Minicik bedenleriyle ezan sesi susmasın diye bedel ödeyen masum yavrular, cennet kuşu olup uçtular. Kirli dünyanız sizin olsun bile demeden şeref ve namuslarıyla en mukaddes mücadeleyi verdiler içleri yana yana ciğerleri kanaya kanaya anne babalar evlatlarının kol ve bacaklarını toplama gibi bir zulümle karşı karşıyalar. Sen rahatsız oluyorum sabah ezanı okunmasın diye ezanı susturmaya çalışan, özgürce bu ülkede yaşayan, başörtüsüne dil uzatıp özgürlükten bahseden insanı ve dini değerlerimize her türlü saygısızlığı yapan insan, vatansa vatan, din ise din, sevip sevmeyeceğine karar ver, ver de bu münafıklıktan kurtulsun ülkemiz, dinimiz. Yâda bu zulmü alkışlayanlarla beraber Yahudi kardeşlerinizin yanına gidin. Ya da bu yanlıştan dönüp insanlık şerefine nail olun. Kimin yanında olduğumuz bizim verdiğimiz mücadele bizim akıbetimizin senedidir.
Kişi sevdiği ile beraberdir. Bizim merhametimiz de öfkemiz de imanımızın gereğidir. Sizin kaprisleriniz ikiyüzlülüğünüz, haddini fazlasıyla aştı. Zalimin zulmü ortada, sizin ki bundan da beter.
Çocukları çok seven bir Peygamberimiz var, kan revan içinde kalan masum yavrularımızı cennetinde kucaklayacak, yüzlerini gözlerini silip, onları bağrına basacak bir Peygamber.
Onun emanetine sahip çıkan Filistinli mücahitlerin müjdecisi, sormayacak mi mahşerde, orada size yapılanlara dur diyecek hiç mi bir ümmetim yoktu ki bu haldesiniz, diye. Sormayacak mi? Sormaz mı?
Onlar Sevgili Peygamberimiz ile cennette el ele oyunlar oynarken, nasıl bakacağız o çocuklarımızın yüzüne.
Hangi yüzle Senin ümmetinim Ya Rasulüllah bizi de kabul et sofrana nasıl diyeceğiz.
Kardeşleriniz canlarıyla mallarıyla bedel öderken sizde Müslüman bir topluluk iken sıcak evlerinizde keyif çatıyordunuz, derse nereye gideceğiz.
Var mı bizi aklayacak bir bahanemiz.
Üç kuruşluk dünya için ahiretini satanlardan kaybedenlerden eyleme Ya Rabbi! Nasıl bir acziyetin içerisindeyiz. Uyandır bizi Ya Rabbi!
Çok iyi Müslüman olduğumuzu zannederken hem sevdik hem de geri durduk mu diyeceğiz.
Anam babam sana feda olsun, malim canım sana feda olsun diyen sahabeler ile komşu olmayı mı ümit ediyoruz hal böyleyken.
Hz. Hamza’yı şehit edip sonra iman eden Vahşi ‘ye üstelik sahabe iken, uzaktan dinlemesini, gördükçe amcasının acısını hatırlattığını söyleyen Peygamberimize bunca zulme sessiz kalarak uzaktan izleyerek nasıl yakın olabilmeyi, Onun şefaatine nasıl nail olabilmeyi düşünüyoruz.
Bir musibet bin nasihatten iyidir, der atalarımız. Bu kaçıncı musibet, kaçıncı zulüm de biz hala neden aklımızı başımıza alıp da ortak paydada en kutsi değerlerimizde buluşup, sarılamıyoruz birbirimize. En çok da canımızı acıtan yakan şey, bu halimiz! Yıllardır günlerdir şahit olduğumuz kınadığımız, bu zulüm kendi halimiz in resmidir ey Müslüman, ey insan! Susmak, zulme sessiz kalmak, zulmün en büyüğüdür. Dilsiz şeytanlar sarmış dört bir yanı.
Televizyon ve sosyal medyadan takip ederken bile; bunca görüntüye gönlümüz dayanmıyor. Sansürsüz çok görüntü var. Birebir yaşadılar bu acıyı, bizler izlemeye dayanamaz iken. Dünyada bu zulmü sansürleyen birçok devlet var, sözde güçlü fakat aciz, iki cihanda da nasipsiz birçok Ebu Cehil ve Firavundan yetme torunlar var.
İzledikçe gözümüzde ve gönlümüzdeki sansürler perdeler kalkıyor ve daha çok yüzleşiyoruz kendimizle. Hz. Ömer in( r.a) buyurduğu gibi, " inandığınız gibi yaşamazsınız, yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız" gerçeğiyle yüzleşiyoruz. Filistin’de bu kaderi yaşayan kendi küçük ama imanı yüreği büyük çocuklardan duyduğum sözler zihnimde yankılanıyor adeta; bir kez daha utanıyorum kendimden ve çaresizliğimizden.
Bir kız çocuğumuz, yüzü kanlar içinde;
"Korkmuyorum, Allah bize bu zorluklara dayanıp dayanmayacağımızı sınıyor, mücadelemizi veriyoruz ”diyor.
Diğer bir erkek çocuğumuz; "Kudüs’ün korunması her şeyi vermeye değer, burası Peygamberimizin gökyüzüne açılan penceresidir, bizim için çok kıymetli" diyor.
Bunu canı yanmış yaralanmış bir çocuk söylüyor, iliklerime kadar sarsılıyorum. Böyle evlatların olması manen çok mutlu etse de onları koruyamayışımızın acısı yakıyor içimi.
Okuldan dönüşünü sevgiyle bekleyen, evladının hiç bir eksiği olmasın diye gece gündüz çalışan borcunu harcını hesaplayan Saygıdeğer babalar; gelince hazır olsun diye yemeğini pişirip okulunun nasıl geçtiğini, evladının gözlerinin içine bakarak anlamaya çalışan, “her şey yolunda mı?” diye merakla soran, evlatlarının üzerine titreyip bir dediğini iki etmeyen sevgili anneler; çocuğunun iyiliği için eğitimi için öğretmeni sert konuştu onu uyardı diye, okulu birbirine katan idareyi öğretmene öğretmeni çocuğa düşman eden biz ebeveynler; bu son günlerde çocuğunun okuldan gelmesini bekleyip sarılamayan, çocuğunun kolunu bacağını toplayıp cesedini bir araya getirmeye çalışan, son nefesindeyken bile başucunda ağlayan yüzü gözü kan içinde olan bebeğinin yüzüne dokunup ona yetmeye çalışan anneler var.. Bunu Rabbim bir daha kimseye yaşatmasın. Bir anne baba olarak bu acıyı tarif etmek mümkün değil, ama tarifsizce anlayacağınız kesin. Dua etmek boynumuzun borcu.
Fatih Sultan Mehmet Han Hz.'nin,
"Bana dokunmayan yılan bin yaşasın, zihniyeti bir gün o yılanın hedefi olmaya mahkûmdur" sözüyle, satırlarıma son verirken, dua ile bitirmek istiyorum.
Rabbim silkelenip; insanlığın, müslümanlığın gerektirdiği mücadeleyi her alanda ve her anlamda verebilmeyi bizlere nasip eylesin basiretimizi açsın, ferasetimizi ve imanımızı güçlendirsin. Ülke olarak, bundan sonrası için en hayırlı adımları atabilmeyi, bu mücadelede en hakikatli özverileri gösterebilmeyi, dinimize ve tarihimize yakışır bir şekilde biz Müslümanlara yüz akı olarak nasip eylesin, Güzel Allah’ım!
Rabbim, bizleri her türlü kötü akıbetten muhafaza buyursun. Hayırlı akıbet için imanla, samimiyetle, adaletle gayret etmeyi nasip eylesin. Zalimin zulmünden, zulme göz yummaktan, Müslümanın münafığından, düşmanın şerrinden aziz Türk milletini ve bütün Müslüman din kardeşlerimizi muhafaza buyursun.
Filistin'de mukaddes mücahitlerin, masumların, sivillerin, müslüman kardeşlerimizin şehadetini ve kutlu direnişini Rabbim mübarek eylesin. Filistin'e, Kudüs'e, Mescidi Aksa ‘ya şanlı bir zafer ve fetih nasip eylesin.
Biz müslümanları birlik ve beraberliğe muvaffak eylesin, bu fetihten nasiplenen bahtiyar kullarından eylesin Yüceler yücesi Allah'ım! Amin.
20 Ekim 2023
Türkan Kafkas SEZER