Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Süleyman GÖKSU
Süleyman GÖKSU

Muaz bin Cebel (R.A)

Muaz bin Cebel (radıyallâhü anh) Hazretleri Ashâb-ı Kiram ın büyüklerinden ve Peygamber Efendimiz ve Hazret-i Ebubekir zamanlarında fetva verenlerden idi.

Hz. Ömer (r.a.) anlattı: Muaz bin Cebel, Medine de insanlara fetva veriyordu. Şam a -cihad için- çıktığında, fıkıh ve diğer hususlarda bir karışıklık oldu. Hazret-i Ebubekir e onu insanların ihtiyaçları için Medine de alıkoymasını söyledim. Lakin: ‘Şehid olmayı isteyen bir kimseyi bu yoldan çeviremem’ dedi. Ben de: ‘Vallahi, bir adam evinde ve yatağında olduğu halde dahi ona şehidlik verilir’ dedim.

Şehr bin Havşeb (r.a.) dedi ki: Ashab-ı Kiram konuştuklarında eğer aralarında Muaz (r.a.) varsa ona olan hürmetlerinden dolayı onun konuşmasını beklerlerdi.

Muaz bin Cebel (r.a.) buyurdu: Peygamberimiz (s.a.v.) benimle karşılaştı ve: ‘Ey Muaz, muhakkak seni Allah için seviyorum’ buyurdu. Ben de: ‘Vallahi Yâ Resulallah, ben de sizi Allah için seviyorum’ dedim. Buyurdular ki:

‘Sana bazı kelimeler öğreteyim mi? Onları namazlarının arkasından okursun, Rabbi eınn&icirc alâ-zikrike ve şükrike ve hüsni ibâdetike dersin.’ (Manası: Allahım, seni hakkıyla zikretmekte, sana hakkıyla şükür ve güzel ibadet etmekte bana yardım et.)

Resulullah Efendimiz (s.a.v.), Muaz bin Cebel i (r.a.) Yemen e gönderirken bazı tavsiyelerde bulunup uğurlamak üzere onunla birlikte çıktı. Muaz (r.a.) binekli, Peygamberimiz (s.a.v.) yanında yaya olarak yürüyordu. Tavsiyelerini bitirdikten sonra buyurdular ki:

‘Ya Muaz! Sen belki bu yıldan sonra bana kavuşamayacaksın. Belki sen artık şu mescidime ve kabrime uğrarsın.’

Resulullah tan ayrılığın ateşi, Hazret-i Muaz ın içini yaktı, feryat ederek ağladı. Sonra Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Medine cihetine yönelerek:

‘Muhakkak insanların benim şefaatime en layık olanı, kıyamette bana en yakın bulunanı, (Arab-Acem, zengin-fakir) hangi milletten olursa olsun ve her nerede bulunurlarsa bulunsunlar takva sahipleri (Allah tan korkanlar) dır.’ buyurdular.

Hayırlı günler.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER

ÖNE ÇIKANLAR

1