"Müzik İcra Kurumlarının Kurumsallaşması Sorunu Çalıştayı" yapıldı..(2)

Abone Ol

6 sanatçı/şefin konuşmacı olarak&nbsp katıldığı 'Müzik İcra Kurumlarının Kurumsallaşması&nbsp Sorunu Çalıştayı' 23 Ocak, 2022, , saat 14.00 de çevrimiçi yapılmıştır....&nbsp

Çalıştayı youtu.be/NYRJBaCg7SE izleyebilirsiniz

Konuşmacıların dile getirdiklerini&nbsp aktarmaya devam ediyoruz:

Kenan &nbsp GÖKKAYA/ Kültür ve Turizm Bakanlığı İzmir Devlet Senfoni Orkestrası Tuba Sanatçısı:

&nbsp

Milli kültürümüzün ve kimliğimizin vazgeçilmez temel unsurlarından biri olan, müzik eğitiminin, küçük yaşlardan itibaren her çocuğa verilmesi, mümkün olabilecek her türlü araç, gereç, yol ve yöntemle okul öncesi, okul sırası ve okul sonrası, her yaştaki insanımıza çok çeşitli kültür ve sanat etkinlikleri ile ulaşarak müzik sanatımızın tanıtılması, halkımızın sanatsal duyarlılıklarının eğitilip geliştirilmesi, moral değerlerinin, hayal, düşünce dünyası ve estetik duygularının yükseltilmesi büyük önem arz etmektedir. Ü lkeleri ve milletleri başkalarından ayıran onlara tüm dünyada kişilik ve kimlik kazandıran en önemli ölçüt kültürel ve sanatsal gelişmişlik düzeyidir.

Kanunu henüz bulunmayan Türk Müziği ve Çok Sesli Müzik kurumlarımızın yasal bir zemine kavuşturularak 657 sayılı devlet memurları kanunun 1. Maddesinin değişik 19/2/1980-2261/5 maddesinin ifade ettiği gibi Özel kanunu bulunan (6940 sayılı Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, 1309 sayılı Devlet Opera ve Balesi, 5441 sayılı Devlet Tiyatroları) kendi özel kanunlarına tabidirler. Görev ve sorumluluk alanları kanuni yasal dayanakla tarif ve ifade edilmeyen Türk Müziği ve Çok Sesli Sanat kurumlarımızın da bir an önce özel kanunu bulunan kurumlarımız gibi kuruluş yasalarının tamamlanarak kanunlarına ve bu kanuna bağlı yönetmeliklerine kavuşturulmalarına ülke Türk Müziği kültürümüzün gelişimi adına büyük ihtiyaçduyulmaktadır. 200 yıllık tarihi ve kültürel bir örnek geçmişe sahip olan 6940 sayılı Cumhurbaşkanlığı

Senfoni Orkestrası kanunu ve ilgi yönetmeliğinin bugün 1957 yılında evrensel normlara göre hazırlanmış ve yasalaşmış olması nedeni ile çok sesli Müzik sanatının yürütülmesinde sanatın ve sanatçının sanat yapabilmedeki bütün özgürlük ve egemenlik ve yönetim haklarını sanata ve sanatçıya vermektedir. Böylesine müstesna bir kanunun ve yönetmeliğin Türk Müziği Koro ve Topluluklarımız içinde örnek teşkil ettiği hususu önemle Koro ve topluluklarımızın yönetmeliğinde görülmektedir.

1. Öncelikle Çok Sesli Müzik alanında mevcut bulunan 6940 sayılı Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Kuruluş Kanunu ve ilgili yönetmeliği çerçevesinde çalışmalarını sürdüren ancak ilgi kanuna bağlı bulunmayan İstanbul,İzmir,Antalya,Adana ve Bursa Devlet Senfoni orkestralarımız ve kurulacak senfoni orkestralarımız 6940 sayılı Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası kuruluş kanununa eklenmelidir. (Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve Senfoni Orkestraları kanunu gibi.) Böylece günümüze kadar Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası dışında kurulmuş olan 5 senfoni Orkestramız ve kurulacak yeni senfoni orkestralarımızda yasal zeminde

varlık sebebini ve kendini tarif etme zorluğunu aşmış olacaktır. Çok sesli müzik alanı ve sanatı, sanatçıları ile birlikte hukuki altyapısını tamamlayarak kuruluş amacınauygun bir şekilde halkına Senfoni Orkestraları Genel Müdürlüğü çatısı altıda ,ülke kültür ve sanat hayatına karşı görev ve sorumluluklarını kendi kuruluş yasası ve yönetmeliği ile kendi kendisini yönetme iradesini ortaya koyup daha uygun atmosferde ve daha verimli bir şekilde görevlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirebilecektir.

2. Ek kanun maddesi ile 6940 sayılı Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Kuruluş kanuna bağlanan Senfoni orkestralarımızda, tıpkı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ve Devlet Senfoni Orkestraları Genel Müdürlüğü olarak Türk müzik tarihindeki yerini alacaktır.

3.Türk Müziği Koruma Kanunu Ü niversitelerimizin bilimsel araştırma raporları ve yapılacak Türk Müziği çalıştayları sonucunda Türkiye Büyük Millet Meclisimizden yüce Türk milletimiz adına Türk Müziği Koruma kanunu yasalaştırılarak Türk Müziğimiz koruma altına alınmalıdır.

4.Türk Müziği Koroları ve Toplulukları kanununda Devlet Operaları, Devlet Senfoni Orkestraları ve Devlet Tiyatroları kanunları gibi aynı şekilde üniversitelerimizin bilimsel araştırmaları ve gerçekleştirilecek çalıştaylarla kanunun hazırlanıp Türkiye Büyük Millet Meclisimizce yasal zeminde koruma altına alınması Türk Müziğimizin bozulmadan geleceğe taşınmasında önemlidir.

5. Türk Müziği ve Çok Sesli Müzik kurumlarının kurumsallaşma sürecinin en önemli bir sorunu da Norm Kadrolarıdır. Norm kadroları Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Kanunu ilgi yönetmeliğinin 67. Maddesinde Ü lkemizde kurulmuş yada kurulacak bir senfoni orkestrasının bir konser sezonunda sanatsal faaliyetini sürdürebilmek için tüm dünyadaki emsallerinde de olduğu gibi 120 sanatçı olarak ifade etmektedir., Bu gün hiçbir senfoni orkestramız bu norm kadroya sahip değildir. Çok sesli müzik edebiyatının eserlerinin hangi enstrümanlarla ve kaçsanatçı sayısı ile seslendirileceğine evrensel

kuralda evrensel değerde ve evrensel kabulde eseri yazan yaratıcısı, bestecisi karar vermekte ve onu orkestra partisyonunda notaya dökerek icracı sayılarını da belirtmektedir..

Hiçbir çok sesli müzik bestecisi yazdığı eserin eksik enstrüman ve eksik sanatçı sayısı ile seslendirilmesine asla müsaade etmez, zaten çok sesli müzik kültürü ve sistemi bunamüsaade etmemektedir. Evrensel kültürde eksik kadro ile eseri seslendiren orkestralara farklı gözle ve düşünce ile yaklaşılmakta ve amatörlüğün ötesinde değerlendirilmektedir. Türk müziği Koro ve Topluluklarımızda Norm kadroların nasıl ve kim yada kimler

tarafından belirleneceği hususu günümüze kadar henüz netlik kazanamamıştır.

Kurumsallaşmada orkestranın organlarının ve eserlerde görev alacak koro ve saz

sanatçıları sayılarının şekil yönünden düzenlenmesi koro ve topluluklarımızın sanatsal yürüyüşlerinde çok daha kolaylaştırıcı olacağı kurumsallaşmalarında en önemli faktör olacaktır.

6. Uzun yıllardır emeklilik, tayin, istifa ve vefatlar nedeni ile Türk Müziği koro ve topluluklarımız ile Çok Sesli Sanat kurumlarımızda halen boş bulunan kadrolara sınav vizelerinin alınarak açılacak sınavla kurumların sanat yapmada oluşan büyük boşluğunun önüne geçilmiş olacaktır. Devletimizde genel bütçeden bütçesi ayrılmış kadrolarla sanatçı istihdamını ek bir bütçeye ihtiyaçduymadan kolaylıkla tamamlamış olacaktır.&nbsp

4B`li misafir sanatçı statüsünde çalışan sanatçılar kurumsal isleyişte ve sanatsal yürüyüşte statüleri gereği ikilem oluşturmaktadır. Ayrıca sanatçıların aynı kurumlarda aynı işi farklı ücret ve farklı statü ile yapması kurumların işleyişinde psikolojik dengeyi de bozmaktadır.

7. Telif sorunu Türk Müziği ve Çok Sesli Müzik kurumları yıllık konser sezonu

programlarını programlarken, telif ücretleri konusunda programlamada büyük sıkıntılar ve sorunlar yaşatmaktadır. Telif yasasının düzenlenmesine ve kurumsal telif bütçelerinin oluşturulmasına önemle ihtiyaçduyulmaktadır.

8. Koro ve Topluluklarımızın ve Çok Sesli Sanat kurumlarımızın gişe gelirleri ile ilgili Döner Sermayeleri oluşturulmalıdır. Oluşturulan döner sermaye ile bilet gelirleri müzik sanatının daha nitelik kazanması noktasında tekrar alanın ihtiyaçları ve gelişimi için kullanılabilecektir.

9.Yıllardır sanat kurumlarının sponsor kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde kurumsal faaliyetlerini daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesini sağlayabilecek sponsorluk yasasının çıkarılamamış olması, kurumların sanatsal gelişimlerine ve yürüyüşlerine olumsuz yönde etki etmektedir.

Ü lkemizde sanat kurumlarının çoğalamamış olmasının önündeki en büyük engellerden biride sponsor yasasının çıkmamış olmasıdır. Sponsor yasası ile sponsor kuruluşlar bu alana verdikleri destekleri vergilerinden düşecekleri için bu alanda büyük bir rahatlama ve onlarında özel orkestralar kurarak istihdam yaratıp kurumların çoğalmasına ve alanın genişlemesi sonucunu yaratacaktır.

10. Kurumların altyapı sorunları Özellikle yıllardır devam eden kurumların alt yapı yani uluslararası standartlarda akustik özellikleri yüksek konser salonları problemleri devletimizin ve belediyelerimizin konuya ilişkin olarak önemle çözümler üretmesi ile ülke

Türk müziği kültürü ve evrensel müzik kültürü adına yüz ağartıcı niteliğe ulaşmıştır. Ankara`da 1826 CSO, İstanbul`da AKM Opera, İzmir`de AASSM, Bursa`da Merinos Kültür Merkezi, Antalya`da AKM vb. inşallah bütün şehirlerimiz ilçelerimiz ve köylerimiz nitelikli kültür ve sanat mekânlarına en kısa sürede kavuşurlar. Temennimiz budur.

11. Koro ve Toplulukların ve Çok Sesli Sanat Kurumlarının en önemli sanatsal organı şefidir. Çünkü yüce devletimizin maddi manevi büyük çabalarının ve beklentilerin sonucu kurumsallaştırılan ülke insanimizin bu alandaki beklentilerini karşılamak üzere kısıtlı bütçe ve zor şartlarla yürütülecek bu nitelikli sanat hizmetini yüklenebilecek bir ehliyete ve liyakate sahip olarak kurumun en önemli organına seçilecek şefin, yine hem ulusal hem de uluslararası alanda şeflik eğitimini tamamlamış, başarılarını emsalleri

üzerinde ispat etmiş ve açılacak bir yarış ile orkestranın ,sanat ve yönetim kurullarının olumlu kararları ve devletimizin olurları gerçekleştirilmelidir. şeflerin aynı zamanda iyi birde dinleyici olmaları gerekmektedir.

Sanatsal anlamda bir orkestra koro ve topluluğun bütün sanatsal başarı yada

başarısızlığının sorumluluğu şefe aittir. Şefler mutlaka görev yapacağı orkestra, koro, ve topluluklarının yönetim ve sanat kurullarının kararları ile belirli yıl veya konser aralıklarında kurumların şeflik görevlerini yapmaları gerekmektedir. Orkestra koro ve topluluk şeflerinin mutlaka şeflik yaptığı sanat kurumlarının bulunduğu şehirde ve kadrolarının o sanat kurumunun kadrosunda bulunması ve sanat kurumunun bir üyesi olması çok önemli ve anlamlıdır.Ayrıca 2018 yılın.375 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kapsamında 6940 sayılı Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası kanununda

Mülga edilen orkestra şefinin atanma kriterleri ile ilgili 5.6.ve 8. maddelerinin yerine yeni kanun maddeleri konulmaması nedeni ile orkestraların sanatsal yürüyüşünde ve şefatamalarında büyük sorunlara sebep olmakta ve kurumların sanatsal yürüyüşü, sanatsal gelişimi olumsuz yönde etkilenmektedir. Orkestraların koro ve toplulukların en önemli organı olan şefin atanma kriterlerinin uluslararası standartlarda bir kurala yasa ile oturtulması sanat kurumlarımızın yüce milletimize devleti aracılığı ile gerçekleştirdiği kutsal görevde büyük bir rahatlama sağlayacaktır.

12. Ü lkemizde bir bireyin sanatçı olarak yetiştirilmesi sürecini göz önünde

bulundurduğumuzda, sanatçının ayrıca toplumun önünde örnek kimliği, kişiliği ile yüklendiği mesleki ve toplumsal sorumlulukları düşündüğümüzde ,sosyal yaşam standartlarının hem aktif sanatçılık hem de emeklilik dönemlerinde yaşamlarını meslek onuruna yakışır seviyede sürdürmek zorunluluğundadırlar. Bu nedenlerledir ki! Sanatçının toplumun önünde bulunma görev ve sorumluluklarına paralel olarak, yaşam standartlarının hem aktif hem de emeklilik hayatında belirli bir seviyenin altına düşürülmemesi Yada yüksekte tutulmasına önemle Türk sanatının gelişimi adına ihtiyaçduyulmaktadır.

Sanatçılarımızın halihazırda bugün mevcut olan 3600 ek gösterge karşılığı maaşları yukarıda ifade etmeye çalıştığım bir sanatçının, sanatçı olarak toplumun önünde olmagerekliliği nedeni ile Sanatçılarımız Yüce Türkiye Cumhuriyeti Devletimizden, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızdan, Maliye Bakanlığımızdan ve mensubu bulunmaktan gurur duyduğumuz, Kültür ve Turizm Bakanlığımızdan çok anlamlı ve önemli yaşamsal bir talebimiz vardır. Bu da devletimize fazla maddi yük getirmeden sanatçılarımıza verilen

yılda 4 ikramiye ve iki teşvik ikramiyesinin de maaşlarımıza eklenip

Ü niversitelerimizdeki emsallerimiz akademik sanatçı, Profesörlerimizde

olduğu gibi maaşa eklenip böylece emekli sandığı keseneklerinin artırılıp hakkettiğimize inandığımız 6400 ek göstergeye sanatçılarımız kavuşturulmalıdır. Bu durum sanatın ve sanatçının yaşam alanındaki GAYLESİNİ ortadan kaldıracak ve kurumsal yürüyüşüne büyük ivme kazandıracaktır.

13. Türk Müziği ve Çok Sesli Müzik Kurumlarımızın halkla buluşmasındaki en önemli sorunlarından biri de bu güzide kurumların Organizasyon yeteneğidir. Organizasyon yeteneğine ve tecrübesine haiz profesyonel ekiplerin oluşturulması nitelikli ürünlerin halka ulaştırılmasında çok önemlidir

14.Etkinlikleridegerekli olan yeterli reklam, afiş, broşür kullanıp tanıtımlar profesyonel olarak yapılmalıdır.

15. Kurumlar yasaların çizdiği mevcut alan içerisinde özgürce kendi sanatsal ve idari işlerini yürütürken Kurumların her konser sezonunda gerçekleştirdikleri sanatsal faaliyetleri, kullandıkları bütçeleri, ulaştıkları sanatsever sayıları ile diğer sanat kurumları arasındaki performansı mutlaka denetlenmelidir Eğer sanat kurumu başarılı ise ödüllendirilmeli, başarısız ise mutlaka kamu menfaati korunmalıdır.

16. Türk Müziği ve Çok Sesli Kurumlarımız kurulduğu şehirlerde sahiplenilmelidir.Devletimiz TC Kültür ve Turizm Bakanlığımız aracılığı ile ülkemizde 81 il 1000 e yakın ilçe ve 12 000 bin köy bulunmasına rağmen genel bütçeden almış olduğu bin de beş gibi sınırlı bütçe ve sınırlı kaynaklarla özellikle 5-6 gelişmiş büyükşehir niteliğini kazanmış kentlerimizde kültür ve sanat kurumlarını kurma ve ihtiyaçlarını karşılama gayretini sürdürmekte, bu kurumların armağan edildiği kentlerin, kamu ve yerel yönetimlerinin kent

kimliğinin oluşturulmasında olmazsa olmaz bu güzide sanat kurumlarımızın , alt yapı sorunlarının çözülmesinde konser organizasyonlarının kolaylaştırılmasında reklam, afiş broşür ve tanıtımlarının yapılmasında sınırlı bütçelerinin tamamlanması noktasında sahiplenici ve kolaylaştırıcı bir görev üstlenmeleri ülkemizde sanatın gelişimi anlamındadoğru olanı olacaktır.

17. Sanat kurumları yıllık sezon ve turne programlarını yaparken o yıl kendilerine tahsis edilen yada edilecek olan bütçeleri bilmeleri programlama tekniği açısından çok önemlidir. Tahmini bütçeleme ile oluşturulacak programlarda oluşturulan revizyonlar sanatseverlerde üzüntüye ve güven kaybına sebep vermektedir.

18, Ü lkemizde bugün eksikliğini en çok hissettiğimiz bir konuda bestecilik alanında kurumlarda bir kadroya yer verilmemiş ve de düşünülmemiş olması bir etken midir diye ormadan geçemedim. Buda yerli eser üretiminin gelişmemesine ve kurumların aynı yada sürekli yabancı bestecilerin eserlerini seslendirmesine yol açmaktadır.

19.Koro Topluluk ve Çok Sesli Sanat Kurumlarımızın Teknik kadrolarının, sahne sanat uygulatıcılarının, sanat yardımcı elemanlarının ve profesyonel Organizasyon alt yapı elemanlarının istihdam edilememe ve eksiklikleri nedeni ile kurumsal olarak halka ulaşmada organizasyon güçlükleri yasamaktadırlar.

20. Ü lke nüfusumuz her geçen yıl hızla artarken, artan bu nüfusun kültüre ve sanata olan ihtiyacı da bir o kadar yükselmektedir. Bu yükselen nüfusla yükselen talebi karşılayacak olan Devlet ve Özel Konservatuvarlarımızdan mezun olan binlerce sanatçı adaylarına istihdam yaratacak yeni kadroların ve yeni kurumların açılmasını büyük bir heyecan ve umutla yüce devletimizden, yerel yönetimlerden ve özel sektörden beklemektedirler.Bugün yüce devletimiz genel bütçeden verilen binde beşlik kısıtlı bütçesi ile yerleşik sanat mekanına ulaşma imkanı bulunmayan 75 ilimize, 1000 e yakın ilçemize, ve 12 000

köyümüze bir şekilde de olsa her türlü araçgereçyol ve yöntemi kullanarak sanatı, sanatçıyı ama festivaller aracılığı ile ama şenliklerle ama özel koro, topluluk ve özel orkestraları maddi, manevi yada aynı sanatçı desteği ile destekleyerek müzik sanatını ve güzel sanatları ulaştırma yolunda milletimiz adına büyük çaba göstermektedir.

Dolayısı ile Türk Müziğimizi ve bizleri yerelden ulusala ulusaldan evrensele bütün değerlerimizle bu günlere getiren, ekmeğinden aşından kesip Kültür Sanat meşalesini söndürmemek için destek veren, mensubu ve onurla ve gururla bir vatandaşı, sanatçısı bulunduğum yüce Türk Milletimize ve Onun yüce devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devletimize sonsuz teşekkürlerimi saygı, minnet ve şükran duygularımı arz ediyorum.