Hudâ divar-ı devlet hane-i erbâb-ı ikbali
Gehi bir lâne-i güncişk-i bî aram için saklar
Üsküdarlı Râzi’ nin bu beyiti hiç akla gelmeyecek bir yerde karşıma çıkmıştı yıllar evvel. Sadeleştirilmiş hali şöyle;
Allah ikbâl sahiplerinin devlethanelerini, bazen huzursuz bir serçe kuşuna
yuva olması için saklar.
Geçenlerde aynı mekana gittiğimde anıtsal ve gösterişli taç kapısının aslında başka bir alçak gönüllülük içerdiğini farkettim. Giriş kapısının üstündeki çini kitabede yüksek bir kûfi hat ile “ Allah’tan başka galip yoktur” yazmaktaydı.
İstanbul köşklerinin en ihtişamlısı Abdülmecit Efendi köşkünden bahsediyorum.Bu muhteşem güzellikteki yapı detaylarındaki tevazu ile dikkatli ziyaterçiler için birer sürpriz niteliğinde.İçeride bulunan kalem işi beyitler , köşkün mevcudiyetinin, basit gördüğümüz bir serçe kuşunun yuvasının yüzü suyu hürmetine ayakta kalabilmesine dikkat çekmekte. Gösteriş ile hiçlik iç içe..
Üsküdar’daki tarihi yapı Osmanlı Halife’si ve veliahdı son Halife Abdülmecid Efendinin yazlık köşkü idi vakti zamanıyla. Sanatkâr-ı Necip olarak da bahsedilen Abdülmecid Efendi resim, müzik,
edebiyat,binicilik,güreş ve avcılık ile uğraşan biri ve aynı zamanda bir mesendi. Sanata ve sanatçıya çok değer veren sultan Şevket Dağ, İbrahim Çallı, Recaizade Mahmut Ekrem, Fausto Zonaro ve
Piere Loti gibi döneminin en ünlü ismlerini köşkünde ağırlamıştı.
Normalde kapalı olan köşk şu günlerde kapılarını anlamlı bir sergiye ev sahipliği yapmak üzere tekrar açtı.
“Mâzîden Âtîye Zarâfet” Osmanlı İmparatorluğu ‘nun son dönemlerinden Cumhuriyetin ilk yıllarına kadın kıyafetleri koleksiyonu. Zarafet kelimesi seçilirken mekanın köşkün detayları da düşünülmüş mü bilmem fakat mekanın tarifinde kullanılacak öncelikli tabirlerden biri olduğu kesin.
Sergiye gelirsek; ilginç bir karşılama düşünülmüş.Köşkün ana giriş kapısı kadife bordo perdeler ile kapatılmış bordo halıların üstünden geçerek perdeyi aralıyor ve kabul salonuna ulaşıyorsunuz bu esnada klasik Türk müziği ilhamlı ritmik bir müzik size eşlik ediyor. Orta sofa kısımında Fransız terzi atölyeleri ve Rum ustalara ait el işçiliği ve ipek kumaşlardan tasarlanmış nadide gelinlikler yer alıyor gösterişli bir avize altında.
Özellikle Osman Hamdi Bey’e ait “ Gezintide kadınlar” tablosunun sergilendiği başka bir bölümde ise Osmanlı döneminde kadınların dışarı çıkarken kullandığı kıyafetler ile tablo güzel bir uyum içerisinde bulunuyor.
Sokak kıyafetleri, davet elbiseleri, gelinlikler, çantalar, ayakkabılar ve şemsiyelerin yer aldığı bu geniş yelpazede , elbiseleri ilk defa bir arada sergilenen Lâtife Hanım, Mevhibe İnönü ve Afet İnan’dan parçalar yanında Atatürk’e özel bir bölüm de bulunmakta. Üsküdar’lı Râzi’nin
bahsettiğim beyiti ise bu özel bölümün kapısının üzerinde yer almakta, sergi dekoru sebebiyle biraz zor görülse de dikkatli bakıldığı taktirde kolayca bulunabiliyor.
Koç Holding ve Vehbi Koç Vakfı’nın desteğiyle, Sadberk Hanım Müzesi tarafından Abdülmecid Efendi Köşkü’nde açılan sergi pazartesi günleri hariç hafta içi her gün 11:00- 19:00 saatleri arasında 17 Mart 2024’e kadar ziyaret edilebilecek.