Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar tır şoförü O.K. ile otobüs sürücüleri H.Ö. ve S.S, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Söz verilen sanık H.Ö, Kayseri-İstanbul seferini gerçekleştirdiklerini, kendisinin Ankara'da direksiyona geçtiğini söyledi.
Otoyolun Akyazı gişeleri mevkiinde hafif sis olduğunu belirten H.Ö, "Kaza yerine geldiğimde bir anda sis perdesi indi. Üçüncü şeritten ilerliyordum. Kırmızı stop lambası görünce kendimi sola attım, kamyonet ya da kamyon tarzı araca çarptım. Hızım saate 105 kilometre civarıydı. Sıkıştığım yerden otobüste bulunan itfaiye memuru çıkardı. Sis tabakasına girer girmez 3-5 saniye içerisinde kaza yaşandı. Tahliyemi talep ediyorum." savunmasını yaptı.
Sanık O.K. de saatte 20-30 kilometre hızla sağdan ikinci şeritten ilerlerken olayda hayatını kaybeden arkadaşı Abidin Ataşlı'nın kendisini aradığını ve "Sana vurdular." demesi üzerine durduğunu savunarak, şöyle devam etti:
"Aracımın yüklü olması ve vuran aracın hafif olması nedeniyle bana çarpıldığını anlamadım. Sisli havada sağımdan ve solumdan araçlar geçiyordu. Aşağıya indim, Ataşlı'yı göremedim. Yaralılara yardım etmeye çalıştım. Ondan sonra otobüsün vurduğu hafif ticari araç, benim kullandığım tırla otobüs arasında sıkıştı. Sağdan ikinci şeritten ilerliyordum, bana vurulunca aracım yamuldu. Bu nedenle aracım sağdan üçüncü şeride geçmiş olabilir. Tahliyemi talep ediyorum."
Sanık S.S. ise kaza nedeniyle üzgün olduğunu belirterek, hayatını kaybedenlerin yakınlarına baş sağlığı diledi.
Ankara'dan saat 01.00 gibi yola çıktıklarını, kendisinin Hendek mevkiinde direksiyon başına geçtiğini aktaran S.S, "Akyazı kesiminde parça parça sis vardı. Sonra birden sis tabakasının içine girdim. Yolda herhangi bir reflektör ya da tabela yoktu. Önümdeki otobüs belki beyaz renkli olmasaydı ben de görebilirdim. Otobüse vuruş anını hatırlıyorum, sonrasını hatırlamıyorum. Araçta sıkıştığım yerden sağlık ekipleri çıkarmıştı. Otobüsü gördüğüm anda hız kesici retarderı çektim ve hızımı saatte 70 kilometreye kadar düşürdüm. Tahliyemi talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
Kazada hayatını kaybeden Hüseyin Kamil Yıldız'ın eşi müşteki Merve Yıldız, iddianamede, kazaya karışan hafif ticari araç sürücüsünün eşinin olduğunun belirtildiğini anlatarak, "Eşimin kaza anında şoför olmadığına dair kuvvetli şüpheler ve çelişkiler mevcuttur. Eşimin amcası ve müşteki Hilmi Yıldız'ın kazaya ilişkin farklı anlatımları olmuştur, bu da şüphelere sebep olmuştur. Talebimiz üzerine dosyaya giren PTS (Plaka Tanıma Sistemi) görüntüsüne göre kazadan yarım saat önce şoför koltuğunda oturan, kesinlikle eşim değildir. Hilmi Yıldız'ın şoför olması kuvvetle muhtemeldir. Hilmi Yıldız ve tüm şoförler ile otoyol işletmesi sorumlularından şikayetçiyim." diye konuştu.
Merve Yıldız'ın avukatı da şikayetçi olduklarını, katılma taleplerinin bulunduğu belirterek, hafif ticari aracın direksiyon ve güneşliğinde bulunan DNA'ların, Hilmi Yıldız'ın DNA'ları ile karşılaştırılmasını istediklerini kaydetti.
Diğer müşteki avukatları da şikayetlerinin olduğunu dile getirerek, katılma talebinde bulundu.
Görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, katılma taleplerinin kabulünü ve sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi.
Sanık avukatları da müvekkillerinin tahliyelerini ve yeniden bilirkişi raporu alınmasını talep etti.
Katılma taleplerinin kabulüne ve tutuklu sanıkların adli kontrol şartıyla tahliyelerine karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 17 Aralık'a erteledi.
- Olayın geçmişi
Kuzey Marmara Otoyolu'nun Sakarya kesiminde 28 Aralık 2023'te Giresun'daki cenaze töreninden dönenleri taşıyanın da aralarında olduğu 3'ü otobüs ve biri tır 7 aracın karıştığı kazada 10 kişi ölmüş, 63 kişi yaralanmıştı. 1 yaralı ise 17 Ocak'ta tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmişti.
Kaza sonrasında gözaltına alınan otobüs sürücüleri H.Ö, M.D, F.Ç, S.S, H.A, E.A. ile tır şoförü O.K, Adapazarı Jandarma Komutanlığı'ndaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilmişti.
Bu kişilerden E.A, H.A. ve M.D. cumhuriyet savcılığındaki sorgularının ardından serbest bırakılmıştı.
Diğer şüphelilerden 50 ACU 195 plakalı Kayseri-İstanbul seferini yapan Metro Turizm'e ait otobüsün sürücüsü H.Ö, Ankara-İstanbul seferini yapan Kamil Koç'a ait 34 CYN 109 plakalı otobüsün şoförü S.S. ile 01 ZT 460 plakalı tır sürücüsü O.K, çıkarıldıkları hakimlikçe "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan tutuklanmış, F.Ç. ise adli kontrol kararı şartıyla salıverilmişti.
