`height=

Sitemiz köşe yazarı   Dr. Göktan AY`ın, Doç. Dr. Aras Bozkurt   (Anadolu Ü niversitesi ile 'Yükseköğretimde Dijital Dönüşüm ve Dijital Eğitim' konusunda yaptığı söyleşiyi yayımlıyoruz;

AY: Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

BOZKURT: Anadolu Ü niversitesi, Açıköğretim Fakültesi, Uzaktan Eğitim Anabilim Dalında öğretim üyesi olarak görev yapıyorum. Uzaktan eğitim, açık ve uzaktan öğrenme, çevrimiçi öğrenme, eğitim teknolojileri gibi alanlarda 'bağlantıcılık, rizomatik öğrenme, hetagoji ve ağlara dayalı öğrenme' gibi yeni eğilimleri kuramsal çerçevelerle ilişkilendirerek çalışmalar yapıyorum. Bunun dışında 'sosyal ağ analizi, veri madenciliği, duygu analizi gibi yenilikçi yöntemlerle de meta çalışmalar' yürütüyorum. 

Öğretim Ü yesi görevinin yanı sıra Asian Journal of Distance Education (AsianDE) ve Open Praxis dergilerinde 'baş editör', Higher Education Research and Development (HERD), Computer Applications in Engineering Education (CAE) ve eLearn dergilerinde ise 'yardımcı editör' olarak akademik faaliyetlerimi sürdürüyorum. 

Eğitimde açıklığın ve tecrübe paylaşımının önemli olduğuna inanıyor ve sıklıkla sosyal medya üzerinden akademik süreçlere yönelik deneyimlerimi ve düşüncelerimi paylaşıyorum. 

AY: Türk yükseköğretimi açısından ele alındığında dijital dönüşüm kavramını nasıl değerlendirirsiniz?

BOZKURT: Dijital bilgi çağının ortaya çıkardığı gerçeklerden biri de 'bilginin önemli bir sermaye olarak' ortaya çıkmasıdır. Bilgiyi üretebilenlerin bu sermayeyi kontrol edebilmesi ise, onların aynı zamanda bilgi ekonomisinde de söz sahibi olabilmelerine olanak sağlamaktadır. Verinin hammadde olarak ortaya çıktığı yeni dünya düzeninde, veri bir bağlam içerisinde enformasyona dönüşüyor, enformasyon anlam yüklenerek bilgiye evriliyor ve elde edilen bilginin anlaşılması ise bilgeliğe giden yolu açıyor. Böyle bir ortamda ise bilgiyi etkili verimli ve anlamlı bir şekilde kullanabilmenin yolu 'entelektüel bilgi üretiminin gerçekleştiği yükseköğretim kurumlarında, dijital dönüşüm süreçlerini bir ihtiyaçtan öte bir zorunluluk olarak ele almaktan' geçmektedir.

AY: Yükseköğretim kurumları olarak, bu dönüşüm sürecinde neler yapılıyor? 

BOZKURT: YÖK tarafından geçmiş yıllarda bazı projeler başlatıldı ancak, dikeyde hızlı eylemler gerçekleştirilse de, 'sürdürülebilirlik sağlanamadığı için' bu projeler, ne yazık ki, yatayda etkili olamamıştır. Oysa ki, dijital dönüşüm canlı ve dinamik bir süreçtir ve dolayısıyla yapılan işlerde sürdürülebilirlik esastır. Dijital dönüşümü bir süreçolarak yorumlayıp konumlandırabilmek, dijital dönüşümü geleceği ilgilendirdiği kadar geçmişi ve bugünü de ilgilendiren bir süreçtasarımı olarak da ele almayı gerektirmektedir. Sistem yaklaşımı ile yükseköğretimi bir ekosistem olarak ele almalı ve dijital dönüşümde insan, süreçve teknoloji kavramlarını iyi yoğurmalıyız. Bu açıdan bakıldığında, dijital dönüşüm sürecinin temel bileşenlerinden insan, süreçve teknoloji adaptasyonunda insan temel öznedir, teknoloji nesne, süreçise yüklemdir.