Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlâkı Derneği (İGİAD) alanında ülkemizin öncü STK`larından biri. 2003 yılından bugüne iş ahlâkı ve girişimcilik alanında özgün ve önemli faaliyetlere imza atmakta olan İGİAD, iş ahlâkının yaygınlaşması ve ahlâklı girişimciliğin teşviki yönünde durmaksızın faaliyetlerini sürdürüyor.
Selçuklu ve Osmanlı asırlarında Ahilik Teşkilatı`nda olduğu gibi, ülkemizin kalkınmasında ve toplumun her kesiminde refahın artırılmasının iş ahlâkı bilincinin ve uygulamalarının öne çıkarılması ile gerçekleşebileceğinin idrakinde olan kurumun çalışmalarının odağını iş ahlâkı ve erdemli yöneticilik oluşturuyor.
Çok önemli iş ahlâkı zirveleri
İGİAD, iş ahlâkının yaygınlaşmasına katkı sağlamak amacıyla üçyıldır Türkiye İş Ahlakı Zirvesi`ni düzenleyerek iş ahlâkına yönelik sorunlara odaklanıp yapıcı çözüm önerileri geliştirilmesine katkı sağlıyor.
Doğruyu ve güzeli aramak adına tertip edilmekte olan iş ahlâkı zirvesinin, mütemadiyen iş ahlâkını kamuoyunun gündemine taşınması, iyi örnek ve uygulamaların paylaşması, pratikte görülen sorun ve eksikliklerin giderilmesine yönelik tespit ve önerilerin kamuoyunun dikkatine sunulması gibi amaçla sahip.
2016 yılında 'İş Ahlâkı Eğitimi' 2017 yılında 'Ü retimde İş Ahlâkı' konularının alındığı zirvenin gündeminde bu yıl 'Kamuda İş Ahlâkı' vardı.
Türkiye İş Ahlâkı Zirvesi 3 Kasım Cumartesi günü HaliçKongre Merkezi`nde geniş bir katılımla düzenlendi. 'Kamuda İş Ahlâkı' gündemi, 'Kamu Yönetiminde İş Ahlâkı Altyapısı Oluşturmak' ve 'Kamu Yönetiminde İş Ahlâkı Uygulamalarını Geliştirmek' başlıklarıyla iki oturumda ele alındı.
Düzenleme Kurulu Başkanı, Yıldız Teknik Ü niversitesi Öğretim Ü yesi Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş ve İGİAD Başkanı Ayhan Karahan`ın karşılama konuşmaları ile başlayan zirve, Prof. Dr. Mehmet Görmez`in açılış konuşması ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sn. Fuat Oktay`ın onur konuğu konuşmaları ile devam etti.
İstanbul Ticaret Odası Genel Sekreteri Doç. Dr. Nihat Alayoğlu moderatörlüğünde gerçekleşen 'Kamu Yönetiminde İş Ahlâkı Altyapısı Oluşturmak' başlıklı oturumda Prof. Dr. Cüneyt Yüksel ve Prof. Dr. Ömer Demir değerli görüşlerini katılımcılarla paylaştı.
Kemal Öztürk`ün moderatörü olduğu ikinci oturumda, Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı İdris Güllüce ve Eğitim Bir-Sen-Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın 'Kamu Yönetiminde İş Ahlâkı Uygulamalarının Geliştirilmesi'ne yönelik düşüncelerini paylaştılar.
Türkiye İş Ahlâkı Zirvesi`nde birbirinden değerli konuşmacıların kamuda iş ahlâkının geliştirilmesine yönelik birbirinden önemli tesbit ve önerilerini gazetemiz okuyucularının irfanına arz ediyorum:   
Ahlâk bütündür                                                                                                                                                                                                               
İş ahlâkı değer ve ilkelerini temel alan bir yönetişim anlayışı, kurumsal yapı ve kurum kültürü, iş ahlakının teşviki ve yaygınlaşması için hayati önemdedir.
Ahlâk hayatı kuşatır
Ahlâk bütünlük ifade eden bir kavram olup ahlâkın alanı sadece ibadet yerleri ya da bireysel hayatlarımız değildir. Ahlâk, yönetim, siyaset, iş ve ticaret alanlarında hayat bulur.
İş, yönetim, siyaset ve ticaret alanlarını sadakatin, samimiyetin, doğruluğun, ahde vefânın, emanete riayetin, salih amelin sergilendiği yerler haline getirebilirsek iş yerini ibadet yerine dönüştürmüş oluruz. Aksi halde bu alanlarda yaşanan ahlâk sorunları ve krizleri anlam ve varoluş krizlerine dönüşür.
Kamuda iş ahlâkı varoluşsaldır
Bu yüzden kamu yönetiminde iş ahlâkının varoluşsal bir meseledir. İGİAD camiası bu konuda ahlâkî değerleri temel alan düzenlemeyi ve uygulamaların yaygınlaşmasını öncelikli bir mesele olarak görüyor.
Kamu yönetiminde ahlaki davranışların yaygınlaşması için adalet, şeffaflık, hesap verebilirlik, sorumluluk, liyakat, verimlilik ve toplumsal fayda gibi değerlere dayalı bir yönetişim anlayışı, kurumsal yapı ve kurum kültürü oluşturulmalıdır. Kamunun bu değerler çerçevesinde iş ve işlemlerini toplumun ve paydaşlarının denetim ve gözetimine açması, iş ahlâkının oluşumu ve uygulaması bakımından kritik bir öneme sahiptir. Bu değerlere sahip olmayan kurumlar ve sistemler bir süre sonra bozulmaya yüz tutmaktadır.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olarak tanımlanan yeni yönetim sistemine geçiş, kamuda iş ahlâkı altyapısı oluşturmak için bir imkân olarak değerlendirilmelidir. Kamu Yönetim sisteminin yeniden yapılandığı bugünlerde, kamu yönetimi yapılanması ve kamu politikalarının oluşturulmasında bu konuya azami hassasiyet gösterilmelidir.
Kamuda iş ahlâkı altyapısının oluşumunda ve iyi uygulamaların yaygınlaşmasında siyasi irade, yasal düzenlemeler, hesap verme mekanizmaları, örgütsel yapı, davranış kuralları, çalışma koşulları, mesleki sosyalizasyon süreçleri, sivil toplum ve medyanın rol ve sorumlulukları bulunmaktadır. Tüm tarafların iş ahlâkı sorunlarını tespit ederken bir yandan da çözümün parçası olması gerekir.
Ahlâka dayalı sisteme geçilmeli
Kamu yönetimindeki kural ve düzenlemelerde bir adım daha ileri giderek, ahlâka dayalı bir sisteme geçilmesi gerekmektedir. Siyasetçi, politika yapıcılar ile kamu yönetici ve çalışanları kamu politikalarının tasarımı ve uygulamalarında ahlâki değer ve ilkelere öncelikle ve özellikle dikkat etmelidir.
Kamu hizmetlerinin hızlı, etkin ve verimli sunumu iş ahlâkı sorunlarını önemli ölçüde azaltacaktır.
Kamu hizmetlerinin sunumunda hizmetlerin hızlı, etkin ve verimli olması iş ahlâkı bakımından çok önemlidir. Buradaki gecikme, aksaklık ve kalite düşüklüğü kamuda iş ahlâkı sorunlarının temel sebepleri arasındadır. Etkin ve verimli olmayan bürokratik işlem ve düzenlemelerin yolsuzlukların önünü açtığı bir gerçektir. Yapılan araştırmalar, bürokratik işlemlerin uzun, fazla ve maliyetli olmasının girişimciliğin önünde engel olarak durduğunu, rekabeti önleyerek ve kayıt dışı ekonominin önünü açarak ekonomik gelişmeyi olumsuz etkilediğini göstermektedir.
Kamu hizmetlerinin sunumunda teknolojik ve diğer araçlar yoluyla vatandaşın hizmetlere hızlı ve kolay ulaşımı sağlanmalıdır. Son yıllarda büyük hız kazanan e-devlet vb. uygulamalar ve yeni dijital imkânların geliştirilmesi çalışmaları hız kesmeden devam etmelidir. Bu süreçte operasyonel süreklilik, bilgi güvenliği, kişisel verilerin korunması gibi dijital ortamın gerektirdiği önlemler alınmalı, bu bilgilerin amacı dışında ve yetkisi olamayan kişilerce kullanılmaması için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.
Ehliyet, liyakat ve emanet bilinci
Kamu yönetiminde ehliyet, liyakat ve emaneti sistematik olarak uygulamayı sağlayan bir işe alım ve istihdam sistemi iş ahlâkının en önemli güvencesidir.
Kamu görevi belirli bir amaçiçin kullanılmak üzere kamu görevlilerine verilen bir emanettir. Bu anlamda emaneti ehline vermek dışında bir çıkış yolumuz bulunmamaktadır. Ehliyet, liyakat ve iş ahlâkı, devlet işleyişini ve kamu yönetimini ayakta tutan taşıyıcı sütunlardır.
657 sayılı kanuna göz atılmalı
Kamuda işe alım ve terfilerde liyakat, bilgi, beceri ve başarı temel ölçü olmalı ve uygulamada buna özen gösterilmelidir. İşe alma, atama ve yükseltmelerde liyakat, emanet ve ehliyetin uygulanmasını sağlayacak sistemlerin oluşturulması ve işletilmesi gerekmektedir. Kamu personelinin istihdamında liyakat ve ehliyetin sürdürülebilir olması için çalışma koşulları, maaş̧ ve diğer sosyal haklar da buna göre düzenlenmelidir. Kamu yöneticileri ve çalışanları için verimlilik ve performans öne çıkmalı, kamuda ömür boyu iş garantisi anlayışı ve 657 sayılı kanun yeniden ele alınmalıdır.
Bütüncül yaklaşım önemli;
Kamudaki istihdama yönelik düzenlemelerde, emanet, ehliyet ve liyakat sahibi, verimli ve performansı yüksek yönetici ve çalışanlar için iş güvencesi, bu özelliklere sahip oldukları müddetçe sağlanmalıdır. Kamuda istihdam konusunda yapılacak düzenlemeler siyasi çıkar, ayrımcılık ve kayırmacılık gibi davranışları engellemelidir. Mevcut ömür boyu iş güvencesi ve 657`den kaynaklanan sorunları çözmek isterken başka bir yanlışa düşülmemelidir. Bu çalışmalar yapılırken doğru olan yaklaşım yanlışların ve eksikliklerin tersini yapmak değil, bütünlüklü ve ihtiyacımız olan sistemin tesis edilmesidir. Kamu istihdam sisteminin iyi düzenlenmiş kurumsal yapı ve kültür, yönetim becerilerine sahip yöneticiler, çalışandan beklenen görev gerekleri ve nitelikleri, atama ve terfilerde objektiflik, işe uygunluğu ve görev başarısını niceliksel ve niteliksel kriterlere göre ölçebilme gibi temel bileşenleri bütüncül olarak kapsaması ve bu bütünlükte uygulanması gerekmektedir.
Kamu görevlileri görevlerini yerine getirirken hukuki, kurumsal ve mesleki ilke ve kurallara uygun davranmak zorundadır. Buna uygun davranmayan kamu görevlileri için yaptırımlar bulunmaktadır. Ahlâki olmayan bir davranışın olması durumunda bunun yaptırımı olmalı ve yaptırımın uygulanmasında ayrım yapılmamalıdır.
Hukuki düzenlemeler ahlâkı temel almalı
Hukuki düzenlemeler ahlâkî temellere dayanmalıdır. Bir davranışın hukuka veya ahlâka uygunluğu hususunda kamu çalışanları görevlerini yaparken zaman zaman gri alanlarda ikilemlerle karşı karşıya kalabilir ya da takdir yetkilerini kullanma söz konusu olabilir. Bu tür durumlarda kişisel yarar yerine toplumsal yarar ile iş ahlâkı ilke ve kurallarından yana takdir aranmalı ve bu konuda hassasiyet gösterilmelidir.
Kamunun iş ve işlemlerinde güven tesis etmesi iş ahlâkının yaygınlaşması ve gelişmesinde en önemli sermayedir.
Güvenin yüksek olduğu toplumlarda insanlar, ahlâkî uzlaşma sayesinde günlük ilişkileri düzenlemek adına bürokratik işlemlere ve sözleşmelere daha az ihtiyaçduyarak, ekonomik etkinliğin artmasına katkı yapmaktadır. Bu süreçte kamu tutarlı ve öngörülebilir davranışlar sergileyerek güven tesis etmelidir. Güven tesis edici konumda öncülük ve örneklik teşkil etmesi gereken kamu kayıt dışı ekonominin kontrol altına alınamaması, özel uygulamalar, sık başvurulan vergi afları gibi birçok eylemi ile güveni sarsıcı uygulamalardan vazgeçmesi gerekmektedir. Bu durum kurallara ve iş ahlâkına uygun hareket edenleri bir nevi cezalandırmak anlamına gelmektedir.
Güven, refah devletine giden yolda önemli bir bileşen olarak karşımıza çıkmakta, toplumdaki şeffaflığı doğrudan etkilemektedir. Kamuda iş ahlâkı söz konusu olduğunda yıllardır ilk akla gelen sorunlardan birisi olan yolsuzluk olgusunu hem bir realite, hem de bir düşünce olarak ortadan kaldırmak ve gündemimizden çıkarmak gerekmektedir. Zira yolsuzluk algısı, bir ülkenin ekonomisinde olduğu gibi toplumunda da moral bozukluğuna yol açmakta ve kamuya güveni azaltmaktadır.
Kamudaki atamalarda hem işe uygunluk hem de kamuoyuna güven vermek bakımından sınav ve mülakat gibi ölçme uygulamalarının etkin kullanımı önemlidir. İstihdamda temel ilke olarak liyakat ve ehliyete göre görevlendirmelerin yapıldığına dair inançve güvenin zedelemesine fırsat verilmemelidir. İstihdamda liyakat ve ehliyetin kriter olarak alındığı ve buna göre kişilerin değerlendirildiği uygulamalar yapılmalı ve bu konuda topluma güven verilmelidir. Liyakat sisteminin bozulduğu yerde kişilerin kurumlara olan güven duygusu kaybolmakta ve kamu hizmetine olan saygı da ortadan kalkmaktadır. Toplumun tamamını ilgilendirmesi sebebiyle kamunun iş ahlâkı konusunda güven tesis etmesi, yapılacak hizmetlerin niteliğini artırması, toplumun huzur ve dayanışmasının da temelini oluşturacaktır.
Kamu hizmetlerinden yararlanan vatandaşların, kurum ve kuruluşların işlerini daha kısa sürede ve kolayca yaptırmak veya başka bir nedenle kamu görevlilerini yasa ve ahlâk dışı yöntemlere teşvik etmemeli ve zorlamamalıdır. Böyle bir davranışa yönelmek de iş ahlâkı sorunudur.
Kamuda iş ahlâkının yaygınlaşması için kamunun kendi çabası kadar toplumun farklı kesimlerinin destek ve gözetimi de önem arz etmektedir. Kamu yönetiminde kurum içi denetim mekanizmaları oluşturulmalı ve işletilmelidir. Kamuda içdenetim gerekli olmakla birlikte, etkin bir dış denetim ve gözetim kamunun iş ve işlemlerinin düzgün yapılmasına katkı sağlayacak ve güven tesis edici bir işlev görecektir.
Kamu kurumlarını denetlemekten sorumlu kurum ve kuruluşlar yanında, sivil toplum ve medya da bu süreçte etkin olmalıdır. Medya, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve kamuoyunda farkındalık oluşturması bakımından, iş ahlâkı konusundaki gelişime katkı sağlayacaktır. Aynı şekilde toplumsal faydanın temsilcisi olarak sivil toplumun denetim ve gözetimi dengeleyici bir güçolarak iş ahlakının yaygınlaşması ve gelişmesinde önemli bir etki oluşturacaktır.