“Avrupa, Avrupa sınırlarını zorlamalı”

Uzun süredir Avrupa kendi değerlerini unutmuş, kapalı karanlık bir odada yaşayan ve hatta içerden kokuşmasına rağmen hayır biz iyiyiz değerlendirmesinde bulunan bir resim çiziyor.

Bu tutumlar Avrupa’nın ilkelerine aykırı olduğu gibi ekonomik olarak da çok ciddi derin ve çözülemeyecek krizlerin içinde bulunan Batı’yı, değerleri ile beraber alaşağı ediyor.

Avrupa’nın kendi sınırlarını genişletmekten başka çaresi kalmadı.

Kibri bir kenara bırakarak dünyanın gerçeklerini açılmak zorundalar.

Yani Avrupa, Avrupa’nın sınırlarını kesinlikle zorlamalı.

Bunun ön koşulu tabii ki Doğu - Batı arasındaki en temel ve güçlü köprü olan Türkiye’nin derhal koşulsuz Avrupa birliğine kabul edilmesi.

Şimdilik bunu kenara koyup siyaseten ve spor camiası açısında perspektifi gerçekleştirelim.

Katar’daki çok başarılı Dünya kupasını hatırlatalım.

İstanbul’daki son derece takdire değer üstün başarılı ve hafızalara kazınan şampiyonlar Ligi organizasyonunu gözümüzün önüne getirelim.

Ve gözümüzü Suudi Arabistan ligine döndürelim.

Suudi Arabistan Pro Ligi, transfer dönemine damga vurdu. Cristiano Ronaldo, Neymar, Sadio Mane ve Karim Benzema gibi süper yıldızlar bir bir Suudi Arabistan Ligi'nin yolunu tuttu. Yaşanan transfer çılgınlığı sonrası, Körfez'den bu kez Şampiyonlar Ligi için sürpriz bir hamle iyi olacak.

Şampiyonlar Ligi için kuş uçuşu hesabı yapılmalı.

Şampiyonlar Ligi kuş uçuşu hesabı ile belirlenmeli yani uçak uçuşuyla Suudi Arabistan mesafesi de Avrupa Ligi’ne dâhil edilmeli.

Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri için İsrail ligi örnek olacak.

İsrail örnek olur.

1994 yılında İsrail resmi olarak UEFA'ya ve İsrail Premier Ligi'ne kabul edildi ve kulüpleri UEFA'ya üye yapıldı ve UEFA Şampiyonlar Ligi'ne katıldı. Böylece İsrail futbolda Avrupa'nın bir parçası haline geldi ve aynı zamanda Avrupa Dünya Kupası Elemelerine de katıldı.

Londra’dan 6 Paris’ten 5 İstanbul’dan 3 saat uçuşla Suudi Arabistan’a varılıyor.

Mesafeler bu kadar yakınken doğal olarak Şampiyonlar Ligi için bu mesafe kuralı uygulanmalı ve Suudi Arabistan veya Katar takımları da şampiyonada yer alabilmeli.

Kazakistan ve Azerbaycan’ın şampiyonlar Ligi’nde olmasıysa bizim için hem mutluluk hem de körfez ülkeleri için bir örnek oluşturabilir. Bu nedenle körfez ülkelerinin esasen yönünü bu tarafa dönmesi gerek.

Güney Kıbrıs Rumları nasıl şampiyonlar ligine kabul edildi?

Şampiyonlar ligindeki esas bozukluksa Akdeniz ülkesi olan Güney Kıbrıs Cumhuriyeti’nin elemelerde ve şampiyonada yer alması dolayısıyla burada bir tarafgirlik UEFA’nın değerlendirme açısından ne kadar yanlış olduğunu ortaya koyan en önemli örnek.

Körfez ülkelerinin Kuzey Kıbrıs Türk cumhuriyetini tanımasıyla KKTC’nin de şampiyonlar Ligi’nde Arap kardeşlerimizle beraber el ele yer almasın önünde engel yoktur.

Suudi Arabistan takımlarını asla Şampiyonlar Ligi'ne ya da bir başka Avrupa kupasına almayacağız” UEFA başkanının talihsiz açıklaması gün gelecek bu sözleri kesinlikle yutacak ama o görevde olmayacak zaten yeni gelen UEFA başkanı körfez ülkelerinin Arapları da alacak.

Galatasaray ve Beşiktaş zirvede

İşte bu arada iki müjdeli haberim var; bunlardan biri Galatasaray bir tanesi de Beşiktaş için çünkü Körfez’de bulunduğum uzun süre içinde özellikle dikkatimi çeken taraf Arap dostlarımızın sadece Galatasaray ve Beşiktaş formalarıyla kalabalık ortamlarda görülmesiydi.

Hem değerli dostum Erden Timur’a hem de kıymetli dostum Emre Kocadağ’a şunu söyleyebilirim:

Galatasaray - Beşiktaş’ımızın bu coğrafyadaki büyüme potansiyeli bildiğinizin de çok üzerinde. Tabii bunda her iki büyük kulüp yöneticisinin de çok büyük payı var. Yaptıkları çalışmalar ve emekler çok çok yerini bulmuş ve Dubai gibi körfezin yıldızı olan bir yerde Beşiktaş ve Galatasaray formaları ile gezenleri gurur tablosu olarak görmek mümkün.

Bu forma satışı ve store kapasitesi olduğuna da işarettir, dikkat çekerim.

Biz ancak sermayenin ve sıcak paranın olduğu bu coğrafyada daha yapacak çok işleriniz olduğunu hatırlatır, eminim hem farkında hem de bu yönde muazzam adımlar atmak üzere olduklarını da düşünüyorum.

Çok yaşa Milli Takım, GS ve BJK…