Antikalar geçmişe ve eskiye olan özlemimizi bir nebze olsun dindiren, yaşayamadık diye içten içe üzüldüğümüz; her şeyin daha kıymetli, anlamlı ve lirik olduğu o güzelim yıllara bizi götüren, baktığımız vakit illaki geçmiş yaşantılarımızın bir yerinde ona dair bir hikaye bulduğumuz en değerli parçalar değil midir?
Antikayı bu kadar özel kılan özgünlüğüdür esasında. Her şeyin ve herkesin birbirinin kopyası olan günümüzde, bizi bu aynılığın getirdiği monotonluktan kurtarıp her şeyin ve herkesin daha biricik ve özgün olduğu zamanlara götürdüğü için severiz antika eşyaları. Seri üretimin ve "moda" denilen "sözde yeniliklerin" hayatımıza bu kadar hükmetmediği yıllarda, daha çok el emeği ile üretilen, yani her biri bir zanaat ürünü olan o eşyaları bunca kıymetli görüşümüz de bu yüzdendir.
İşte bu eşyaların yüzlerce, hatta binlercesini görmek mümkün Kadıköy'deki Antikacılar Sokağı'nda. Hem şehri hem de geçmişin izlerini sonuna kadar hissedebileceğiniz bu sokak, Kadıköy sahiline yaklaşık 10 dakikalık yürüme mesafesinde Tellalzade Sokak'ta yer alıyor. Sokağa sahil tarafından girdiğinizde hemen sağ tarafta radyoda sürekli 45'lik'lerin döndüğü, çayı her zaman buram buram tazelik kokan şirin mi şirin Moda Çay Evi karşılıyor sizi. Orada sokağın tozunu attırmadan evvel oturup sokağın atmosferine uyan müzikler eşliğinde bir iki bardak tavşankanı çay içerek sokağın sesini dinlemek iyi gelecektir.
Sokağı şöyle adımlamaya başladıkça her nefeste yavaş yavaş içinize dolar geçmişin nefesi. Her yanda antika gramafonlar, eski teyipler, ahşap oyma çerçeveli aynalar, annelerimizin çeyizinden aşina olduğumuz tabak çanak ve fincan takımları, zamanın taşıyıcısı saatler ve eski püskü her türlü eşya görürsünüz. Nevi şahsına münhasır bu sokak adeta zaman makinesi gibidir. Birden kendinizi çocukluğunuzda, hatta hiç bilmediğiniz ama fotoğraflardan, filmlerden gördüğünüz kadarıyla hayal dünyanızda teşkil ettiğiniz daha eski dönemlerde, kendi zamanınızın da evvelinde, çocukluğunuzun bir iki kuşak öncesinde bir yerlerde bulursunuz. Bir seyyar antikacının sesi sizi oradan çıkarıp yeniden an'a döndürür.
Ben bir keresinde böyle seyyar bir antikacıdan eski püskü şeyler almıştım. Göz alıcı oymalarıyla antika bir çerçeve ve yılların yorgunluğu üzerine sinen ahşap bir kutu bulmuştum seyyar antika arabasında. Çok düşük bur ücret ödeyerek aldığım o iki antika değerindeki eşyayı halla kullanırım. Çerçevede siyah beyaz bir fotoğraf gülümser duvarda asılı olduğu yerden. Eski ahşap kutu ise kendisi gibi eski hatıraları saklar içinde.
