Osmanlı Padişahlarının bilinmeyen yönlerini okuduğunuzda şaşırıp kalacaksınız!

Orhan Gazi: Kale Tutkunu  Osmanlı Devleti’nin ikinci padişahı olan Orhan Gazi, yüz kadar kaleye hakim olmuştur. Zamanının çoğunu bu kaleleri dolaşarak geçiren Orhan Gazi, hiçbir şehirde bir aydan fazla durmazdı. Bir seyyahın dediğine göre, Orhan Gazi’nin en sevdiği kale Bursa’daki Tophane Kalesi’ydi. 

III. Murad: Evetçi  Osmanlı Devleti’nin 12. padişahı olan III. Murad, çok yumuşak huylu bir hükümdardı. Onun ağzından neredeyse hiç “Hayır” sözü çıkmazdı. Her şeye ‘evet’ derdi. Bu yüzden, devlet işlerinde çok fazla söz sahibi olamazdı. Sadrazamları ve vezirleri, onun bu özelliğinden yararlanıp, kendi istediklerini yaparlardı. 

Kanuni Sultan Süleyman: Şıklık Abidesi  Osmanlı Devleti’nin en uzun süre tahtta kalan padişahı olan Kanuni Sultan Süleyman, çağının en şık giyinenlerinden biriydi. Görünümüne çok önem verirdi. Mücevherlere olan ilgisi had safhadaydı. Babası gibi o da kuyumculuğa meraklıydı. Kendi eliyle yaptığı yüzükleri, kolyeleri ve küpeleri takardı. 

Yavuz Sultan Selim: Kitap Kurdu  Osmanlı Devleti’nin 9. padişahı olan Yavuz Sultan Selim, hem savaşçı hem de alim bir hükümdardı. Geceleri yalnızca 3-4 saat uyuyan Yavuz Sultan Selim, diğer zamanında ise bol bol okuyup yazardı. Aynı zamanda tutkulu bir koleksiyoner olan Yavuz Sultan Selim’in kutsal emanetler koleksiyonu vardı. Topkapı Sarayı’ndaki çini koleksiyonunun çok önemli bir kısmının da padişaha ait olduğu söyleniyor.

II. Abdülhamid: Silah Ustası  Osmanlı Devleti’nin 34. padişahı olan II. Abdülhamid, silah kullanmakta pek mahirdi. Nişan alarak ismini yazar, havaya attığı madalyaları kurşunla ortasından delerdi. Ayrıca, Osmanlı Devleti’nde ilk kez silah fabrikası kuran padişahtır. Silah fabrikasında üretilen silahları, kendisi test ederdi. 

Fatih Sultan Mehmet: Haritacı  Osmanlı Devleti’nin 7. padişahı olan Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fetheden büyük komutandır. Fatih Sultan Mehmet’in en büyük tutkusu haritacılıktı. Kendi eliyle haritalar çizer, seferlerini bu haritalara göre planlardı. Yemeklerini ise yalnız yemeyi severdi. Bir başına yemeyi seven padişahımız, bu adeti saraya ilk getiren kişi olarak da bilinir. 

IV. Murad: Binicilik Ustası  Osmanlı Devleti’nin 17. padişahı olan IV. Murad, çok sert ve acımasız bir hükümdardı. Ama aynı zamanda çok iyi bir biniciydi. Koşu halindeki bir atın üzerinden başka bir ata atlayabilecek kadar maharetlidir. Bu yeteneğiyle, av partilerinde ve savaşlarda çok başarılı olurdu. 

I. Mahmud: Lale Aşığı  Osmanlı Devleti’nin 20. padişahı olan I. Mahmud, Lale Devri’nin başlatıcısıdır. Satranç oynamaktan keyif alan I. Mahmud, Lale Devri’nin etkisinden midir bilinmez lale yetiştirmeye meraklıydı. Saray bahçelerinde binlerce lale açardı. Laleleri o kadar çok severdi ki, onlara şiirler yazardı. 

II. Bayezid: Bestekar  Osmanlı Devleti’nin 8. padişahı olan II. Bayezid, gerçek bir bestekardı. Kaynaklarda beste yaptığından bahsedilen ilk padişahtır. Kendi adıyla anılan bir makamı vardır. Ayrıca, musiki ve şiirden ayrı bir zevk alan II. Bayezid, bu nedenle sanatçılara ayrı bir önem vermiştir. 

II. Murad: Kitap Tutkunu  Osmanlı Devleti’nin 6. padişahı olan II. Murad, avcılığa olan merakının yanı sıra tam bir kitap kurduydu. Özel bir kütüphanesi olduğunu bildiğimiz ilk Osmanlı padişahıdır. Kütüphanesinde binlerce kitap bulunurdu. Kitapları o kadar çok severdi ki, onları kendisi ciltlerdi. 

Çelebi Mehmed: Avcı  Osmanlı Devleti’nin 5. padişahı olan Çelebi Mehmed, avcılığa meraklıydı. Nitekim Edirne’de bir av partisi sırasında yaban domuzu kovalarken attan düşüp vefat ettiğini biliyoruz. Çelebi Mehmed, aynı zamanda çok iyi bir okçuydu. Ok atışlarını, kendisi icat ettiği bir makineyle ölçerdi. 

Yıldırım Bayezid: Silahşör  Osmanlı Devleti’nin 4. padişahı olan Yıldırım Bayezid, gerçek bir silahşördü. Öyle ki tarihçiler, onun silah kullanmaktaki yeteneğini ve ata binmekteki ustalığını anlata anlata bitiremiyor. Yıldırım Bayezid, aynı zamanda çok hızlı hareket ederdi. Bu yüzden, ona “Yıldırım” lakabı verilmiştir. 

III. Osman: Sinirli  Osmanlı Devleti’nin 13. padişahı olan III. Osman, yumuşak bir karaktere sahip olmasına karşın, çabuk kızar ve sinirli hareket ederdi. Bu yüzden, ona “Delibaş” lakabı takılmıştır. 

Osmanlı Padişahlarının Dünyayı Titreten Sözleri  Osmanlı Padişahları, hem sözleriyle hem de yaptıklarıyla dünyayı titretmiş liderlerdir. Her birinin farklı yetenekleri, ilgi alanları ve özellikleri vardır. Bu yazımızda, Osmanlı Padişahlarının söylediği etkileyici sözleri sizler için derledik. İşte Osmanlı Padişahlarının dünyayı titreten sözleri… 

Yavuz Sultan Selim: Gururun Gafleti  Osmanlı Devleti’nin 9. padişahı olan Yavuz Sultan Selim, hem savaşçı hem de alim bir hükümdardı. Devletleri yıkan tüm hatanın altında, nice gururun gafleti yattığını söyleyerek, devlet yönetiminde akıl ve tedbirin önemine dikkat çekmiştir. 

II. Abdülhamit: Tarihin Tekerrürü  Osmanlı Devleti’nin 34. padişahı olan II. Abdülhamit, tarih değil, hataların tekerrür ettiğini söyleyerek, tarihten ders almanın gerekliliğini vurgulamıştır. II. Abdülhamit, Osmanlı Devleti’nin en zor dönemlerinde tahtta kalmış ve devletin çöküşünü geciktirmeye çalışmıştır. 

II. Mahmut: Kılıç Kınından Çıkmadıkça  Osmanlı Devleti’nin 30. padişahı olan II. Mahmut, kılıç kınından çıkmadıkça it sürüsünün dağılmayacağını söyleyerek, devletin gücünü korumak için gerektiğinde sert tedbirler alınması gerektiğini ifade etmiştir. II. Mahmut, Osmanlı Devleti’nde önemli ıslahatlar yapmış ve yeniçeri ocağını kaldırmıştır. 

Yıldırım Bayezid Osmanlı Devleti’nin 4. padişahı olan Yıldırım Bayezid, yeniliceğinden korkanın daima yenileceğini söyleyerek, savaşta cesaret ve kararlılığın önemini belirtmiştir. Yıldırım Bayezid, çok hızlı hareket eder ve savaşlarda çok başarılı olurdu. Bu yüzden, ona “Yıldırım” lakabı verilmiştir. 

Fatih Sultan Mehmet: Sakalın Teli  Osmanlı Devleti’nin 7. padişahı olan Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fetheden büyük komutandır. Fatih Sultan Mehmet, yapmak istediğini sakalının bir teli bilseydi, sakalının o telini hemen koparıp yakacağını söyleyerek, sırlarını kimseyle paylaşmadığını ve kendi planlarını kendisinin yaptığını göstermiştir. 

II. Abdülhamit: Hak Arayan ve Baş Kaldıran  Osmanlı Devleti’nin 34. padişahı olan II. Abdülhamit, hak arayan varsa hakkını verin, baş kaldıran varsa başını kesin diyerek, adalet ve otorite arasındaki dengeyi kurmaya çalıştığını ifade etmiştir. II. Abdülhamit, devletin iç ve dış düşmanlarıyla mücadele etmiş ve devletin bütünlüğünü korumaya çalışmıştır. 

Fatih Sultan Mehmet: Bizans Elçisine  Osmanlı Devleti’nin 7. padişahı olan Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u kuşattığı sırada, Bizans İmparatoru’nun elçisine, İmparatorunuza söyleyin şimdiki Osmanlı padişahı öncekilere benzemez. Bizim gücümüzün ulaştığı yerlere sizin imparatorluğunuzun hayalleri bile ulaşamaz diyerek, Osmanlı Devleti’nin gücünü ve kudretini göstermiştir. Fatih Sultan Mehmet, bu sözleriyle Bizans elçisini korkutmuş ve teslim olmaya davet etmiştir. 

Yavuz Sultan Selim: Bu Dünya  Osmanlı Devleti’nin 9. padişahı olan Yavuz Sultan Selim, bu dünya bir padişah için büyük, iki padişah için küçüktür diyerek, dünyanın tek bir hükümdara ihtiyacı olduğunu ve o hükümdarın kendisi olduğunu söylemiştir. Yavuz Sultan Selim, bu sözleriyle hem Osmanlı tahtına hem de İslam halifeliğine sahip çıkmıştır.