Allah-ü Teala şöyle buyurur:
Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, alçak sesle sabah akşam rabbini zikret, gafillerden olma! ( A`raf 205)
Rızasını dileyerek sabah akşam rablerine dua edenlerle olmak için elinden gelen çabayı göster. Dünya hayatının çekiciliğine meylederek gözlerini onlardan çevirme! Bizi anmaktan kalbini gafil kıldığımız, kötü arzularına uymuş ve işi gücü aşırılık olan kimseye boyun eğme! ( Kehf 28)
Bir Hadis-i Şerifte şöyle buyrulmaktadır:
'Biliniz ki, Allahu Teâlâ, kendisinden gafil bir kalbin duasını kabul etmez.' (Tirmizi)
Süfyân es-Sevrî (R.A) demiştir ki:
'Allahu Teâlâ seher vakitlerinde esen bir rüzgâr yaratmıştır. Bu rüzgâr o vakitte yapılan zikir ve istiğfarları kendisine ulaştırır.'
Gecenin ilk yarısı olduğu zaman Arş ın altından bir melek: 'Allah a ibadet edecek olanlar kalksınlar!' diye seslenir ibadet ehli kalkar ve Allah ın (c.c) dilediği kadar ibadet ederler.
Gecenin yarısı olduğu zaman Arş ın altından bir melek: 'Geceyi ibadetle geçirecek olanlar kalksınlar!' diye seslenir bu kimseler kalkıp seher vaktine kadar namaz kılarlar.
Seher vakti girdiğinde bir melek: 'İstiğfar edenler, kalksınlar!' diye seslenir istiğfar ehli olanlar kalkarak Allah tan af ve mağfiret dilerler.
Fecir doğduğunda bir melek: 'Gafiller kalksın!' diye seslenir sabaha kadar uyuyanlar, kabirlerinden dirilip kalkan ölüler gibi yataklarından kalkarlar.
Lâdikli Ahmet Hüdai Hazretleri de bir meleğin dünyaya nida etmesini, bu nidadan bihaber yatan gafilleri ve gece vakti esen rüzgârı şu şekilde dile getirmiştir:
Bir melek münadi eder: Ey yatan gafil kişi!
Gafil iken geçti ömrün, bitmedi dünya işi,
Sur münadi vurulunca cem olur erkek dişi,
Veznederler ol ayarda altın ile gümüşü,
Hidayette olan kullar, yerler cennet yemişi.
Şu esen yellerin reyhanına bak,
Yıldızlar doğdu mu, attı mı şafak,
Şu yatan ümmetin gafletine bak,
Gecelerde doğdu Nur-u Muhammed.
Kalın sağlıcakla...