Son birkaç yıldır vücudumuzda magnezyum ihtiyacı olup olmadığını sorgular olduk...
Dediler ki magnezyum, vücudun sağlıklı çalışması için olmazsa olmaz bir mineraldir. Çok önemli bir mineraldir. Olmazsa olmazlardandır...
İlk dörde girer inan ki... 
Ama magnezyumu vücut kendi kendine üretemez... 
Peki ne yapmak lazımdır?
Efendim bunu dışarıdan almak lazımdır... 
Nasıl yani? Yiyecek ve içeceklerle almamız mümkün olmuyor mu?
Olmasına oluyor ama gerektiğinde takviye almak iyi olur... 
Sonra bize magnezyum mineralinin vücuda yaptığı ve yaptırdıkları başlanıyor sıralanmaya...
Efendim bir kere vücudun enerji üretebilmesi için magnezyum mineraline ihtiyaç var... 
Başka?
Kan basıncını düzenlemek için magnezyum mineralinin rolü çok önemli. 
Şu vücudunuzu sarıp sarmalayan sinir sistemi var ya...  Hani derler ki bir sinir sistemindeki sinirleri uç uca ekleyin buradan Ay’a yol olur... O kadar karmaşık bir sistematik ağdır... İşte bu sinir sisteminin relaks, sakin ve normal halinde çalışması için magnezyuma ihtiyaç vardır... 
E haliyle kasların kasılmasını da gerilmesini de rahatlamasını da magnezyum mineraliyle çok rahat yapabiliyor vücut... 
Say say bitmiyor... Yüzlerce metabolik reaksiyon var... Ve magnezyum minerali bunların her birinde “bir dakika beyler ben gelmem lazım” diyor... Her taraftan magnezyum var mı diye bakıyor vücut...
Diyorsunuz ki “Aman Allah’ım bu magnezyum meğer ne müthiş bir şeymiş de haberimiz yokmuş...” 
Biraz yakından bakıyorsunuz vücudunuza, uzmanlara soruyorsunuz; doktorunuza gittiğinizde sözü dönüp dolaştırıp ‘magnezyum eksikliğim var mı yok mu’ muhabbetine getiriyorsunuz...
E ne yapsın hekimlerimiz soruyorlar haklı olarak...
Vücudunuzda kasılma var mı? Bulantı var mı? Halsizlik filan var mı? Kas güçsüzlüğü filan...
E bunların herhangi biri her insanda bazı zamanlarda olabiliyor... Kimimizde stres sıkıntı gerginlik yok ki...
Var efendim, dediğinizde zararı yok bir magnezyum testi yaptıralım diyebiliyorlar...
Çünkü siz magnezyum konusuna odaklandınız bir kere... Magnezyum konularını okumaya, dinlemeye konuşmaya başladınız...
Biraz terleseniz, eyvah magnezyum depolarım terleyince azalır duygusu yaşamaya başladınız...
Biraz diüretik ilaç kullansanız onunla birlikte magnezyum ihtiyacım artıyormuş demeye başladınız...
Anneler süt emzirdiğinde magnezyum ihtiyacının artıyor olabileceğinin bilgisini çoktan öğrenmiş oldu...
Ayrıca magnezyum seviyesi düşerse Allah korusun diyabete sebep olabilir, kalp hastalığı riski başlayabilir, migren gibi ağrılar artabilir hatta duygu durum bozukluklarına bile rastlanabilir...
Eyvah eyvah... 
Şimdi ne yapacağız? 
Efendim, Dünya Sağlık Örgütü diyor ki sağlıklı bir kimse günde ortalama 280- 350 mg seviyesinde magnezyum almalı.
Ama peşinden söyleniyor ki, insanlar normal olarak günlük yeme ve içmeleri sonunda bu doz magnezyuma ulaşırlar zaten... 
E öyleyse nereden çıktı bu magnezyum muhabbeti? Neden magnezyum ile yatıp kalkar oldu insanlar? Neden anlı şanlı profesörler konuya mercek tutar oldu?
Efendim, ne diyelim “sağlık olsun”
Farkındalık iyi bir şey değil midir? Fazla mal göz çıkartmaz diyerek magnezyum içeren tabletlerden de şöyle bir iki tablet takviye alsak ne olur? 
Eczanelerin raflarında ışıl ışıl parlıyorlar... Dijital platformlarda marka marka ışıldıyorlar...
Ama konunun uzmanları diyorlar ki: 
Magnezyum takviyelerini ezbere ve şuursuzca kullanmak yani aşırıya kaçmak vücutta toksik madde oluşturabilir...
Ve yine diyorlar ki, bir kimse günde bir avuç çerez yese magnezyum ihtiyacını fazla fazla karşılamış olur...
Öte yandan bir bakın bakalım kendinize...
Siz günlük hayatınızda yeşil yapraklı sebze yemiyor musunuz? Fındık, ceviz, kuru kayısı, badem, hurma, bitter çikolata, ay çekirdeği vb. almıyor musunuz?
Karpuz mevsiminde karpuz yemiyor musunuz? Süt ve yoğurt hiç mi tüketmiyorsunuz? Dolayısıyla bütün bunların içinde vücudunuza lazım olan magnezyum zaten bulunuyor... 
Telaş etmeye gerek var mı?
Bu konuda sakın ola ki doktorunuza danışmadan “reklamlar”a göre hareket etmeyin...
Sağlıcakla.