ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell da dünkü açıklamalarında, para politikasının daha fazla sıkılaştırılmasının gerekebileceğini belirtti.

İsrail-Filistin çatışmasına dair haberler, piyasaların yönü üzerinde önemli bir etki yaratmaya devam ediyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne yönelik kara operasyonunun yakın olduğu mesajını verdi. Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ise İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının bölgesel bir savaşa dönüşebileceği uyarısında bulundu.

Bu gelişmeler, Orta Doğu'daki çatışmanın daha büyük bir alanı etkileyebileceği endişesiyle risk iştahının azalmasına neden olurken, Powell'ın açıklamaları da yatırımcı davranışları üzerinde etkili oldu.

Powell, ekonomik büyüme ve iş gücü talebindeki direnci gösteren son verileri yakından takip ettiklerini ifade ederek, ek kanıtların, para politikasının daha fazla sıkılaştırılması gerektiğini gösterebileceğini belirtti. Sıkılaştırmanın hızlı bir şekilde devam etmesi durumunda, anlamlı bir sıkılaştırmanın hala gerekebileceğine dikkat çekti ve enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2 seviyesine düşürülmesi gerektiği vurguladı.

Ayrıca, tahvil faizlerindeki yükselişi ele alan Powell, bu yükselişin yüksek enflasyon beklentilerinden veya beklenen faiz artışlarından kaynaklanmadığını düşündüğünü ifade etti ve bu yükselişin finansal koşulları sıkılaştırdığını hatırlattı.

Fed'in gelecek ay faiz politikasını değiştirmeyeceği konusunda piyasada kesin bir görüş bulunurken, kasım ayı sonrasındaki süreç hala belirsizliğini koruyor. ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi, Powell'ın açıklamalarının ardından 19 Temmuz 2007'den bu yana en yüksek seviyesine çıktı.

Ayrıca, Brent petrolün varil fiyatı arz endişeleri nedeniyle yükselmeye devam ederken, altın fiyatları da artış eğilimini sürdürdü.

ABD'de şirketlerin finansal sonuçlarının güçlü bir şekilde devam ettiği göz önüne alındığında, bu konuda American Express'in sonuçlarının takip edileceği belirtiliyor.

Tüm bu gelişmelere paralel olarak, New York borsasında Dow Jones, S&P 500 ve Nasdaq endekslerinin değer kaybettiği görüldü. ABD'deki endeks vadeli kontratlar da yeni güne satış baskısı altında başladı.

Avrupa'da da benzer şekilde satış baskısının hakim olduğu görülürken, Orta Doğu'daki gelişmeler ve makroekonomik veriler yakından izleniyor. Artan petrol fiyatlarının, Avrupa Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadelesini olumsuz etkileyebileceği konusunda endişeler bulunuyor.

Aynı zamanda İngiltere'de perakende satışlar ve Almanya'da ÜFE ile ilgili açıklanan veriler, beklentilerin altında kaldı.

Asya piyasaları da ABD ve Avrupa'daki düşüşten etkilenirken, Çin hükümetinin ekonomiye likidite sağlama çabalarının bu satış baskısını hafifletmekte yetersiz kaldığı görülüyor. Çin'deki gayrimenkul sektöründeki sorunların da risk iştahını olumsuz etkilediği belirtiliyor.

Son olarak, Japonya'da Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) beklentilere paralel bir artış gösterirken, çekirdek TÜFE, beklentilerin üzerinde yükseldi. Çin Merkez Bankası (PBoC) ise 1 ve 5 yıllık borçlanma faiz oranlarını sabit tuttu.

Maden ihracatçıları 2025’e yeni URGE projesi ve heyetlerle girecek Maden ihracatçıları 2025’e yeni URGE projesi ve heyetlerle girecek

Yurt içinde ise Borsa İstanbul, dün satış ağırlıklı bir seyir izledi ve BIST 100 endeksi yüzde 0,94'lük bir değer kaybı yaşayarak günü 7.769,03 puan seviyesinden tamamladı. Dolar/TL kuru da dün hafif bir düşüş yaşadıktan sonra bugün işlem görmeye devam ediyor.

Bugün, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Piyasa Katılımcıları Anketi yurt içinde, İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin haber akışı ise yurt dışında takip edilecek. BIST 100 endeksinin teknik açıdan 7.650 ve 7.500 seviyelerinin destek, 7.840 puanın ise direnç konumunda olduğu ifade ediliyor.

Kaynak: (AA)