İstanbul'un taşı toprağı altın

Abone Ol

Uzun yıllar önce insanlarımız, ülkemizin değişik bölgelerinden İstanbul`a göçetme modasına uydular. Hep deriz ya, İstanbul`un taşı toprağı altın. İstanbul için filimler çekildi, şarkılar ve türküler bestelendi. Hikayeler, romanlar yazıldı. Altın sözünü duyan bolluğun içerisine düşerim diye hesapladı. Aslında durum hiçde öyle değildi. Dönemeçler, virajlar ve engeller. Hazır düzenimi bozup neden buraya geldim diyenler az değildi.

Zenginlik ve huzurlu bir yaşam içinde olmak tek amaçlarıydı. Öyle ki, hemşeri mahalleleri bile kurdular. Birbirlerini tanıyanların aynı mahallede olmaları işin güzel tarafıydı. Bu sayede örf, adet, gelenek ve görenekler aynen devam ediyordu. Dayanışma dernekleri oldukça çoğalmıştı. Esasında Anadolu`nun kalbi İstanbul`da atıyordu.

Elbette Dünyada çok ülkeden büyük olan İstanbul`da hayat sürmek hiçde kolay değildi. Kimi amacına ulaştı, kimi de zorluklara karşı savaş vermeye başladı. Bin bir emekle gelinen İstanbul`dan hemen geri dönüş mümkün değildi. Geri dönersem bunu etrafıma nasıl anlatırım düşüncesi hakimdi.

Adım attığın yerde her şey paraydı. Bir yerden bir yere gidiş kolay değildi. Zamanın çoğu yollarda geçiyordu. Taşrada doğayla içiçe olmak gerilerde kalmıştı. Ailede bir kişinin çalışması yetmiyordu. Herkesin ipin ucundan tutması gerekiyordu. Güzel bir yaşam kalitesi yakalayanlar hayatlarından çok memnundular. Çocuklarına en iyi eğitimi aldırıyorlar, sosyal faaliyetleri en güzel şekilde değerlendiriyorlardı. Ailenin yanında yüksek öğretim ele geçmez bir fırsattı. Memleketlerine gittiklerinde büyük şehirde yaşamanın artılarını anlatmakla bitiremiyorlardı. Bazıları da, boğulursan büyük denizde boğul havasıyla hareket ediyordu.

Dedeler, babalar ve torunlar şeklinde silsile yoluyla nesilden nesile bir hayat devam ediyordu İstanbul`da. Zorluklar olsa da elbette Fatih Sultan Mehmet`in şehrinde yaşamanın manevi hazzı vardı. Tarihin, sanatın ve kültürün derinliklerine ulaşmak imkânı vardı. Mega kentte yaşamanın avantajları olduğu muhakkak. Kalite her insanın arzu ettiği, en mükemmel bir tablo. Teknolojinin tüm özelliklerini, kolaylıklarını görmek ve yaşamak mümkün.

İstanbul, gerçekten tarihe ışık tutan ata yadigârı bir şehrimiz, geçmişimiz ve geleceğimiz.

Daha güzel günlerde buluşmak üzere, kalın sağlıcakla;

&nbsp