Güncel

İnsanlık çok büyük bir fitne ile karşı karşıya

“Bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde Allah hayır murat etmiş olabilir. Biz bilmeyiz Allah bilir” diyen Dilipak, ipnoz, fitne ve gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

Abone Ol

Mütefekkir Abdurrahman Dilipak’ın “Hulül hadisesi” başlığıyla kaleme aldığı yazısındaki o ifadeleri:

Size geçmişe dair “Hulul” inancından çok bugünle ilgili bazı şeyler söyleyeceğim. İnsanlık çok büyük bir fitne ile karşı karşıya. Ve her yıl başına doğru bu fitne alevlendirilir. Dini yapılar, ezoterik yapılar, Kahinler işin içine girince insanlar da neye inanacağını şaşırırlar. Kimileri kendine dini referans alır, kimi bilimi, kimi istihbarat örgütlerinin tezviratı olan komplo şeklinde, algı üretmek için media ve troller üzerinden servis edilen algı operasyonlardan söz etmek istiyorum.

Önce, geleceği yalnız Allah (cc) bilir. Allah (cc)nin kitabında apaçık ya da resulü üzerinden bize bildiklerinden başka muhkem bir bilgi yoktur. Sonra bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde Allah hayır murat etmiş olabilir. Biz bilmeyiz Allah bilir. Üç: “Allah’ın ipi”ne tutunanlar, cahillerden, zalimlerden, kafir, münafık, müstekbir, mütrefinlerden, yalancılardan, fasıklardan değilseniz mahzun olmayacaksınız. 4-Ecelinizden önce ya da sonra ölmeyeceksiniz. Rızgınızdan az ya da çok yemeyeceksiniz. Kaderinizden başka bir kaderiniz de yok! Telaşınız niye. Neden korkuyorsunuz!?

Bunların kimi ipnoz yöntemini kullanır, kimi subliminal mesaj yöntemini. Kimi Astral yolculuğa çıkartır, bu yolculuktan döndüğünüzde başka bir kişiliğe dönüştürülmüş olursunuz, kimi LucidDream şeklinde, sizin kurgulanmış bir rüya aleminde zihniniz ele geçirilir. Media, bilgisayar ve cep telefonları üzerinden oynanan oyunlar çok kolay bir şekilde kitlesel ipnoz aracına dönüştürülebiliyor günümüzde. Sadece beyninizi kopyalamıyorlar, Sublimal yöntemler ya da  yapay zeka yolu ile çoklu okuma yöntemleri ile sizi interaktif olarak fiziki davranış ve elektromanyetik gözlem yoluyla sizin hakkında bir çok bilgiye ulaşabiliyorlar. Bu bilgileri dönüştürme gücüne de sahipler bugün.  Kimi BioRezonans yöntemini kullanıyor. Kimi kimyasal yöntem kullanıyor. Tabi, biokimyasal yöntemler de kullanılıyor bu konuda. PediHeridol bunlardan biri. Hala bir çok istihbarat örgütü bunu kullanıyor.

MetaVerse ile zaten zihniniz “açık kapı”ya dönecek. NeuraLink’le de aynı durum sözkonusu. Onun için zaten “Nesneler arası İletişim”den söz ediyorlar. İnsan bu “Şeytani oyun”da bir nesne. O artık, biyolojik cinsiyet, din, ahlak ve gelenekten bağımsız, GENDER bir BİREY olarak tanımlanan bir NESNE!. “Artırılmış sanal gerçeklik” sonrası gözünüzle gördüğünüz herşeye de inanmayın. Zaten bu gün bu sebeplerle “BioHackerler”den söz etmiyor muyuz.  İş döndü dolaştı şuraya geldi: “beni bende demen bende değilem / Bir ben vardır bende benden içeri” derken kastedilen şey bugün çok değişti. Yunus Emre (1238-1320) bunu söyleyeli 800 yıldan fazla zaman oldu. Bugün sözünü ettiğim şey Ekmeli Mahlukat-Eşrefi mahlukat, zübde-i kainat, veresetül enbiya olan İnsan değil. Bir de “Belhum adal” olanı var insanın. İnsin de, Cin’nin de Şeytanı var. İnsanlardan ecinniler de var.

Biyolojik insanın dışında bugün artık Avatar, Klonoid, Humanoid, Siborg “insanımsı”lar var. Siborgların dışındakilerde Ruh da yok. Mesela Klonoidler de can var Ruh yok. Diğerlerinde Can da yok, tabi Ruh da yok!. Ama canlı gibi davranabiliyorlar. Şeytanilere göre, biz  biyolojik insanın son örnekleriyiz. Siborg’lar ara kuşaktakiler. Kafasına Chip takılan ya da başka bir canlıdan gen implantı yapılan kişiler bundan sonra Siborg olarak tanımlanacaktır. Bakın Deccal, bu yöntemle ölüleri diriltecek(!?). Kadınlar erkek olmadan kendilerini dölleyip evlat sahibi olabilecekler. İnsan hayvan arası Genomik canlılar üretilebilecek. Mesela tavşan gibi üreyen, koyun gibi büyüyen, sincap gibi beslenen ve insan gibi düşünen bir canlı türü bugün mümkün. Tıpkı, portakal ağacında Karanfil kokulu Sarımsak üretmek mümkün olduğu gibi. Bu yöntemle, Mevlana ve Eflatunu biyolojik olarak hayata döndürüp, bugünün sorunlarını tartıştırabilirsiniz.

Hulul hadisesi çok kapsamlı bir konu. Hristiyanlıkta ayrı, Musev ilikte ayrı, İslam geleneğinde, mezhepler arası farklı görüşler var, Tasavvufta ayrı. İlişkili kavramlar, kurumlar olarak, Diyanet İslam Ansiklopedisinde bu konuda ayrıntılı bilgiler var. Mesela TEŞBİH Zâtı, sıfatları ve mâbud oluşu yönünden Allah ile yaratılmışlar arasında benzerlik kurma anlamında bir terim olarak kullanılıyor. MÜŞEBBİHE Allah’ı yaratıklara veya yaratıkları Allah’a benzetme sonucunu doğuran inançları benimsemiş gruplara verilen ad. MÜCESSİME Allah’ı cisim olarak düşünenleri veya O’na cismanî özellikler nispet edenleri ifade eden bir terim. GĀLİYYE Daha çok Şîa’ya mensup olan ve aşırı düşünceler taşıyan gruplar için kullanılan, İslâm toplumu tarafından tasvip edilmemeyi belirten bir terim. MÜELLİHE Hz. Ali’ye ulûhiyyet nisbet eden aşırı fırkaları niteleyen bir terim. Hristiyanlıkta TESLÎS Milâdî 3-4. yüzyıllar arasında şekillenen ve Hristiyan akîdesinin temelini oluşturan üçlü ilâhlık anlayışı. VAHDET-i VÜCÛD Varlığın birliği ve varlıkta birlik anlamında bir tasavvuf terimi; bu bağlamda Tanrı, âlem ve insan ilişkilerini açıklayan düşünce sistemi. TECELLÎ Hakk’ın varlığının çeşitli mertebelerde zuhur etmesi, sâlikin keşf yoluyla bu zuhuru idrak etmesi anlamında tasavvuf terimi. TENÂSÜH “Ruh göçü” , “Ruh sıçaraması”, REENKARNASYON’u ifade eden terim. İslâm tarihinde hulûl inancını ilk benimsediği söylenen kişi ABDULLAH b. SEBE İslâm dünyasında ilk fitnenin ve Şialı sebbenin  ortaya çıkışında önemli rol oynadığı ileri sürülen kimse. Hulûl inancını benimseyen bir fırka olarak NUSAYRÎLİK Hz. Ali’ye ilâhlık isnat eden bâtınî bir fırka. Yine Hulûl inancını benimseyen bir fırka olarak DÜRZÎLİK Fâtımî halifelerinden Hâkim-Biemrillâh döneminde (996-1021) Vezir Hamza b. Ali tarafından kurulan aşırı bir fırka. Hulûl inancını benimseyen bir diğer fırka EHL-i HAK Daha çok Batı İran’da ve Irak’ın bazı bölgelerinde yayılan, eski dinlerden ve aşırı Şiîlik’ten etkilenen bir fırka. Hulûl inancını benimseyen bir fırka olarak KEYSÂNİYYE Muhammed b. Hanefiyye’nin imam ve mehdî olduğunu iddia eden ilk aşırı Şiî grupların ortak adı. Ayrı çevreden HATTÂBİYYE Ebü’l-Hattâb el-Esedî (ö. 138/755 [?]) tarafından kurulan aşırı Şiî fırkası. HÂKSÂRİYYE de aynı gruptan, İran’da tarikata benzer özellikler taşıyan dinî bir fırka. Hulûl inancını benimseyen bir tarikat olarak BEKTAŞÎLİK 13. yüzyılda Kalenderîlik içinde teşekküle başlayıp 15. yüzyılın sonlarında Hacı Bektâş-ı Velî an‘aneleri etrafında Anadolu’da ortaya çıkan bir tarikat. Bir görüşe göre Hûlul inancı, Ghulat-i Şîʿa fırkalarında Allah'ın Ali bin Ebu Talib'in vücuduna rücû ederek onunla bütünleşmesi yani onda beden bularak cisimleşmesi anlamında kullanılır. Bektaşilik'e girmesi ise Balım Sultan sayesinde olmuştur Hulûl inancını benimseyen bir topluluk olarak KIZILBAŞ’lık. Eski dinî inançlarını ve geleneklerini kendilerine has bir İslâmî anlayışla birleştirip sürdüren Türkmenler’in bazı bâtınî-Şiî anlayışları benimsemesiyle ortaya çıkan terim, böyle bir dinî ve sosyal yapıya mensup kişi veya topluluk. HİNDUİZM Hulûl inancını benimseyen bir dinî yapı olarak Hindistan’ın geleneksel dini. BRAHMANİZM Hindistan’da kutsal metin kabul edilen Vedalar’ın yorumu mahiyetindeki Brahmanalar’da yer alan ve kast sisteminin en üst tabakasını oluşturan Brahmanlar’ca temsil edilen dinî yapı. Bir takım Şamanlarda, ilkel dinlerde, mesela Şintoizm de, Asyetik Afrika ve Antik Amerikan ve Yunan mitolojisinde de ezoterik yaratıklarla temas söz konusudur. Animist topluluklarda bu inanç daha yaygındır. Sihir, büyü, CİN ÇAĞIRMA işleri de bununla ilgilidir. Hz. Süleymanın mabedi inşasında Bukağılı Şeytanlar ve Cinlerin çalıştırıldığı, Belkıs’ın tahtınıın getirilmesinde de onlarla bir temas kurulduğu anlatılır. Rical-ül Gayb konusu, 3’ler, 70’ler, 40’lar meclisi, GAVS inancı ve KERAMET konusu, hatta ŞEFAAT konusu, Harut-Marut örneği gibi konular, Vatikan’daki  DEMONİZM protokolleri hep bu konu ile ilgilidir. Yine İsrailoğulları’ndaki Hz. Havva dışındaki bir kadından söz edilir. LİLİTH bu anlamda Şeytanla buluşan bir başka karekterdir. “Yuhanna vahyi”nde ve mitolojide, daha bir çok ezoterik varlıktan söz edilir. Anunakiler, Reptilyanlar ve daha başka varlıklardan da söz ediliyor. Yecüc-Mecüc, ya da Gog-Magog, Mehdi, Mesih, Dabbetül Arz konusu ya da uzaylılarla ilgili kitapta zikredilenlerin dışındaki bilgilere çok fazla itibar etmemek gerekir.

Buyurun size Reptilyan, Anunaki, Şahmeran ve Siborg bir bayan imajı.. Kapısında “Yeryüzünde bir cennet ve ebedi hayat” yazan günah, su, ayıp ve cezanın olmadığını Şeytanın vadeddiği cehennem için GlobalReset çetesinin davetine HAYIR demek için hazır mısınız.

Bu konuyu önümüzdeki günlerde çok duyacaksınız. Kehanelerle desteklenen ezoterizm yanında bu konu teolojik tartışmalara da konu edilebilir. İşin bir de magazinsem boyutu var. Astroloji ve Astronomi ile ilgili de bir konu. Şeytan bir de böyle bir fitne ile üstümüze gelecek, Hannas’ın vesvesesi, insin şeytanlarının devreye girmesi, psikologların, NLP’cilerin, Transandatal Meditasyon’cuların devreye girmesi ile korkarım bu konular daha da içinden çıkılmaz bir hal alacak. Genç evliler kendilerine, yaşlılar çocuklarına dikkat etsinler, sakınalım ki, Şeytan, bizi, lider, örgüt, şeyh, parti, o itibar gören her ne ise, hatta suret-i Hak’dan gözükerek Şeytan ve onun dostları bizi Allah’la da aldatmasın.

Selam ve dua ile.