Lozan Türk-Rum nüfus Mübadelesine İlişkin Sözleşme, madde 1 böyle tanımlıyor…
Türkiye’nin yoğun gündeminde yakın geçmişin önemli kilometre taşlarını hatırlamak çok kolay olmuyor.
Neden Türk-Rum nüfus mübadelesine gerek duyulduğunu anlayabilmek için 1821- 1923 arasındaki yaklaşık yüz yıllık sürecin belli başlı kırılma noktalarını iyi bilmek gerekir. 1821 Yunan İsyanı (Mora Ayaklanması) sonunda Mora ve Orta Yunanistan’daki Müslüman Türkler katledilmeye başlandı.
4 Nisan 1826 tarihinde İngiliz ve Rus diplomatlar tarafından hazırlan Petersburg Protokolü’nün daha ilk maddesinde, kurulması düşünülen “Özerk Yunan Prensliği” topraklarında Türklerle Rumların yan yana yaşayamayacakları belirtildi.
1923’te Lozan’daki Türk-Rum nüfus mübadelesinin temel gerekçesi, 94 yıl önce Fransız İngiliz Rus protokolü ile atıldı.
1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı sonrası 14 Eylül 1829 Edirne Antlaşması ile Yunanistan’ın bağımsız bir devlet olmasına karar verildi.
22 Mart 1829’da İngiltere, Fransa ve Rusya arasında imzalanan Londra Protokolü ile Yunanistan’daki Müslüman halk ile Osmanlı’daki Rum halkın karşılıklı mübadelesi önerildi.
Yunanistan’dan Türkiye’ye ilk nüfus göçü 1830’ların başında gerçekleşti.
İmzalanan İstanbul Sözleşmesi ile Yunanistan’a bırakılan yerlerdeki Müslüman Türkler, Selanik’e ve bugünkü Türkiye’ye göç ettiler.
Bulgaristan’dan 48 bin 570 Müslüman, Türkiye’den 46 bin 767 Bulgar ile mübadele edildi.
Yüz yıllardır Rumeli’de yaşayan on binlerce Müslüman, Balkan Savaşları sırasında katledildi.
Sadece Edirne’de 225 binden fazla Müslüman, Bulgar ordusunun esareti altında açlıktan hayatını kaybetti.
Savaştan sonra imzalanan antlaşmalarla Rumeli’de kalan Müslümanların haklarının korunması kabul edildiği halde Müslüman Türklere yapılan baskılar durmadı.
Ve nihayet Balkanlardaki Müslüman Türkler, mallarını mülklerini bırakarak Anadolu’ya göç ettiler.
Ege Makedonya’sında yaşayan Müslümanlarla Doğu Trakya ve Aydın vilayetindeki (İzmir ve civarı) Ortodoks Rumların gönüllü mübadelesi için anlaşıldı.
Ancak kısa süre sonra I. Dünya Savaşı çıkınca bu antlaşma uygulanamadı.
Fakat bu sırada yaklaşık 450 bin Rum Anadolu’dan Yunanistan’a geçti.
Yaklaşık 250 bin Müslüman Türk de Yunanistan’dan Türkiye’ye göç etti, ettirildi.
Aralık 1922’ye kadar Doğu Trakya ve Anadolu’dan yaklaşık 1 milyon Ortodoks Rum Yunanistan’a göç etti. 200 bin civarında Müslüman Türk de Yunanistan’dan Türkiye’ye göç etti.
Büyük Taarruz’da Yunan ordularını bozguna uğratması ve 9 Eylül-18 Eylül 1922 arasında Anadolu’nun Yunan işgal kuvvetlerinden tamamen temizlenmesi sonrası Anadolu’dan ve Doğu Trakya’dan yüzbinlerce Rum, Yunanistan’a göç etti.
1918’den sonra İstanbul’a yerleşmiş olan Rumlar ile Pendik-Maltepe ve Kartal Rumlarının mübadeleye dahil edilerek İstanbul’dan çıkarılmasını istediler.
Patrikhane’nin ise siyasi yetkilerinin elinden alınması şartıyla İstanbul’da kalmasını kabul ettiğini bildirdi. Sonunda Lozan Mübadele Antlaşması, büyük oranda Türk heyetinin önerdiği biçimde şekillendi.
Batı Trakya’daki Müslüman Türklerin ve İstanbul’daki Ortodoks Rumların mübadele dışında kalmasına karar verildi.
30 Ocak 1923’te Lozan’da 19 maddelik “Türk ve Rum Nüfus Mübadelesine İlişkin Sözleşme ve Protokol” imzalandı.
Müslüman dininden Yunan uyruklarının 1 Mayıs 1923 tarihinden başlayarak zorunlu mübadelesine girişildi.
Lozan Mübadele Sözleşmesi öncesi Yunanistan’dan Türkiye’ye gelenlerin sayısı yaklaşık 200 bin kişidir. Buna karşın Lozan Mübadele Sözleşmesi sonrası gelenlerin sayısı ise yaklaşık 500 bin kişidir.
100 yıldır devam eden çatışmaların ve savaşların yarattığı toplumsal travmaya son verme amacı taşıyan uluslararası bir çözüm yine yıllar süren yeni travmaların tetikleyicisi olacak bir mübadele sonucunu doğurdu.