Ashab-ı Kiram`dan Harise bin Numân radıyallâhü anh, Ensar`dan ve Hazrec kabilesindendir. Başta Bedir, Uhud ve Hendek olmak üzere bütün gazalarda Resû lullâh Efendimizin (s.a.v.) yanında bulunmuştur. Ashâb-ı Kirâm`ın meşhurlarındandır. Cebraİl aleyhisselâmı görmüştür.

Cebrail aleyhisselâm, Resû lullâh Efendimizle konuşurlarken Hârise bin Numan yanlarından geçti, selâm vermedi. Hazret-i Cibrî l 'Geçerken size selam vermekten onu alıkoyan nedir' diye sordu Resû l-i Ekrem Efendimiz de Harise`ye (r.a.): 'Yanımdan geçerken niçin selâm vermedin' dedi. Hz. Harise: 'Sizi bir zat ile konuşurken gördüm. Sözünüzü kesmeyi münasip görmedim' dedi.

'Sen onu gördün mü?'

'Evet' dedi. Peygamber Efendimiz buyurdu ki:

'O Cebrâî l idi. Eğer selâm verseydi, onun selâmına karşılık verirdim` dedi.'  Sonra Hazret-i Cebrâî l:

'Muhakkak o seksen kişidendir' buyurdu. Resû l-i Ekrem Efendimiz: 'Seksen kişi nedir' buyurdu

'Seksen kişi hariç, insanlar senin yanından dağılırlar. Bunlar senin ile sabrederler. Muhakkak onları ve evlatlarını Allâhü Teâlâ Cennet-i alâda rızıklandıracaktır.'

Resû lullâh Efendimiz (s.a.v.) bunu Harise`ye (r.a.) bildirdiler.

Hazret-i Hârise (r.a.) Huneyn gazasında ilk hezimet esnasında Resulullâh Efendimizin etrafında kalan seksen kişiden biriydi.

İhtiyarlığında gözleri görmez olmuştu. Namazgâhından odasına bir ip gerdi. İçine hurma koyduğu bir zenbili vardı. Bir miskin gelip selâm verince bu zenbili alır ve ipe tutunarak onun yanına gider, hurmadan ona ikram ederdi. Ailesi ona 'Biz bu işi senin yerine yaparız' dediler. O ise şöyle buyurdu:

'Peygamberimizin (s.a.v.) şöyle buyurduklarını işittim:

Miskine ikram etmek sadaka vermek kötü ölümden muhafaza eder.'  buyurmuşlardı.  (Ü sdü`l-gabe)