Yıllar sonra gerçek olduğu anlaşılan 13 şehir efsanesini hayretle okuyacaksınız

“Yüzyıllar boyunca denizciler, aniden karşılaştıkları ve yüksekliği 30 metreye ulaştığı iddia edilen tekli dev dalgalar hakkında konuşmuşlardır. Ancak kimse bu iddialara inanmamıştır çünkü herkes, bu tür hikayelerin, denizcilerin kıyıdaki insanları etkilemek için uydurduğu masallar olduğunu düşünmüştür.” Sonra 1980'lerde Kuzey Denizi'nde Draupner gaz sahası keşfedildi ve burada yeni bir tip petrol platformu kuruldu. Yeni tasarımın bütünlüğünü değerlendirmek için, diğer platformlarda bulunmayan bazı sensörlerle donatıldı; bunlardan biri de dalga yüksekliği kaydediciydi. Nihayet 1995 yılında bu sensörler, platforma çarpan tekli 20 metre yüksekliğinde bir dalga kaydetti ve bu, dev dalgaların gerçek bir fenomen olduğunun kabul edilmesini sağladı.

“Yıllar boyunca okulumuzun altında bir yer altı sığınağı bulunduğu söylenmişti ama kimse inanmıyordu.” Daha sonra 2009 yılında yapılan kazılarda gerçekten bir yer sığınağı olduğu tespit edildi.

“Batı Hobart, Tazmanya, Avustralya'da, zamanla orada yaşayan herkesi yavaşça delirten bir perili ev vardı.” Aslında bunun nedeni, bahçede fazla büyümüş bir su tankının üzerinde gizlenmiş bir Datura bitkisinin çiçeklerini tanka düşürmesiydi. Evde yaşayan insanlar, farkında olmadan delirmelerine sebep olan bitkiden mikro dozlar alıyorlardı.

“Bulunduğum kasabada geceleri ortaya çıkan bir yaratık olduğu söyleniyordu.” Daha sonra öğrendik ki, insanları korkutmamak için sadece geceleri dışarı çıkan yüzü deforme olmuş, Raymond Robinson isimli gerçek bir insanmış.

"Bütün bu zaman boyunca denizciler dev kalamarların denizleri işgal ettiğini söylemişti." Aslın, gerçekten dev kalamarlar var ve bazı zamanlar su yüzüne yaklaşıyorlar.

"Kasabamızda bir kadın çakalın bebeğini yediğini iddia etmişti ama insanlar onun bebeği öldürdüğünden şüphelenerek kadına 40 yıl hapis cezası verdi." Yıllar sonra gerçekten de, bir çakalın bebeği yediği ortaya çıktı ve kadın serbest bırakıldı.

"Bizim kasabamızda akşamları çığlık gelen bir ev vardı ve insanlar perili olduğunu düşünüyordu." Esasında ev sahiplerinin maymunu varmış ve yasa dışı olduğu için sır olarak saklıyorlarmış.

"Teksas'ta okuduğum üniversitede, kampüsün altındaki bakım tünellerinde kaybolup ölen bir öğrenciyle ilgili bir efsane vardı. Bu hikayenin bir söylenti olduğunu düşünmüştüm çünkü bu hikayeye birçok hayalet öyküsü bağlanmıştı. Ta ki son sınıfımın başında üniversitede yarı zamanlı bir iş bulana kadar." Meğerse okulun altında, binalara ısı için buhar sağlayan geniş bir tünel ağı varmış. Tünellere giren herkesin yanında bir başkasının olması gerekiyormuş, böylece başka bir ölümün önüne geçilmek istenmiş.

"Kanada'nın Prairies bölgesinde, yerlileri kaçırıp kışlık giysilerini çalan ve onları eksi 30 derece soğukta ölmeleri için ıssız yerlere bırakan bir adam hakkında bir efsane vardı." Starlight Tours (Yıldızlı Turlar) olarak adlandırılan bu olay, meğerse gerçekmiş ve bunu yapanlarsa yerel polismiş. Saskatoon polisi, kış aylarında yerlileri yakalayıp şehir dışına, ölmeleri için bırakırmış. Yerli topluluklar, kimsenin eksi 30 derecede ceketsiz bir şekilde şehrin dışına yürümesinin mantıklı olmadığını söylese de, polis soruşturma yapmaz ve sadece 'sarhoş olmalılar' dermiş (çünkü bu işi yapanlar zaten onlarmış).

"Florida'da yıllar boyunca lağımlarda timsahların yaşadığı söylenirdi." Yıllar sonra bunun bir gerçek olduğu ortaya çıktı...

"Kevin Spacey'in genç erkeklere karşı cinsel saldırıda bulunduğu bir şehir efsanesi sanılıyordu ama daha sonra hakkında davalar açıldı ve olayın ciddiyetini fark ettik."

"Yıllar önce hükümetin telefonları dinlediği söylendiğinde herkes sana deli gibi bakardı." Günümüzde, hükümetin gerçekten telefonları dinlediğini ve konuşmaları kaydedebildiğini biliyoruz.

“WNY'de, eğlence için şehir merkezindeki barlarda dolaşıp insanların ayakkabılarını yalayan bir adam olduğu iddia ediliyordu." Meğerse bu da doğruymuş. Bir barın dışında bu adamla karşılaştım ve adam, ayakkabımın tabanını bütün diliyle yaladı!