına düşerek boğulmasının ardından derin üzüntüler neticesinde kalp rahatsızlığına yakalandığını biliyoruz. Boğulan minik Sever`in annesi olan Hadice annemiz de bu vetirede bağrına taş basarak evlat imtihanını sabırla atlatmış.  
'Sabredenleri müjdele.'
Hikâyenin, daha doğrusu vâkıanın bu yerinde Sırlı, 'benim de bir katkım olsun' mülahazasıyla Bakara Sû resi`nin 155`inci ayet-i celî lesine işaret ediyor: 'Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.'
Müteakip yıllarda Hadice annemizin bu kez 'Mehmet Sever' adını verdiği bir oğlu daha olunca Kalkan Ailesi`nin evlat acısı bir nebze daha hafiflemiş.
'Dur patlayacak!'
Elçi Ahmet Cuma`nın hayatı öyle kolay ve tekdüze geçmemiş. Bir keresinde, çadırlarını baskına gelip kendisine iki eşinin önünde hakaret eden ve hatta eşlerinden Dürdane`nin de engellemeye çalıştığı bölge sorumlusu bir teğmenin kendisine doğrulttuğu tüfeğin üzerine atlamış. 'Dur patlayacak!' diyen teğmene cevaben 'Patlarsa patlasın, yiğit kimmiş görelim.' Cevabını vermiş. 
'Hakkını helâl et.'
Birkaçgün sonra tarım ağaları teğmen ile Elçi Ahmey Cuma`yı barıştırmak üzere tarafları bir araya getirdiğinde teğmen, -erenliğini Sırlı Süleyman Efendi`nin keşfettiği- Cuma amcamızın 'alp'liği karşısında kısık bir sesle sadece 'hakkını helâl et' diyebilmiş. 
'Artmadan yetmez!'
Elçi Ahmey Cuma, iki hanımı ve 12 çocuğuyla birlikte Çukurova`nın bereketli ovalarında pamuk toplayarak, çapa ve karpuz serası yaparak kazandığı paraları, sezon sonunda Nizip`e döndüklerinde bir sonraki çapa dönemine kadar geniş ve bir o kadar da bereketli hânesinin iâşesine yetirmiş, yetirmiş de artırmış. Zaten Sırlı`nın ifadesiyle 'artmadan yetmez!'
Elçi Ahmey Cuma 12 çocuğunu da evlendirmiş. Tam 37 toru sahibi olmuş. İki eşi arasında hiçayrım yapmamış, gönüllerini şenlendirmiş. Çocuklarının hepsi en çok babaları Ahmey Cuma`yı sevmiş. 
Elçi Ahmey Cuma bir tek çocuğunu okutabilmiş. Onu da az önce ifade ettiğimiz gibi &ndash biiznillah- Gaziantep il birincisi yaparak Boğaziçi Ü niversitesi`ni kazandırmış. 
Mehmet Sever Kalkan, Elçi Ahmey Cuma Kalkan ve İbrahim Ethem Gören Boğaziçi Konak ta düzenlenen BYV nin 2011 yılı mezuniyet töreninde..
Elçi Ahmey Cuma: Gereken yapılsın!
O cömertliği ve misafirperverliğiyle bilinmiş. Onun minderini serdiği yerde çayını içmeyen insan olmamış. Ekmeğini paylaşmayı sevdiği gibi, kapısına geleni hiçbir zaman boş çevirmemiş. Varlıkta da darlıkta da infak etmesini bilmiş. Diline doladığı şu cümle, tüm evlatları için hep bir sevinçve umut kaynağı olmuş: 'Gereken yapılsın.'
Bir Anadolu ereni Elçi Ahmey Cuma
2021 yılına ulaştığında 45 yıllık yoğun çalışma hayatının zayıflattığı kalbi iyice yorulmuş. Bu tarihte kalp hastalığına şeker, tansiyon ve akciğer problemleri de eklenince hastane hastane, doktor doktor gezdirildiğinde çocuklarına hitaben 'Neresine dokunsak, başka bir yeri alarm veriyor. En iyisi evine götürün, öyle kalsın.' cümlesinin kurulmuş. Bu tarihin üzerinden 4 ay geçtikten sonra Elçi Ahmey Cuma Kalkan`ın, eşi Hadice hanımın yanında uzanırken geçirdiği kalp krizi esnasında söylediği 'Hadice, ben gittim. Allahaısmarladık.' dünya kelâmına dair son iki cümle olmuş. 
Yazının başında, Nizip`te yıkılan tek binada hayatını kaybedenler için 'burada elli diye yazmak kolay lâkin, her biri ayrı bir âlem olan elli insanın hayatından bahsediyoruz' demiştik.
Elçi Ahmey Cuma nın ruhuna Fatiha.
Kabrinin başında, dünya takvimi hesabıyla Nizip Asrî Mezarlığı`nda iki yıldır basübadelmevt`i bekleyen Elçi Ahmey Cuma`ya, Kalkan ailesinin ebediyet yurdundaki tüm efradına, Nizip`te depremde hayatlarını yitiren kardeşlerimize ve cümle geçmişlerimizin ervâhına Fatihalar okuduk;
Şimdiki zaman vakitlice Hatay`a Kırıkhan`a gitme zamanı;
İbrahim Ethem Gören-Yazı No: 475
-DEVAM EDECEK-