Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2024 yılı asgari ücretini belirlemek için işçilerin katılımıyla gerçekleştirdiği toplantıların ikincisini dün tamamladı.
Toplantıda, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) temsilcileri ekonomik verileri paylaştı. Ancak, ikinci toplantının sonunda asgari ücret için belirlenmiş bir rakam açıklanmadı.
Asgari Tespit Komisyonu'nun ikinci toplantısının ardından ilk açıklama TÜRK-İş'ten geldi. Türk-İş Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, "Şu anda belirlenmiş bir sonuç yok. Görüşmelerin hızla devam edeceğini tahmin ediyorum. Kısa süre içinde bir mutabakat sağlanarak sonuca varılmasını temenni ediyoruz. Ancak henüz bir rakam ortada yok. Şu an için mutabakat olup olmayacağını söylemek erken. Bu hafta içinde tekrar bir araya gelerek sonuca varmayı umuyoruz." şeklinde konuştu.
Kara yollarında taşeron işçisi olarak çalışan Durmuş Öztürk, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'na ilişkin düşüncelerini Anka haber ajansına şu şekilde aktardı:
“Biz asgari ücretle çalışıyoruz. Aldığımız ücret yetmiyor. Bir evin kirası, bir aylık ekmek parası ile asgari ücret tükeniyor. Bizim çocuklarımız da var. Onlar da meyve, peynir gibi temel ihtiyaçları istiyor. Ancak bunları alamıyoruz. Bu durum, çocukların gelişimini olumsuz etkiliyor. Neden yaşam standartlarına uygun bir şekilde yaşamıyoruz? Türkiye'de 8 milyon asgari ücretli var ve onların aileleriyle birlikte 33 milyon kişi asgari ücretle geçimini sağlıyor."
Kadın işçileri temsil eden Hatice Akgedik ise şu sorunları dile getirdi:
“Türkiye'de kadın olmak çok zor. Bir kadın olarak kendi ayaklarımızın üzerinde durmak, tek başımıza mücadele etmek maalesef çok zor. Bütün kadınların sesi olarak buradayım. Kadınlar zor durumda, asgari ücretliler zor durumda. İşverenlere bunu çok söyledim. 'Kendinizi bizim yerimize koyun' dedim. Kendilerini vicdanlarına bıraktım.
İşçiler beslenemiyor. En azından pazara gittiğimizde temel ihtiyaçlarımızı almak zorundayız ama alamıyoruz. Yarısını alıyoruz, yarısını alamıyoruz. Gençlerimiz hep yurt dışına gitmeye çalışıyor. Asgari ücretli iki oğlum var. Evlilik gibi düşünceleri bile olmuyor çünkü 'karnımız doymuyor' diyorlar. Gençlerimiz, imkanlar varken neden memleketlerinde kalmak istemiyorlar?
Ev kiraları çok yüksek, insanlar ne yapacaklarını bilemiyor. İnsanlar zor durumda, bunu yetkililere defalarca ilettik. Artık herkes vicdanına danışmalı.”