Yaz mevsimi sıcaklığı, neşesiyle ruhumuzda şarkılar söyletirken, ortanca şöleni bizi dansa davet eder.

Mahalle aralarında, parklarda, bahçelerde, her bir taraftan fışkıran çiçekler arasında,  mavi, pembe, fuşya rengârenk ortancaların şöleni yaz boyu sürer. Bize de tadını çıkarmak kalır.

Refik Hâlid’in çiçek sevgisi yanı sıra, meşhur tenkitlerinden ortancada nasibini almıştır.

‘’Ortancaya gelince, gerçi fazla iri kafalıdır, bu yüzden oldukça bön görünür, fakat iri başlı çocuklar gibi hoş bir saflığı, sevimliliği vardır. ‘’ bu bakış açısını okuduktan sonra, ortancalar arasında bir fotoğraf çekilmeye karar verdim. İlk defa fotoğraf karesinde, kafam kadar hatta kafamdan iri ortancaların var olduğunu fark ettim. Koca kafalı ortanca benim için her haliyle sevimli, güzel, bir battaniye yumuşaklığında insanı sarıp sarmalayan sımsıcak bir çiçektir. Öyle ki çiçekleri bir tarafa yapraklarındaki sanat dahi beni içine çeker.

yaprak

Latince adı, hydrangeahortensia olup, Taşkıran ailesinden ortancanın memleketi,  Güney Çin, Japonya, Himalayalar’dır.  Avrupa kıyılarına gelmesi 1700’lü yılları bulmuştur. Geleneksel Japon halk sanatında ve şiirinde genellikle değişken duyguları ve vefasızlığı sembolize eder. Bir Japon söylencesine göre; hiç kimseden özür dilemeyen, kimsenin gönlünü almayan, gururlu Japon İmparatoru, sevdiği kızı ailesinden mahrum edip, onu bir daha göremeyecekleri için, bir demet ortanca gönderip özür dilemiştir.  Rivayete göre, bu yüzden içten bir özrün sembolü olarak da kabul görmüştür.

Öte yandan, amacha(tatlı çay) ortancadan yapılan bitkisel bir içecek olup, çay törenlerinin çok önemli bir parçasıdır. MS 7. Yüzyılın başından beri, geleneksel olarak 8 Nisan Buda’nın doğum gününü kutlamak için inananlar, kanbatsu denilen bir törenle tapınaklara gidip Buda heykelciklerine bir kepçe dolusu tatlı çay döküp, birbirlerine de ikram ederler.

1700’lerle birlikte, göz alıcı, yeni bitkiler üretmeyi seven bahçıvanların gözdesi haline gelse de Victoria döneminin floriografi tutkunları nezdinde kabul görmedi. Bazıları, ortancanın öbek öbek fiyakalı kafasının kendini beğenmişlik ve kibir eğilimi gösterdiğini hissetti. Bazıları duyulara hitap eden muhteşem bir çiçekken, üretken olan çok az tohum verdiğini fark etti. Reddedilmiş ya da terk edilmiş bir erkek, muhatabına şifreli bir şekilde, soğuk olduğunu göstermek için ortanca gönderirdi.

Binlerce yıldır insanlar çiçeklere anlamlar yükleyip, çiçek diliyle birbirlerine mesajlar gönderdiler. Çiçeklerin sahip olduğu evrensel değer, çiçeklerin büyüsü ve dili ebediyen sürecek. Ortanca, ev, bahçe dekorlarının vazgeçilmezlerinden. Düğün ve organizasyonların liste başı alternatifleri arasında olan ortanca, içten duyguların ifade edilmesinde kullanılır çiçek dilinde. Bazen hatta çoğu zaman hissedilen her şeye cümle kurulamıyor, hisleri en güzel ifade etme yollarının başında çiçekler geliyor belki de…

Kalbinize iyi bakın, sevdiklerinize de…