Gazete bayileri daha açılmadan önünde sıra olup sabah erkenden gazete almayı çok özledim. Şimdi biz merak etmesek bile haberin bizzat kendisi gözümüzün önüne düşüyor. Önceleri televizyon ve radyoda yayımlanmayan haberleri, makale ve haber dosyalarını da sadece gazete vasıtasıyla okuyabiliyorduk.
Dijital dönüşüm kervanına katılan dünya nimetlerinden biri de geleneksel medya oldu. Habercinin görevi bir şekilde okuyucuya ulaşmak olduğundan mevcut gazeteler basılı gazetelerinin yanında haber siteleri ile beraber bu çabayı ve geleneği devam ettiriyorlar.
Geleneksel medya; basılı gazeteler, dergiler, televizyon ve radyo gibi klasik mecraları içerirken, dijital dönüşümle birlikte internet, sosyal medya ve dijital platformlar da önemli bir rol oynamaya başladı. İnternetin yaygınlaşmasıyla birlikte haberler anında paylaşılabilir hale gelirken kullanıcılar da kendi içeriklerini oluşturma ve paylaşma fırsatına sahip oldular.
Dijital dönüşüm, teknolojinin hızla evrim geçirdiği bir çağda yaşadığımızı gösteriyor. Bu dönüşüm sadece endüstriyel süreçleri değil, aynı zamanda toplumun kendisini de değiştiriyor. Endüstri 4.0 ve Toplum 5.0, bu büyük değişimin önemli bileşenleri olmakla birlikte insanlığa da birçok olumlu katkı sunuyorlar.
Üretim süreçlerinin dijitalleşmesi ve otomasyonun yükselmesi anlamına da gelen Endüstri 4.0, üretkenliği artırırken iş gücüne olan bağımlılığı yoğun bir biçimde azaltıyor. Yıllardır çalışanların büyük kısmının işini kaybedeceği korkusu pompalanırken patronaj kısmı ve endüstri mühendisliği, sadece çalışanların değil tüm insanlığın faydasına olabilecek yöntemleri tercih etmiş gibi görünüyor.
Sıradan ve birbirini tekrarlayan görevler insana göre olmadığından bu tarz işler otomasyona devredilmiş ve insanların da bedenselden ziyade beyin fonksiyonlarını daha çok kullanabilecekleri işlerin önü açılmıştır. Bu bağlamda yapay zeka teknolojisinin geldiği son nokta da aslında bunu da tehdit eder duruma gelmiştir. Ancak Endüstri 4.0’da iş yerleri daha güvenli ve çok daha verimli bir çalışma ortamı haline getirilmiştir.
Endüstri 4.0, ürünlerin ve hizmetlerin kişiselleştirilmesini mümkün kıldığından son kullanıcının ihtiyaçlarına daha uygun çözümler bu sayede kolaylıkla bulunabilir. Bu da işletmelerin müşteri memnuniyetini artırmasına yardımcı olur.
Dünya üzerindeki her bir buluşun ve her yeni teknolojinin insan odaklı olması gerekir. Toplum 5.0, teknolojinin insanların yaşam kalitesini artırmak amacıyla tasarlandığı bir yaklaşımı temsil eder. Bunu, sağlık hizmetlerinden eğitime, ulaşımdan enerji yönetimine kadar birçok alanda görebiliriz. Örneğin, akıllı şehirler, sürdürülebilir enerji kaynakları ve sağlık izleme sistemleri, insanların daha sağlıklı ve konforlu bir yaşam sürmelerine yardımcı olur.
Toplum 5.0 ayrıca insanların daha fazla bağlantı kurmasını ve işbirliği yapmasını teşvik eder. Bu, küresel sorunların çözümünde insanların daha etkili bir şekilde bir araya gelmelerine yardımcı olur.
Toplum 5.0 ve Endüstri 4.0 tüm işletmelerde insanlığın faydasına olabilecek biçimde değerlendirilebilirse ileride belki de savaşların azalmasına, kıtlığın yok olmasına ve sürdürülebilir yaşam kalitesinin sağlanmasına öncülük edebilir. Aksi takdirde özellikle yapay zeka teknolojisinin çığrından çıkarak önü alınamaz bir mertebeye ulaşmasıyla kim bilir insanlığın sonu bile gelebilir.