Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası Millete Sesleniş konuşmasını gerçekleştirdi.
Son kabine toplantısından bugüne üç hafta içinde son derece önemli açılış ziyaret ve temaslar gerçekleştirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tarihe vefa geçmişe saygı anlayışıyla ecdat emaneti eserleri tek tek ayağa kaldırıyoruz. Moğolistan’dan Etiyopya’ya nerede ata yadigarı bir kültürel varlığımız mevcutsa sahip çıkıyor, kültürümüze ve insanlığa yeniden kazandırıyoruz. Büyük ülke ve büyük millet olmak neyi gerektiriyorsa tüm imkanlarımızla, tüm gücümüzle onun yerine getirmenin gayretindeyiz" dedi.
TİKA vasıtasıyla 120’nin üzerinde restorasyon çalışması gerçekleştirdikleri bilgisini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Vakıflar Genel Müdürlüğü aracılığıyla son 22 yılda yaklaşık 6 bin vakıf kültür varlığının restorasyonunu veya onarımını tamamladık. Reddi miras yapmadan iki bin yılı aşan köklü tarihimizin hiçbir dönemine sırtımızı dönmeden hem içeride hem dışarıda ulaşabildiğimiz her yerde maziden atiye sağlam köprüler kurduk. Bunun en son örneği Yıldız Sarayı’ydı. Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Başkanlığımızın yürüttüğü 6 yıllık titiz bir çalışmanın neticesinde Yıldız Sarayı’nı tekrar ihya ettik. Osmanlı’nın en sancılı yıllarına tanıklık eden, ancak bir dönem kumarhane olarak kullanılan bu önemli mirasın kapılarını 19 Temmuz’da onun sahibi olan aziz milletimize açtık. Şimdiye kadar 100 bin insanımızın ziyaret ettiği Yıldız Sarayı’nı özellikle gençlerimizin gezip görmesini tavsiye ediyorum” diye konuştu.
Bakımsızlık kurbanı olan Edirne Sarayı’yla ilgili restorasyon çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bu güzide eseri de kısa sürede ülkemize kazandıracağız” dedi.
Sultan 2. Abdülhamid Han’ın emanetini yeniden hayata döndürmekten duydukları mutluluğu bir kez daha dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yıldız Sarayı’nın restorasyonunda emeği geçen herkesi tebrik ettiğini belirtti.
26 Temmuz’da İstanbul’da tanıtımını yapılan HIT-30 yüksek teknoloji yatırım programı ile Milli Teknoloji hamlesine yeni bir ivme kazandırdıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Programla yüksek teknolojili ve yüksek katma değerli yeni yatırımlar için Türkiye’nin sahip olduğu avantajları daha da güçlendireceğiz. HIT-30 programıyla vergi teşvikleri ve hibe desteklerinden oluşan toplam 30 milyar dolarlık kaynağı yüksek teknoloji yatırımlarına yönlendireceğiz. HIT-30 programının sektörde farklı bir heyecan oluşturduğunu görüyoruz. Bundan da büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bu vesileyle buradan iş dünyamıza şu çağrıyı yapmak arzusundayım. Hükümetimiz, üretenin, çalışanın, istihdam sağlayanın daima yanındadır. Son 22 yılda el ele verdik, omuz omuza verdik, nice hayalleri beraberce gerçeğe dönüştürdük. Savunma sanayi başta olmak üzere birçok başlıkta ülkemizi parmakla gösterilen seviyelere hep beraberce ulaştırdık. Allah’ın izniyle çok daha fazlasını başaracağız, şunu lütfen unutmayınız. Siz gayret ettiğiniz sürece biz de sizleri asla yalnız bırakmayız. Önümüzdeki dönemde iyi çalışılmış, Türkiye ekonomisine katkı yapacak yeni paketlerle iş dünyamıza destek vermeyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
"Afetzede kardeşlerimize ev ve dükkanlarının anahtarlarını teslim ederek 2021 yılındaki sel felaketinin yaralarını sarma vaadimizi yerine getirdik"
Yoğun programlarına devam ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bundan 10 sene önce sizlerin desteğiyle göreve ilk başladığımızda koşan, koşturan ve terleyen bir Cumhurbaşkanı olacağımızın sözünü vermiştik. Diğer tüm sözlerimiz gibi hamdolsun bunu da yerine getiriyoruz. Ankara ve İstanbul’daki yoğun programlarımızın yanı sıra il ziyaretlerimizle milletimizle gönül köprülerimizi güçlendiriyoruz. İllerimizde yapımı devam projelerimizi yerinde görüyor, inceliyor, varsa eksiklerinin giderilmesi için hemen orada bakan arkadaşlarımıza gerekli talimatları veriyoruz. Ayrıca tamamlanan eserlerin de açılış sevincini milletimizle paylaşıyoruz. Rize ziyaretimizde hem Rizeli kardeşlerimizle kucaklaştık hem de inşası biten eser, hizmet ve projelerin resmi açılışını gerçekleştirdik. Afetzede kardeşlerimize ev ve dükkanlarının anahtarlarını teslim ederek 2021 yılındaki sel felaketinin yaralarını sarma vaadimizi yerine getirdik” dedi.
"Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin şehit edilmesiyle Gazze krizinde yeni bir sınır daha aşıldı"
Ayder Yaylası’nı 2017 yılından bu yana toplam 2 milyar 667 milyon liralık yatırımla eski güzelliğine yeniden kavuşturduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tabii burada asıl önemli olan Ayder gibi doğal bir hazinenin korunmasıdır. Ayder’de çarpık yapılaşmaya izin vermeyerek, Ayder’i her türlü çirkinlikten muhafaza ederek, hep birlikte bunu başaracağımıza inanıyorum. Bu vesileyle bir kez daha açılışını yaptığımız hizmet ve projelerin hayırlı olmasını diliyor, emeği geçen tüm kurumlarımızı kutluyorum. Bölgemiz gerçekten sancılı günler yaşamaktadır. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş 2,5 yılını doldurdu. Savaşın kısa vadede sona erme ihtimali henüz ufukta görünmüyor. İsrail’in Gazze’ye yönelik başlattığı saldırılar 10. ayını geride bıraktı. Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin şehit edilmesiyle Gazze krizinde yeni bir sınır daha aşıldı.
Netanyahu yönetiminin kural tanımaz, hukuk tanımaz, saldırgan tavrı bölgemizi kötü senaryolarla karşı karşıya bırakıyor. Amerika başta olmak üzere Batılı aktörler, ne yazık ki İsrail’in ve bir avuç fanatik siyonistin esiri olmuş durumda” değerlendirmesini yaptı.
"Meclis Hukuk Heyetimiz 7 Ağustos tarihinde Lahey’de davaya müdahillik dilekçemizi Adalet Divanı’na teslim edecektir"
Ateşkes görüşmelerinden umutları yeşertecek bir sonuç çıkmadığını Hamas’ın yapıcı tavrına rağmen Netanyahu yönetiminin katliam politikasını sürdürme niyetinde olduğunu defaatle gösterdiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:
"Üzerinde etki sahibi güçlerin ’tavşana kaç, tazıya tut’ politikası sürdükçe İsrail, Gazze’deki ateşi tüm bölgeye yaymak için her yolu deneyecektir. Türkiye olarak bölgemizdeki gelişmeleri anbean takip ediyoruz. Son 10 ayda 40 bin masumun hayatına mal olan bu barbarlığın bir an önce sona ermesi için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Daha evvel Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahil olma kararımızı açıklamıştık. Bununla ilgili somut adımımızı çarşamba günü atıyoruz. Meclis hukuk heyetimiz, 7 Ağustos tarihinde Lahey’de davaya müdahillik dilekçemizi Adalet Divanı’na teslim edecektir. Türkiye adına resmi başvurumuzu inşallah böylece yapmış olacağız. Milletimin şu gerçeği çok iyi bilmesini arzu ediyorum. Türkiye, varlık, yokluk mücadelesi verdiği bu zor günlerinde Filistin’in yanındadır, tüm imkanlarıyla Filistinli kardeşlerine sahip çıkmaktadır. İsrail’in soykırım politikasına en net ve güçlü tepkiyi veren ülke yine biziz. Ülkemizin bu kararlı tavrının Netanyahu hükümetinde nasıl bir rahatsızlık oluşturduğu gün aşırı yapılan densiz açıklamalardan anlaşılmaktadır. Devlet adamı olmak yerine klavye soytarılığına özenenlere şunu söylemek isterim: Bayrağımıza ve bağımsızlığımıza dil uzatan sosyal medya şarlatanlarını rahatsız etmeyi sürdüreceğiz. Gözünü kan bürümüş soykırım şebekesi ne yaparsa yapsın, Türkiye’nin ve Türk milletinin Filistin halkıyla dayanışmasını engelleyemeyecektir."
"Güçlü Türkiye inşallah bölgemizde barışın teminatı olacaktır"
Masumların gözyaşı üzerinden ikbal devşirmeye heveslenenlerin, ne kadar büyük bir gaflete düştüklerini er ya da geç anlayacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Güçlü Türkiye inşallah bölgemizde barışın teminatı olacaktır. Tarih boyunca mazlumların sığınağı olan ülkemiz, kimsesizlerin kimsesi olma vasfını koruyacaktır. Bu anlayışla Türkiye Yüzyılının inşası için gece gündüz koşturuyoruz. Yakın çevremizdeki tüm sıkıntılara rağmen ekonomide hedeflerimizle uyumlu şekilde yolumuzda ilerliyoruz. Geçen hafta açıklanan veriler, doğru yolda olduğumuzu teyit etmiştir. İhracatta tarihimizin en yüksek temmuz ayı rakamına ulaştık. 2024 temmuz ayı ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13,8 artış göstererek 22 milyar 512 milyon dolar oldu. Tüm zamanların en yüksek temmuz ayı ihracatını gerçekleştirdik. Yıllıklandırılmış ihracatımız da toplam 261,5 milyar dolar ve bir önceki yıla göre yüzde 3,4 artışla yine Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı.
Fon ihracatında son bir yılda 8,7 milyar dolar net artış sağladık. İthalatımızdaki düşüş eğilimi aynı şekilde devam ediyor. İthalatımız temmuz ayında yıllık bandı yüzde 7,9 oranında yani 2,6 milyar dolar geriledi. İhracattaki artış ve ithalattaki azalışın etkisiyle, dış ticaret açığımız yıllık bazda yüzde 42,3 düşüş ile 7,2 milyar dolara indi. İhracatın ithalatı karşılama oranında 14,5 puanlık güçlü bir yükseliş yaşandı. Yüzde 75,7 seviyesine çıkan bu oranı inşallah daha da arttıracağız. 2002 yılında toplam 36 milyar dolar ihracat yapan bir ülkeyi, bir ayda 22,5 milyar dolar ihracat gerçekleştiren bir ülke konumuna taşıdık. İsrail’le dış ticaret işlemlerini durdurduğumuz bir dönemde böyle bir orana ulaşmamız ayrıca takdire şayandır" ifadelerini kullandı.
"Hemen her şeyin bir şekilde telafisi olur, ama Filistinli mazlumlara sırtını dönmenin telafisi olmaz"
Türkiye’nin mevcut İsrail hükümetini ateşkese zorlamak ve insani yardımların Gazze’ye kesintisiz girişimini temin etmek amacıyla aldığı bu kararın sonuna kadar arkasında olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İhracatçılarımızın da kendilerini yeni pazarlar bularak burada yaşanan kaybı telafi ettiklerini görmekten memnuniyet duyuyoruz. Hemen her şeyin bir şekilde telafisi olur, ama Filistinli mazlumlara sırtını dönmenin telafisi olmaz. İnşallah daha fazla gayret göstererek yıl sonu hedefimiz olan 267 milyar dolar ihracat rakamını da mutlaka yakalayacağız. Türk malı damgalı ürünleri Afrika’dan Asya’ya dünyanın dört bir ucuna ulaştıran ihracatçılarımızı bir kez daha yürekten tebrik ediyorum. İhracatçılarımızdan kalan beş ayı çok çok iyi değerlendirerek bizlere yeni müjdeler vermelerini bekliyorum” değerlendirmesini yaptı.
"Bir zamanlar bacasız sanayi denilen turizm, bizim dönemimizde Türk ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri haline geldi"
Kültür turizmi, inanç turizmi, sağlık turizmi, doğa sporları gibi farklı alanlarda Türkiye’nin ciddi imkanlara sahip olduğunu belirten Erdoğan, "81 vilayetimizin her bir köşesi, köylerimizde, ilçelerimizde saklı kalmış her bir eser ayrı bir medeniyetin izlerini taşıyor. Son 22 yılda doğudan batıya kuzeyden güneye ülkemizin gizli kalmış hazinelerini turizme kazandırmak için çok mücadele ettik. Doğu ve Güneydoğu illerimizin üzerinden terörün gölgesi kalktıkça buralar turizmden de hak ettiği yeri almaya başladı. Ulaştırma yatırımlarımızla ülkemizin 81 vilayeti, 782 bin kilometrekarenin her bir karışı yerli ve yabancı misafirlerimizin ziyaretine açıldı. Bir zamanlar bacasız sanayi denilen turizm, bizim dönemimizde Türk ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri haline geldi. Turizm sektörümüze yaptığımız yatırımların karşılığını fazlasıyla alıyoruz. Geçtiğimiz günlerde açıklanan 2024 yılının ilk 6 ayına ait turizm rakamları, bu gerçeği bir kez daha ortaya koymuştur. 2024 ilk ayında turizmde gurur verici bir başarıya imza attık. Bu dönemde ülkemizi ziyaret eden turist sayısı 26 milyon 137 bine ulaşarak bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14 artışla rekor kırdı" açıklamasını yaptı.
Ayrıca geçen yıl ilk altı ayda 93 dolar olan kişi başı gecelik harcama tutarının bu sene 98 dolara çıkmış olduğunu, yıl sonunda bu meblağın 103 dolara çıkacağını tahmin ettiklerini de söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu rakamlara bağlı olarak turizm gelirlerimiz de artmaktadır. 2023’ün ilk altı ayında 21,6 milyar dolar olan toplam gelirimiz bu senenin aynı döneminde yüzde 9,3 yükselişle 23,7 milyar dolara çıktı. Çok büyük bir aksilik olmazsa yıl sonunda 60 milyar dolar turizm gelirini 60 milyon turist sayısını inşallah yakalayacağız Ancak turizmde hala katetmemiz gereken mesafe olduğunu biliyoruz. Bölgemizdeki istikrarsızlıklar ve çatışmalar azaldıkça bu mesafelerin çok daha hızlı bir şekilde aşacağız. Turizm sektörümüzün de vizyonunu buna göre şekillendirmesinde fayda var. Şunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım. Aşırı kar hırsıyla Hızlı kazanç peşinde koşmak, orta ve uzun vadede turizm sektörümüze onulmaz yaralar açacaktır. Her ne surette olursa olsun vurgunculuk yapanlar en büyük zararı milletimize vermektedir. Türkiye’nin saygınlığına vermektedir. Sektörden ekmek yiyen milyonlarca vatandaşımıza vermektedir. Her zaman söylüyorum itibar ve güven zor kazanılan fakat kolayca kaybedilen değerlerdir. Fırsatçıların bu değerlerimizi dinamitlemesine müsaade etmemeliyiz. Ülkemizin prestijine ve turizm sektörümüze zarar veren arizi durumların ortadan kaldırılması noktasında devletimizin kurumları kadar sektörün bizatihi kendisine çok önemli görevler düşüyor. Daha büyük hedeflere kulaç atarken turizm sektörünün gelişmesine, ayak bağı olan bu yüklerden de kurtulacağımıza inanıyorum" dedi.
"Hiç kimsenin endişesi olmasın. Türkiye emin ve ehil ellerde yoluna devam etmektedir"
"Ekonomi başlığında şunu da memnuniyetle vurgulamak durumundayım" diyen Erdoğan, "Turizm ve ticaret rakamları gibi bugün açıklanan Temmuz ayı enflasyon oranları da hamdolsun ümitlerimizi arttırmıştır. Haziran itibariyle enflasyonda başlayan düşüş süreci temmuzda belirginleşti. Yıllık enflasyon en yüksek seviyesine göre 13,7 puan geriledi. Önümüzdeki aylarda bu eğilim hızlanarak devam edecek. Sene sonunda enflasyonu hedeflerimizle uyumlu oranlara mutlaka indireceğiz. Amacımız, hem düşürerek kalıcı refah artışını sağlamaktır. Küresel ekonomide son 4 yıldır devam eden fırtınalı seyir gelişmiş ülkeler dahil hepimizi zorluyor. Bu sabah Dünya Sermaye Piyasaları’nda yaşananlar hükümetimizin nasıl belirsizliklerle dolu bir atmosferde yürüdüğünü göstermiştir. Ama hiç kimsenin endişesi olmasın. Türkiye emin ve ehil ellerde yoluna devam etmektedir. İnşallah bu yolun sonunda da ekonomide menzil-i maksudûna varacaktır. Türk ekonomisi bu güce, bu potansiyele 22 yıllık çabalar neticesinde inşa ettiği bu sağlam temele ziyadesiyle sahiptir. Bunun için biraz daha sabredecek, biraz daha dirayetli davranacağız. Muhalefetin buram buram popülizm kokan ülkeye faydadan çok zarar getirecek afaki söylemlerine prim vermeyeceğiz. Onlar konuşmayı meydanlarda atıp tutmayı çok sever ama iş verilen sözleri tutmaya gelince ara ki bulasın. SGK’ya olan birikmiş borçlarını dahi ödemeyen dahası absürt bahanelerle bu borçtan kaçmanın yollarını arayan bir zihniyetten ne memlekete ne de şehirlerimize hiçbir hayır gelmez. Vatandaşlarımdan, muhalefetin karamsar, kötümser, moral bozmayı amaçlayan açıklamalara itibar etmemelerini, 22 yıllık tarihi başarılarla dolu hükümetimize güvenmeye devam etmelerini bekliyorum. Burada şu noktayı da belirtmek istiyorum. Vatandaşlarımızdan bunu talep ederken devlet olarak biz de üzerimize düşeni yapıyoruz. İçinden geçtiğimiz hassas dönemde ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın yükünü hafifletmek için onların yanında oluyoruz" diye konuştu.
"2 yıldır uyguladığımız destek programımızı sosyal devlet vasfımızın bir gereği olarak 2024 yılının sonuna kadar uzatıyoruz"
2022 yılında başlattıkları Türkiye Aile destek programıyla ihtiyaç sahibi vatandaşlara nakdi yardım ulaştırıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hanelerimizi elektrik tüketim desteğinden faydalandırma yanında bu hanelerde bulunan evlatlarımız için de ilave destekler sağladık. Programımız kapsamında bugüne kadar 4,2 milyon tekil ailemizin elinden tuttuk. Dar gelirli ailelerimize toplamda 88,2 milyar liranın üzerinde destekte bulunduk. Programın son ödemesini geçtiğimiz ay gerçekleştirdik. Kabine toplantımızda bu konuyu tüm yönleriyle tekrar gözden geçirdik. 2 yıldır uyguladığımız destek programımızı sosyal devlet vasfımızın bir gereği olarak 2024 yılının sonuna kadar uzatıyoruz. Aldığımız bu karar Türkiye Aile Destek Programı’ndan faydalanan kardeşlerim başta olmak üzere milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye diplomasisinin farklı alanlarında başarı grafiğini sürekli yükseltiyor. Son yıllarda ülkemiz küresel ve bölgesel diplomasinin kalbinin attığı yer dönüştü. Rusya-Ukrayna Savaşı’nda İstanbul sürecinden 33 milyon ton tahılın Türk boğazlarından dünya piyasasına ulaştırıldığı Karadeniz tahıl girişimine kadar pek çok önemli diplomasi zaferine bizler imza attık. Bunun en son örneği istihbarat alanında geçen hafta yaşandı. Milli İstihbarat Teşkilatımızın arabuluculuğunda son derece hassas bir çalışma neticesinde 2. Dünya Savaşı sonrası en büyük esir takası ülkemizin ev sahipliğinde Ankara’da gerçekleştirildi. Amerika, Almanya, Polonya, Slovenya, Norveç, Rusya ve Belarus cezaevlerinde bulunan 26 kişinin değişimi hiçbir pürüzle karşılaşılmadan hamdolsun tüm dünyaya örnek olacak şekilde yapıldı" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, insani boyutunun ötesinde Türkiye’nin kilit rolünü de tescilleyen bu önemli takas operasyonunda kritik rol üstlenen Milli İstihbarat Teşkilatını ve MİT mensuplarını canı gönülden tebrik ettiğini belirterek, "97 yıldır devletimizi nice saldırıdan nice ihanetten nice provokasyondan gerektiğinde canları pahasına koruyan MİT Başkanlığımızın isimsiz kahramanlarına bugün bir kez daha teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.