Son zamanlarda kafama takılan konulardan biri okuma konusu oldu.  Sizlere bilgi ve deneyimlerle oluşan tecrübe ve düşüncelerimi yazarak aktarmaya çalışıyorum. Geçenlerde okuyucu olan dostumdan biri ' Abit hocam yazdıkların bilgi vermeye bırak eğitim niteliğinde, çarpıcı ve ilginçve etkili yazıyorsun fakat bizim insanımız uzun yazı okumaz o nedenle boşuna yazma' dedi. Bununla birlikte ' Hocam yazılarınızdan feyz alıyor ve pratik bilgi olduğu için hemen uygulamaya koyuyorum' diyerek  teşekkür edenlerde oldu. Aslında okunmadıgı doğru değil ama az okunduğu doğru.
Toplum olarak kısa yazıyı okuyup hemen sonuçalmaya yatkın bir milletiz. Okuyup kendi düşüncelerimizi katarak uygulamaya koymak yerine genel kültür sahibi olup o konuda fikir sahibi olmaya çalışıyoruz. Oysa bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmanın bedelini eksik bilgi maliyeti ile ödüyoruz. Fikir bilginin kırıntısıdir. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olursak uygulamada sorunlar çıkar.  ' ticari öğütleri, işin püf noktası, işin özü' gibi kısa genel bilgi yerine lokal bilgi ile iş yapmaya kalkıyoruz sonra elimize yüzümüze bulaştırmak suretiyle bütünsel başarıdan uzak kalıyoruz. Kısa yazıdan anlamıyoruz, uzun yazıyı okumuyoruz.
Kısa yazıdan başarılı olmayı beklemek bir günde, bir ayda hedefe ulaşmak işeyen maymun iştahlı, plansız hevesli ama çabuk sıkılan, ilk zorlukta havlu atan, başkalarından beklenti içinde olan, mücadele ruhu ve azmi olmayan başarısız insanlardan olması dikkatimi çekti. 3 sayfalık yazıyı yâda 3 saat zaman ayırarak bir kitap okumak ve 3 yıl kendisini eğitmeyen veya gittiği okulda eğitim alamayanlardan oluşuyor. Çoğu insan öğrenmek yerine okumuş olmak için kursa giderek belge, okula giderek diploma almak derdinde.
Oysa başarılı insanlar azimli, kararlı ve uzun süre mücadele ederek sonuçodaklı kendine bir plan ve strateji belirleyenler bununla için kendisini eğitenler ve eğitim alanlar kendini sürekli içsel motive ederek başarıya ulaşırlar. Bunun için 3 saat kitap okumayı bırak 300 saat yine okur oda yetmez eğitimler, danışmanlık ve mentorluk hizmetlerinden başkasının aklını bilgisini kullanmayı tercih ederler.
Bazı insanlar okumanın gereksiz olduğunu , kendilerinin zeki olduğunu düşünür ve kitap okumak karın doyurmaz derler. Doğrudur kitaplar karın doyurmaz size bilgi ile beyninizi daha yaralı kullanmanızın yollarını öğretir. Uygulamaya koymayi size bırakır. Kitap okumaya insanların kitap okumasınınin nedeni kitap okumanın onlara ne gibi faydalar sağlayacağını, eğitim almanın avantajlarını anlatamadığımizdan ve örnek olarak yapmadığımız kaynaklanır.
Eğer bir insan ilk defa okuduğu kitap onun ilgisinin çeker, eğitimin faydasını görürse o zaman kendine kitaplarla karşı koyamaz durumda bulur ve okumak onun için alışkanlık haline gelir. Sevmediği bir kitap yada büyüklerin zoraki ' Kitap oku' baskısı kitaptan nefret etmesini sağlar. Bir insanın bir kötü alışkanlığı bırakmasını ve yerini faydalı bir alışkanlık sahibi olmasını istiyorsanız onlari kazanması gereken alışkanlığın bırakması gereken alışkanlıkdan daha fazla faydası olduğunu anlatması gerekir.
Okumak size zaman sağlar bir insanın 5 yıllık deneyim ve bilgisini üçsaate sahip olmak, onun bilgiyi demlemek için harcadığı sermeye, oluşturduğu stratejiyi bir kitap okumakla sahip olmak ve daha kısa zamanda başarı sağlamanızı sağlar. Bir eğitim için harcadınız bütçe en az 70 katı ile size döner. Tabi ki burada okuduğunuz yazılar, kitaplar 300 sayfada hiçbir şey anlatmayan, başladığı yeri geri dönen, kitapladan uzak durmak en iyisi.
Şöyle düşünün ' Gördüğüne aklınla bakarsan fırsatlar sana ayen olur' dersem bu kısa yazı hoş, güzel ve kulağa iyi gelir fakat bunun tam olarak ne demek istediğini anlamak mümkün mü? Bunu okuyan fikir sahibi olur ama bilgi ve deneyim sahibi olmadığı gibi doğru olup olmadığını bilmez ve uygulamaya konmaz. Oysa kitabın içeriğini okursa o zaman ne demek istediğini anlar ve uygulamaya koyar. 
Sığ beyinli insanlar sığ bilgi ile başarılı olmayı yada ondan bundan duydukları ile akıllı olduğunu düşünürler. Onlardan bir adım daha fazla atan başlığı okumakla yetinmek yerine içeriği okuyan, uygulayan ondan daha başarılı olur. Büyük başarı her konuda bilgi sığ bilgi sahibi olmak yerini bir konuda bütünsel derin bilgi olan fark yaratır, sığ bilgisi olan da hava atar. Kitap adını okumakla kitap okumuş olmayız.
İşte benim için kaçinsanın okduğu değil okuyan insanın yazıyı okuduğu zaman zihninde kavramsal olarak anlatmak istediklerimi kelimelerle hayali olarak canlandıracak şekilde inşa ediyor onların beyninde yeni düşünceler meydana getiriyormuyum onu bakarım. Bin görenden bir okuyan çıkması ve uygulamaya koyması benim için yeterlidir. Önemli olan nicelik değil niteliktir. Her okuyan alanında başarılı olmaz fakat alanıda bir numara olanlar hep okuyarak, düşünün, geliştiren, uygulamaya koymayı alışkanlık haline getirenlerden çıkar.