Ekşi Sözlük'ten "Prion" adlı kullanıcının aktardığı bilgiliere dolandırıcılar, epilepsi nöbeti geçiriyormuş gibi yaparak insanları dolandırmaya çalışıyor. Peki, bunu nasıl yapıyorlar? Prion adlı kullanıcı başından geçen bir olayı şu şekilde anlatıyor:

Dünya şampiyonu öğretmen ’uçarak’ ders işliyor, öğrenciler onun gibi olmak istiyor Dünya şampiyonu öğretmen ’uçarak’ ders işliyor, öğrenciler onun gibi olmak istiyor

"Eğer sokakta epilepsi ya da sara krizi geçiren birini görürseniz birazdan okuyacaklarınız aklınızın bir köşesinde olsun. Bu yazıda, sizlere epilepsi krizi numarası yapan dolandırıcılarla karşılaştığım üç farklı olayı ve bunlardan çıkardığım dersleri anlatacağım.

Olay 1: İstiklal Caddesi’nde epilepsi krizi geçiren genç

Akşam geç vakit, İstiklal’de bir mekândan çıktık, yukarıdaki arkadaşlarımın inmesini bekliyorum. Gençten bir oğlan yere yığıldı ve titremeye başladı. Ama küüüt küüüt küüüt nasıl vuruyor kafayı betona. Hemen 112’yi aradım, telefon kulağımda. Bağlandım birine, yeri ve olayı takip ettim. Karşımdaki adam “Bir on dakika bekleyin, ambulans gelir” dedi.

Hemen koştum bi yandan da elimle kafasını destekledim, kendi kusmuğunda boğulmasın diye kafayı yan çevirdim. Eliyle montunun cebine ulaşmaya çalışıyor, bir şeyler söylemeye çalışıyor. Çocuğun başında 3-5 kişi toplandık, müdahale etmeye çalışıyoruz. Ulaşmaya çalıştığı cepte epilepsi ilacı var (adını hatırlamıyorum). Esnaftan hemen bir şişe su istedik, paketi evirdik, çevirdik, hepsi boş, bir tane bile epilepsi ilacı kalmamış. 25 liraymış epilepsi ilacı (kaç sene önce), cüzdanımı bir yokladım, 20 liram var sadece, verdim çocuğa.

Ekran görüntüsü 2023-12-12 115330

112’yi tekrar aradım, ambulans hala gelmedi diye kızdım bir de, “biraz daha bekleyin, hasta hala oradaysa gelirler” dedi adam, iyice tepem attı, bir öfke bastı beni. Çocuğum sen bekle, ben ATM’den para çekip geliyorum, alacağım senin epilepsi ilacını, dedim, koşa koşa gittim, para çektim, koşa koşa geldim. Geldiğimde çocuk yoktu. Su veren esnafa baktım. Bana gözünün ucuyla “gerizekâlı” der gibi bir bakış attı, yüzünü çevirdi.

Sonradan öğrendim ki o çocuk o numarayı sürekli yapıyormuş. Yalnız oyunculuk on numara, gerçekten epilepsi krizi geçiren birilerini yakından izlemiş galiba.

Olay 2: Akmerkez’de annesinin ilacı biten çocuk

Bu olaydan ders çıkardım ve bir daha kimseye para vermemeye karar verdim. Bir gün Akmerkez’in önünden yürüyüp geçiyorum. Türkçesi kırık, ağır güneydoğu şiveli bir çocuk yolumu kesti. Annemin epilepsi ilacı bitti, abla ne olur bir kutu al, annem çok kötü durumda, dedi. Tamam dedim, sonuçta para vermiyorum ya, ilacını alıyorum.

İlacın adını ezberledim, girdim AVM’ye, eczaneyi buldum, şu ilaçtan bir kutu istiyorum, dedim. Eczacı gözünün ucuyla bi süzdü beni. O süzüşten işkillendim, aşağıda genç bi çocuk var, annesinin ilacı bitmiş, çok kötü durumdaymış, ona alıyorum dedim. Kadın güldü, “Her gün sizin gibi 20 kişi gelip bu ilacı o çocuğa alıyor, satıyor o çocuk bu ilaçları” dedi (o epilepsi ilaçlarını uyuşturucu bağımlıları mı kullanıyor artık neyse). Bir hışımla çıktım dışarı, çocuk beni bekliyor. Hani abla ilaç, dedi. Dedim sen her gün bi sürü kişiye bu ilacı aldırıyormuşsun, utanmıyor musun falan filan, çocuk yemin billah etti, yalvarmaya falan başladı. Mesela şimdiki aklım olsa o çocuğun karşısına dikilip de hesap sormazdım. Çeker bıçaklar; kadınsan zaten şiddet görme ihtimalin daha yüksek, kolaysın çünkü. Şimdi olsa AVM’nin arka kapısından çıkar, kaybolurdum. Beklesin dursun.

Olay 3: Bebek’te karşıya geçemeyen yaşlı adam

Daha önce yaşadıklarımdan ders aldığım için bir sonrakine temkinli yaklaştım. Bir gün akşamüzeri, gün battı batacak, Bebek’te yürüyoruz arkadaşlarla. Parkın başladığı yerle McDonalds’ın arasında yaşlı bir adam elinde bastonla yürüyor. Karşıdan karşıya geçmeye çalışıyor, bir türlü geçemiyor. Adımını atıyor geri çekiyor, atıyor geri çekiyor. Gittim adamın yanına, amca siz karşıya mı geçmek istiyorsunuz, dedim. Beni şöyle bir bastonuyla yokladı, evet dedi. Baya baya görmüyor, tavukkarası falan galiba dedim. Koluna girdim, arabaları durdurdum, karşıya geçirdim. Bir yandan öğrenmeye çalışıyorum, hangi otobüse binecek, nereye gitmek istiyor, neden Bebek’te tek başına, adam sürekli bi şeyler söylüyor ama hiçbirini anlamıyorum. En son bana doğru döndü, 10 liran var mı, dedi. Yok amca deyip yolun karşısına geri geldim.

Az sonra baktım, yolun diğer tarafından sahil tarafına, gençten bi oğlanın kolunda geçiyor. O zaman dank etti, bu bir dilenme, para koparma yöntemiymiş.

Sonuç olarak epilepsi krizi numarası yapan dolandırıcılarla karşılaştığı üç farklı olayı ve bunlardan çıkardığı dersleri paylaştığını söyleyen kullanıcı, "Bu dolandırıcılık yöntemi, insanların merhamet duygusunu ve yardımseverliğini istismar ederek para koparmayı amaçlıyor. Bu tür olaylara karşı dikkatli olmak ve sağduyulu davranmak gerekiyor. Eğer sokakta epilepsi krizi geçiren biriyle karşılaşırsanız, yapmanız gereken ilk şey 112’yi aramak ve ambulansın gelmesini beklemek olmalı. Ayrıca, epilepsi ilacı almak isteyen ya da karşıya geçemeyen kişilere de para vermem." diyerek sözlerini noktaladı.

Kaynak: HABER MERKEZİ