İzmir'in Konak ilçesinde sağanaktan korunmaya çalışırken elektrik akımına kapılan 2 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin haklarında dava açılan 13'ü tutuklu 42 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki ikinci duruşmada, tutuklular ile bazı tutuksuz sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Bazı tutuksuz sanıklar ise SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı.
Mahkeme başkanı, öncelikle ilk duruşmada söz alamayan 20 sanığı dinleyeceklerini söyledi.
Tutuksuz sanıklar Gdz Elektrik Metropol Bölge Müdürü Ali Arcan, 2023'ten beri müdür olarak görev yaptığını belirtti.
Sahada arıza faaliyetlerini yürüten ekiplerin, endüstri elektrik lisesi veya ön lisans elektrik bölümü mezunları olduğunu anlatan Arcan, "Ekipler sahada en az 2 kişi çalışırlar. 1 kişinin müdahale hakkı yok. Bana bağlı olan ekiplerin beni bilgilendirme zorunluluğu da yok. Bu olaydan da bilgim yok. Bu olayla ilgili hiçbir sorumluluğum yok. Arıza ekipleri bana bağlı değil." dedi.
Eski İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu'nun avukatı da müvekkilinin memur olduğunu ve sanık olarak ifadesinin alınamayacağını öne sürerek, dosyanın ayrılmasını talep etti.
Cumhuriyet savcısı, başsavcılık olarak soruşturmanın gizliliğe alınmasına gerek olmadığını belirterek, talebin reddedilmesini istedi. Mahkeme heyeti avukatın talebini reddetti.
Sonrasında SEGBİS ile savunma yapan Köseoğlu, yaşamını yitiren Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay'ın da İzmir'in de bunları hak etmediğini söyledi.
Bilirkişi raporuna istinaden savunma yaptığını kaydeden Köseoğlu, şöyle konuştu:
"Ortada mağduriyet var ama ben bu işte İZSU'nun kusuru olmadığını söylüyorum. Bilirkişi raporunun birçok hususunda hata var. Olayda tabii ki suçlu var. Orada bizim çalışma yapan arkadaşlarımız kabloya zarar vermiş olsalardı çok daha büyük sonuçlara yol açardı. Günde yüzlerce böyle çalışma yapılıyor. Bu işte imalat hatası yok. 'Boruya zarar verdi' deniliyor ama arkadaşlarımız 2 ızgara arasındaki boruya dokunmadan yerinde kalması kaydıyla işi yaptılar. Çalışan arkadaşlarımızın imalatta kusuru yok. İZSU Genel Müdürünün görevi yönetme yetkisi var ve bunu bakanlık verir. Aile mağdurdur, üzüntülüdür. Biz de bu işte anılmaktan mağduruz. Polis eşliğinde İzmir'e getirildim. 45 santimde olması gereken kablo 22 santimde çıkıyor."
- "Arkadaşlarımın suçsuz olduğunu düşünüyorum"
İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan'a söz verildiği sırada avukatı müvekkilinin Genel Müdür dolayısıyla memur olması sebebiyle sanık olamayacağını ileri sürerek, savunma yapılamayacağını söyledi. Avukat, müvekkilinin sanık sıfatından çıkarılmasını talep etti.
Yeniden söz alan iddia makamı, başsavcılık olarak tüm sanıkların yargılamalarında "durma kararı" verilemeyeceği görüşünü paylaştıklarını bildirdi. Mahkeme heyeti Erdoğan'ın avukatının taleplerini reddetti.
Bunun üzerine Erdoğan, imalatların yapıldığı tarihlerde idari bir görevi olmadığını bildirdi. Erdoğan, "Yargılama için tüm isimleri bizzat biz kendimiz verdik ve yargılamaya yardımcı olduk. Tutuklu olan arkadaşlarımın da suçsuz olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
İfadesi alınan diğer sanıklar da suçsuz olduklarını savundu.
Mahkeme başkanı duruşmaya yarım saat ara verdi.
- Olay ve soruşturma süreci
İzmir'in Konak ilçesi Alsancak semtinde 12 Temmuz'da sağanakta yolun karşısına geçmeye çalışırken su birikintisine basıp akıma kapılan Özge Ceren Deniz (23) ile onu kurtarmaya çalışan İnanç Öktemay (44) yaşamını yitirmişti.
Bilirkişi raporunda su birikintisi yakınındaki mazgalda Gdz Elektrik firmasının kabloları yeterli derinliğe gömmediği, İZSU'nun da mazgal yapımı sırasında kabloları yüzeye yaklaştırdığı ve iki kurum arasında yeterli koordinasyonun bulunmamasının olayın yaşanmasında etkili olduğu aktarılmıştı.
Soruşturma kapsamında ilk etapta haklarında gözaltı kararı verilen 48 şüpheli yakalanmış, bunlardan 13'ü tutuklanmış, 6'sının dosyası ayrılmıştı.
İddianamede 42 şüphelinin "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 22,5'ar yıla kadar hapsi isteniyor.