Kan donduran bu cerrahi yöntemin 8 bin 500 yıllık geçmişi var… Kafatasındaki bu delikler ne anlama geliyor?
En eskisi 8 bin 500 yıl öncesine dayanan, Çatalhöyük’te de izlerine rastlanan “trepanasyon” adı verilen kafatası delme operasyonunun gizemi hala çözülemedi. Peki, atalarımız kafatasını neden deliyorlardı? İşte bu ilginç soruya cevaben bilim insanları ve arkeologların tahminleri…
Abone Ol
TREPANASYONUN TEDAVİ AMAÇLI OLMASI
BBC News Türkçe’den Robin Wylie’ın haberine göre, Afrika ve Polonezya’da 20. yüzyılda yapılmış trepanasyon örnekleri, bu işlemin kafaya darbe almak veya nörolojik bir rahatsızlık yaşamak gibi nedenlerle ağrıyı dindirmek için kullanıldığını gösteriyor. Tarih öncesinde de trepanasyonun aynı amaçla yapılmış olması mümkün. Çünkü bu şekilde delinmiş kafataslarında yaralanma veya hastalık izleri görülüyor.
TREPANASYONUN RİTÜEL AMAÇLI OLMASI
Trepanasyonun sadece tedavi amaçlı değil, aynı zamanda ritüel amaçlı da yapılmış olabileceği düşünülüyor. En eski trepanasyon örneği dünya üzerinde7 bin yıl öncesine dayanıyor ancak Çatalhöyük’te 8 bin 500 yıl öncesinde de bu operasyonun yapıldığına dair bulgulara rastlandı. Antik Yunan, Kuzey ve Güney Amerika, Afrika, Polonezya ve Uzak Doğu gibi birçok bölgede bağımsız olarak geliştiği sanılıyor. Ortaçağ’ın sonlarına kadar devam eden bu uygulama, bazı kültürlerde kafatasının ruhun giriş ve çıkış yeri olduğuna inanılmasından kaynaklanıyor olabilir.
RUSYA’DA RİTÜEL TREPANASYON MERKEZİ
Arkeologlar, Rusya’da trepanasyonun ritüel amaçlı yapıldığına dair kanıtlar buldular. 1997 yılında Don nehrinin kıyısındaki Rostov şehrinde, Bakır Çağı’na (MÖ 5000-3000) ait 35 insan iskeleti bulundu. Bu iskeletlerden beşi, aynı mezarda olup kafataslarında kazıma izli küçük deliklere sahipti. Bu delikler, kafatasının arka üst kısmında, obelion adı verilen noktadaydı. Bu noktada delik açmak, kanama ve ölüm riski taşıyordu. Ayrıca bu kafataslarında herhangi bir hastalık belirtisi yoktu. Bu da bu işlemin ritüel bir anlamı olabileceğini düşündürüyordu. Bu bölgede daha önce de benzer kafatasları bulunmuştu. Bazılarında kafaya darbe alındığına dair izler vardı ve bu deliklerin tedavi için açıldığı düşünülüyordu. Ancak bazılarında da delikler obelion noktasındaydı.
Arkeologların bu konudaki araştırması, Nisan 2016’da American Journal of Physical Anthropology dergisinde yayınlandı. Bu araştırmaya göre, obelion noktasında delik açılmış kafatasları, Rusya’nın güney bölgesinin ritüel trepanasyon merkezi olabileceğini gösteriyordu. Rus Bilimler Akademisi’nden Maria Mednikova, bu deliklerin, toplumun diğer üyelerinin sahip olmadığı bazı yetenekleri kazanmak için bir tür “dönüşüm” sağlamak amacıyla açılmış olabileceğini söylüyor.
TREPANASYON SONRASI HASTALAR İYİLEŞİYOR MUYDU?
Kafatasındaki deliklerde iyileşme izleri, bu kişilerin işlemden sonra yaşadıklarını kanıtlıyor. Rostov’da bulunan 12 kafatasından biri, 25 yaşından küçük bir kadına aitti ve bu işlem sırasında veya kısa süre sonra ölmüştü. Diğer bazı kafataslarında ise deliklerin etrafında iyileşme görüldü. Bu kişilerin işlemden sonra 2-8 hafta arası yaşadıkları anlaşıldı.
Sekiz kafatasında ise daha ileri seviyede iyileşme vardı. Bu kişilerin işlemden sonra en az dört yıl yaşadıkları belirlendi. Bu 12 kişinin kafasındaki delikler, herhangi bir hastalık veya darbe izi olmamasına rağmen tedavi için açılmış olabilir. Bu durumda en az sekizinde bu tedavinin başarılı olduğu söylenebilir. Ancak Rostov’daki Güney Federal Üniversitesi’nden antropolog Elena Batieva, bu insanların kafasındaki deliklerin bir ritüelin parçası olarak açılmış olabileceğini belirtiyor. Bu durumda bu ritüellerin ne anlama geldiği sorusu hala cevapsız kalıyor.
ÇATALHÖYÜK’TE TREPANASYON BULUNTUSU
Çatalhöyük, Anadolu’da ve dünyada ilk kentleşme örneklerinden biridir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu yerleşimde, Neolitik Dönemde yaklaşık 8 bin kişi birlikte yaşamıştır. Bu insanların yaşam tarzı, evleri, kültürleri ve inançları hakkında kazı çalışmaları sayesinde yeni bilgiler elde edilmektedir.
KAZI ÇALIŞMALARI VE EKİP
Çatalhöyük’te kazı çalışmaları, 2020 yılından beri Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Umut Türkcan yönetiminde devam etmektedir. Türkcan, Çatalhöyük’ün bilinen en büyük Neolitik Çağ yerleşkelerinden biri olduğunu ve 1100 yıllık kesintisiz bir yerleşim izi taşıdığını belirtmektedir. Kazı ekibi, yerleşmenin farklı bölgelerinde ve farklı yapı tiplerinde çalışmalar yapmaktadır.
KAFATASI DELGİ İŞLEMİ
Kazı ekibinin geçen yıl bulduğu en ilginç şeylerden biri, bir evin tabanında akbaba pençesi ile kapatılmış bir mezarda bulunan bir kafatasında görülen 2,5 santimetre çapındaki delik olmuştur. Bu delik, kafatası delgi işlemi olarak bilinen ve tıbbi amaçlarla yapıldığı düşünülen bir uygulamanın izidir. Bu uygulama, Anadolu’da çok nadir görülen ve Çatalhöyük’te ilk kez tespit edilen bir buluntudur. Kazı ekibi, bu buluntuya ilişkin akademik bir çalışma hazırlamaktadır.
ÇATALHÖYÜK’TE 8 BİN 500 YILLIK TREPANASYON BULGUSU
Anadolu Ajansı’ndan Deniz Açık’ın haberine göre; Çatalhöyük kazılarında, bir iskeletin kafatasında ilginç bir delik keşfeden arkeolog Üstündağ, bunun tıbbi bir müdahale olduğunu söyledi. Kafatasının yanında, 2,5 santimetre çapında yuvarlak bir kemik parçasının kesilerek alındığını belirten Üstündağ, kafa derisinin de çizildiğini gördüklerini anlattı. Bu işlemin, tedavi amaçlı trepanasyon adı verilen bir yöntem olduğunu düşündüklerini ifade etti. Deliği olan iskeletin, genç bir erkek olduğunu ve operasyondan sonra yaşamadığını tespit ettiklerini kaydetti.
ANADOLU’DAKİ TREPANASYON ÖRNEKLERİ
Üstündağ, Anadolu’da trepanasyon uygulamasına ait birçok örnek bulunduğunu, ancak Çatalhöyük’teki örneğin en eskilerinden biri olduğunu vurguladı. Çatalhöyük’ten daha eski trepanasyon örneklerinin, Aksaray’daki Aşıklı Höyük ve Diyarbakır’daki Çayönü Höyüğü’nde bulunduğunu aktardı. Çatalhöyük’teki örneğin, deliğin büyüklüğü bakımından da diğerlerinden farklı olduğunu söyledi. Üstündağ, bu bulgunun, 8 bin 500 yıl önce yaşayan insanların tıbbi bilgi ve becerilerine ışık tuttuğunu ve tıp tarihi açısından önemli olduğunu ifade etti.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te İttifak Gazetesi sitemize
abone olun.