1983 yılıydı. Küçük bir köy okulunda üçüncü sınıf öğrencisiydim. Ablamın ameliyatı için İstanbul'a gitmesi gereken babam, dönüşte bana iki unutulmaz hediye getirmişti: Kırmızı bir mont ve pilli bir saat. O küçücük dünyamda, bu iki basit obje adeta birer mucize gibiydi. Kırmızı mont, soğuk kış günlerinde beni sıcacık sararken, pilli saat ise zamanın gizemli akışını anlamama yardımcı olurken bir yandan da ilgi odağı olmamı sağlamıştı.
O günlerde mutluluğum, o kırmızı montun canlı renklerinde ve o pilli saatin saniyelerinde saklıydı. Arkadaşlarımla koşup oynamak, onlara kronometre tutmak, kırmızı montumla köyün sokaklarında dolaşmak... Basit şeylerdi beni mutlu eden. Masumiyet ve heyecan dolu bir çocukluk yaşıyordum.
Farklı Yaşlarda Farklı Mutluluklar
Yıllar geçti. Kırmızı mont benden sonra iki kardeşimi daha büyüttükten sonra eskidi, küçüldü. Pilli saatin de pili bitti. Çocukluk masumiyeti yerini yetişkinliğin sorumluluklarına bıraktı. Mutluluğun tanımı da zamanla değişti. Başarılar, maddi kazanımlar, dersler, konuşmalar, seminerler, güzel bir aile kurmak... Hepsi mutluluğuma katkıda bulundu, ama o kırmızı mont ve pilli saatin verdiği saf, samimi ve tarifsiz mutluluğu bir daha hiç yaşayamadım desem abartmış olmam.
Ancak zaman bana şunu da öğretti: Mutluluk statik bir kavram değil. Sürekli değişen ve dönüşen bir duygudur. Her yaşta ve her koşulda mutluluğu yakalamak mümkündür.
Mutluluğun tanımı ve kaynağı kişiden kişiye değişir. Çocukken basit ve küçük şeylerle mutlu olurken, yetişkinler olarak daha kalıcı, anlamlı, karmaşık ve derin mutluluklar arıyoruz.
Önemli olan, mutluluğun kaynağını doğru yerde aramaktır. Mutluluk bir sonuç değil süreçte yaşanması gereken bir duygudur.
Mutluluğun Kaynağı: Basitlik ve Sevgi
Bugün, mutluluğu maddi şeylerde, makam, mevkide veya dış etkenlerde değil, iç huzurda ve sevdiklerimle olan ilişkilerimde arıyorum. Basit şeylerden keyif almayı, her anın değerini bilmeyi öğreniyorum. Kırmızı mont ve pilli saat anısı bana, mutluluğun özünün aslında ne kadar basit ve saf olduğunu hatırlatıyor.
Mutluluğu Yakalamak İçin İpuçları:
- Küçük Şeylerden Keyif Alın: Taze demlenmiş bir bardak çay, bir fincan sıcak kahve, sevdiğiniz bir türkü, güzel bir şarkı, güzel bir manzara... Küçük şeylere odaklanmak ve onlardan keyif almak mutluluğunuzun artmasına yardımcı olacaktır.
- Minnettar Olun: Sahip olmadıklarınıza hayıflanmak yerine sahip olduklarınız için minnettar olmak, mutluluğunuzun artmasına katkıda bulunacaktır. Sahip olduklarınızın bir listesini yapmayı ve her gün için minnettar olduğunuz üç şey yazmayı deneyebilirsiniz. Şükür mutluluğu artıracaktır.
- Sevdiklerinizle Zaman Geçirin: Sevdiklerinizle vakit geçirmek mutluluğunuzun artmasına yardımcı olacaktır. Ailenizle ve arkadaşlarınızla birlikte zaman geçirmeyi planlayın ve bu zamanları keyifli aktivitelerle doldurun.
- Kendinize Zaman Ayırın: Kendinize zaman ayırmak ve sevdiğiniz şeyleri yapmak mutluluğunuzun artmasına yardımcı olacaktır. Her gün kendinize en az 15 dakika ayırın ve bu zamanı kitap okumak, müzik dinlemek veya doğada yürüyüş yapmak gibi sevdiğiniz bir aktiviteyle geçirin. Günde 6 dakika kitap okumanın bile strese ne kadar iyi geldiği araştırmalarla teyit edilmiş durumdadır.
- Başkalarına Yardım Edin: Başkalarına yardım etmek mutluluğunuzun artmasına yardımcı olacaktır. Gönüllü bir kuruluşta çalışmayı veya ihtiyacı olan bir komşunuza yardım etmeyi deneyebilirsiniz.
Sizin Hikayeniz Nedir?
Mutluluk bir varış noktası değil, bir yolculuktur demiştik. Bu yolculukta önemli olan, her anın tadını çıkarmak ve minnettar olmaktır. Kırmızı mont ve pilli saat anısı bana, mutluluğun her zaman büyük ve pahalı şeylerde olmadığını hatırlatıyor. Bazen tökezliyorum, bazen düşüyorum, bazen ümidimi yitiriyorum. Ama pes etmiyorum. Biliyorum ki gerçek mutluluk, bu yolda ilerlemeye devam etmekte. Bazen en küçük ve basit şeyler bile bize büyük mutluluklar verebilir.
Mutluluk sizin için ne ifade ediyor? Farklı yaşlarda mutluluğu nasıl yaşadınız? Mutluluğu yakalamak için neler yapıyorsunuz? Yorumlarda kendi hikayenizi paylaşarak başkalarına ilham verebilirsiniz.
Sağlıklı ve mutlu günler diliyorum efendim.
24.02.2024
Adem Keven