Ferhat Erdem “Sipsi, Dirmil yöresinin kültürel kimliğidir…(2)”

Abone Ol

'Sipsi' Sanatçısı Ferhat Erdem ile yaptığımız söyleşiye devam ediyoruz; ..

AY:Dirmil`de 'sipsi'nin önemi nedir? Başka 'yaygın halk çalgıları'&nbsp var mı?

ERDEM: Sipsi, Dirmil yöresinin kültürel kimliğinde başat bir yere sahiptir. Teke müzik kültürü içinde yer alan çalgıların birçoğunun Dirmil`deki müzik içinde de yer almasına karşın Dirmil, sipsi ile ünlenmiştir. Sipsi Dirmil`de tabana yayılan neredeyse herkesin uğraşısı içinde yer alan bir çalgıdır. Gerek çalanın gerekse çalgı yapımcılarının yoğun olarak yaşadığı Dirmil, Teke Yöresinde 'Dirmil üslubunu' yaratmış bir bölgedir. Dirmil ilçe merkezindeki bir parkta büyükçe bir sipsi maketi yer almaktadır. Her yıl yapılan ve geleneksel hale getirilen, Kırkpınar Güreşlerinin rövanşı olarak da bilinen 'Altın Sipsi Yağlı Pehlivan Güreşleri' de bu yörenin sipsiyle olan kültürel bağına örnek teşkil etmektedir.

Sipsinin eşlik çalgısı olarak da bilinen iki telli curanın Dirmil`de bir hayli ustaları çıkmıştır. Bunlardan en ünlüsü 'Erik Dalı' türküsünün kaynak kişisi curacı Kadir Türen`dir. Dirmil boğaz havalarının usta icracılarından Hüseyin Karakaya`da üçtelli bağlamada virtüöz derecesinde icralar gerçekleştirmiştir.Dirmil davul-zurna geleneği yakın yöre müzik icracılarını derinden etkilemiş ve 'Dirmil zurnası'ndan (Selanik veya Rumeli zurnası olarak da isimlendirilir.) yakın yöre çalgıcıları edinmiş ve Dirmil üslubuyla icralar gerçekleştirmişlerdir.&nbsp

AY:Dirmil`de çalgı yapımcılığı ile uğraşan var mı? Onları da araştırdınız mı?

ERDEM:Dirmil, merkez konumundaki yerleşim yerlerine uzak olması nedeniyle kültürel zenginliğini yakın zamana kadar muhafaza edebilmiştir. Yörük yaşamını sürdüren diğer bileşenlerle iletişim halindeyken, farklı kültürlerle yakın zamana kadar pek teması olmamıştır. Bu da kendi kendine yetebilme becerisini kazanmasına vesile olmuştur. Yerleşim yerlerine olan uzaklık yerelde kullanılan çalgı yapımcılarının ortaya çıkmasına veya çalıcıların kendi çalgılarını kendilerinin yapmasına neden olmuştur. Günümüzde ise hem geleneksel usüllerle hem de modern aletler kullanarak sipsi yapan ustalar mevcuttur. Bu yapımcılar profesyonel müzik icracılarına çalgı temin etmektedirler.

AY: Yerel müziklerin, iletişim araçları ile çalınmasının etkilerini nasıl değerlendirirsiniz?

ERDEM: Yerel kültürde üretilen müziklerin ses veya görüntü kayıtlarıyla, günümüzün dijital ortamlarında yer alması, ulaşılabilir olması önemlidir. Söz konusu iletişim araçlarında yer alan müziklerde, kaynak kişinin icra biçimi (saz/ses) kayıt altına alındığı dönemin o bölgeye/yöreye ait müzik anlayışı hakkında bilgi edinilmesini sağlaması adına önemlidir.

&nbsp AY: 'Yerel müziklerin notaya alınmasının, onların gelişmesine engeldir' görüşü var. Siz ne dersiniz?

ERDEM: Yerel müziklerin modern yaşam tarzının getirdiği müzik anlayışına yenik düştüğü gerçeğinden yola çıkarak, vakit kaybedilmeden kayıt altına alınması gerekmektedir. Kayıt altına alınan bu folklorik ürünlerin standartlaşmış çalgılar baz alınarak ve detaylar göz önüne alınmadan (kendi içindeki polifonik sesler, yerel ritim kalıp ve yürüyüşleri) notalama yapılması yereldeki icra zenginliğini kaybettirmektedir.&nbsp

AY: Halk çalgılarında orkestrasyon yapılmalı mı?

ERDEM: Halk ezgilerimizin polifonik yapılarının ortaya çıkarılması notaya alınma süreçleriyle başlamalı. Çok seslendirme çalışmaları gerekli fakat, her türkü için bu çalışmalar yapılmayabilir. Türkiye`de halk ezgilerinin çok sesli çalışmaları genellikle ana melodinin geleneksel çalgılarla çalınması, batı sazlarının ise kendileri için yazılan partitürleri çalmaları şeklinde yapılmaktadır.&nbsp

Bu tarz çalışmaların yanısıra, halk çalgıları orkestraları için -bazı ülkelerde yapıldığı gibi- müziğin kendi içinde barındırdığı polifonik yapılar ortaya çıkarılacak şekilde düzenlemeler yapılmalıdır.

Devam edecek;