Sağlık haberleri artık hayatımızın olmazsa olmazı... Doğrusu, biz de hiçbir sağlık haberini kaçırmıyoruz... Bahar yaklaştığında alerji üzerine haberler... Yaz geldiğinde denize gidecekler için zayıflama haberleri...
Zayıflamayı sağlığımız için değil denize giderken estetik açısında önemsiyoruz... Daha doğrusu bize bu şekilde sunuluyor...
İşte fazla kilolardan kurtulmak için mucize diyetler, mucize haplar, hiç hareket etmeden kendi kendine zayıflama yöntemleri... Hem yiyip hem zayıflama gibi deli saçması öneriler...
İşin garibi bunlara inanan ve o tavsiyeleri uygulamaya seğirten binlerce izleyici...
Her tavsiye edenin, her ürün satanın, her ekrana çıkanın bir taliplisi bir müşterisi oluyor...
Son zamanlarda bu konuların da suyu çıkmaya başladı... Seyirciyi ekranda tutmak için yeni taktiklere ihtiyaç olduğunu keşfeden medya durur mu? Hemen yöntem değiştirdi
Hocam bize öyle şeyler öyle ki hap gibi olsun...
Seyirciyi ekranda tutacak formüller olsun... Örnek vermek gerekirse... Beş adımda kilo verme... Üç adımda ağrıdan kurtulma... Bir hareketle bel ağrısını geçirme... Beş hareketle hayatını düzene sokma gibi mesela...
Vay arkadaş, insanın sağlığını ne kadar matematiğe bağlayıverdiler bir anda...
Bir paylaşımda izlemiştim. Yıllar önce, ekranlarda ünlü sunuculardan Okan Bayülgen'in bir akşam ekrana çıkardığı birkaç ünlü profesöre doğaçlama konuşuyordu:
“Hocam kusura bakmayın... Siz onca yıl dirsek çürütüp, emek veriyorsunuz... Bunca konularda ilmi çalışmalar yapıyorsunuz... Bilim dünyasında söz sahibi oluyorsunuz... Elbette saygınlığa kavuşuyorsunuz... Ama öte yandan bir ticari firma gelip bir vitaminini, bir ilacını bir bilmem cihazını sizin bunca sene elde ettiğiniz saygınlığınızı vitrin yaparak satışa sunuyor... Ben bu konuyu bir daha dile getiremem, getirirsem benim programım yayından kaldırılır... Ama siz bunu nasıl göremiyorsunuz ona da şaşırıyorum...”
Bu konuşmalar bizi aşıyor elbette... Ama ben de geçen ekranda takıldığım bir paylaşımı sizinle paylaşacağım...
Yazıyordu ki ekranda 13 maddede mutluluk... Yani mutlu olmak için bu maddeleri uygulayacaksınız... Hadi bakalım neymiş o maddeler?
Doyum sağlamaya yetecek kadar bir amacınız olmalıymış... Anladıysanız sorun yok... Anlamadıysanız yine sorun yok...
Geçinebilecek kadar bir iyiniz olmalıymış... Sanki ol deyince oluyor mübarek...
Temel ihtiyaçlara yetecek kadar zengin olmalıymış... Bak bu hiç aklımıza gelmemişti...
Hem iş hem eğlence arasında denge kurabilmek lazımmış... Bunun için de sağlık gerekiyormuş...
Şu ifadeye dikkat... Çok insanı beğenecek içlerinden birini sevecek kadar şefkatli olmak gerekiyormuş... Tabii kendini sevmek de ayrı bir şart... Muhtaçlara yardım edecek kadar iyiliksever olmak ayrı bir madde dostlar... Sakın unutmayın, mutlu olmak için...
Tabii zorluklarla yüz yüze gelebilecek kadar da cesaretli olmalıymış...
Haydi az kaldı birkaç tanecik...
Her zaman gülebilecek kadar mizah yeteneğiniz de bulunacakmış... Bak buna bayıldım...
Sorunları çözebilecek kadar da cesur olmalıymışız... Bir de güzel bir yarın bekleyecek derecede umutlu olmak gerekiyormuş... Başka geriye ne kaldı... Hayatı bütün değerleriyle yaşayabilecek kadar sağlık... Bak burada bilerek bilmeyerek bir genelleme yapıldı... Bu madde filan değil aslında... Ve son madde... Sahip olduklarınız için şöyle derin bir şükür duygusu...
Vay be... Mutlu oldunuz gitti... İnsan bunları yerine getirmeye kalkışsa bırakın mutluluğu stresten krize girmez mi?
Efendim sayılmadık şey yok... Eskiler böyle afili sözler için şöyle söylerdi.
“Ne ararsan bulunur derde devadan gayrı”