Sağlık

Kafein ile öğrenme arasında şok edici sonuçlara ulaşıldı

Kahve tüketimi ile öğrenme arasındaki ilişkiyi analiz eden bilim insanları beklenmedik verilere ulaştı. Çoğu insanın bir yudum almadan kendime gelemiyorum. Çalışırken uyanık tutuyor ve zihni açıyor şeklindeki düşünceleri ne kadar doğru?

Abone Ol

Kafein, günlük yaşantımızda enerji artışı sağlamak ve zihinsel uyanıklığı artırmak amacıyla yaygın olarak tüketilen bir uyarıcı. Ancak, son yapılan bir araştırma, kafein tüketiminin öğrenme üzerindeki etkilerinin karmaşık bir tabloya sahip olduğunu ortaya koydu. Belki de kafein sandığınız kadar masum değildir. Yapılan araştırmaların ortaya koyduğu ise aşırı  tüketimin ters teptiği yönünde. 

Beyin aktiviteleri incelendi

Webtekno'nun haberine göre: ABD'deki Butler Hastanesi Nöro modülasyon Araştırma Fasilitesi'nden yapılan çalışmada, 20 katılımcı üzerinde gerçekleştirilen deneyde farklı kahve tüketim seviyelerine sahip bireylerin beyin aktiviteleri incelendi.

Uzun dönem kuvvetlendirme (LTP) adı verilen beyin mekanizmaları üzerinde odaklanılan araştırma, kafein tüketimi ile öğrenme kapasitesi arasındaki ilişkiyi çözmeye odaklandı.

Şaşırtıcı sonuçlara ulaşıldı

Uzun dönem kuvvetlendirme (Long term Potentiation - LTP), beyindeki nöral devrelerin uzun vadeli değişikliklerini etkileyen önemli bir mekanizma grubu olarak göze çarpıyor.

Sinir hücrelerinin tekrar tekrar uyarılmasıyla güçlenen bu mekanizmalar, öğrenme süreçlerine katkıda bulunur. Bu yapıların güçlenmesi beynimizi öğrenmeye daha hazır hale getirir. Bu güçlenmeye de plastisete deniyor.  Ancak, araştırma, kafein tüketiminin beyindeki plastisiteyi azaltabileceğini ortaya çıkardı.

Devamlı kullanmada öğrenme kapasitesi düşüyor

Kafeinin beyin üzerindeki etkileri, adenozin adlı bir molekül ile ilişkili olduğu belirtiliyor. Kafein, adenozini bloke ederek uyanıklık hissi verir. Ancak, zaman içinde biriken adenozin, beyin plastisitesini azaltabilir. Azalan beyin plastisitesi ise öğrenme kapasitesinde düşüşe neden oluyor.

Sürekli kafein kullananlar içinse bu durum zihni açıcı ve öğrenmeyi kolaylaştırıcı rolünden uzaklaşarak tam tersi bir sonuç ortaya koyuyor.

Veriler kesin değil ama fikir verici

Yine de bu araştırmayı çok da kesin olarak görmemek gerekiyor. Zira araştırmanın iki noktası dikkat çekiyor. Bunlardan birincisi, yalnızca 20 kişinin çalışmada yer alması. İkinci nokta ise kişilerin kahve tüketimlerinin kendi beyanları üzerinden takip edilmesi.

En iyi yol dengeli ve bilinçli tüketim alışkanlığı

Bu çalışmanın sonuçlarının kesin görülmemesi gerektiği belirtiliyor. Dikkat çekilen hususta, sınırlı sayıda katılımcı ve kahve tüketim alışkanlıklarının kişisel beyanlara dayanması olarak gösteriliyor. Kafein ve öğrenme arasındaki ilişki karmaşık durumunu sürdürüyor. Uzmanlar bu noktada dengeli ve bilinçli kahve tüketiminin izlenebilecek en sağlıklı yol olduğu konusunda uyarıda bulunuyorlar.