WMO’nun yeni raporuna göre, gezegeni serinleten La Nina koşullarına geçiş olasılığı %55 olarak değerlendiriliyor. Ancak bu etkinin kısa süreli ve zayıf olması bekleniyor.
LA NİNA’NIN KÜRESEL ETKİLERİ
El Nino ve La Nina gibi hava olaylarının mevsimsel tahminleri, küresel iklim modelleri üzerinde önemli bir rol oynuyor. Bu tür öngörüler, erken uyarı sistemleri ve proaktif eylemler için hayati bir araç olarak kabul ediliyor.
WMO Genel Sekreteri Celeste Saulo, 2024’ün El Nino etkisiyle başladığını ve şimdiye kadarki en sıcak yıl olmaya doğru ilerlediğini belirtti. Saulo, “La Nina’nın yaratacağı soğutma etkisi, atmosferde rekor seviyelere ulaşan sera gazlarının ısıyı tutma etkisini dengelemek için yeterli olmayacak” dedi.
Mayıs ayından bu yana ne El Nino ne de La Nina koşullarının hakim olmadığını kaydeden Saulo, değişen iklim şartlarıyla olağanüstü hava olaylarının yeni norm haline geldiğini ifade etti. Rekor yağışlar ve sellerin bu değişimin bir parçası olduğunu vurguladı.
“DOĞA KENDİ DENGELERİNİ KURAR”
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar da La Nina’nın beklenen etkilerine dair değerlendirmelerde bulundu. Yaşar, “ABD’nin Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA), bu yıl kışın sert geçeceğini açıkladı. Doğa, aşırı sıcak ya da soğuk dönemler arasında denge kurar. Sıcaklıklar uzun süre aynı şekilde kalamaz” dedi.
2020-2022 yılları arasında üç yıl üst üste kuraklık yaşandığını hatırlatan Yaşar, bu açığın son dönemde Süper El Nino ile kapatılmaya çalışıldığını belirtti. Yağışların yetersiz olduğu bu dönemin ardından Brezilya’dan Avrupa’ya kadar birçok bölgede şiddetli yağış ve seller meydana geldiğini ifade etti. Yaşar, 2024-2025 kışının son 50-60 yılın en soğuk dönemlerinden biri olabileceğini sözlerine ekledi.