Bir kitapta okumuştum. Çok ilgimi çeken bu yazıyı, sizlere nakletmek istedim...
Büyük velilerden Beyazıd-ı Bestami Hazretleri bir gün tımarhanenin önünden geçiyordu. Tımarhane hizmetçisinin tokmakla bir şeyler dövdüğünü görüp:
&mdash Ne yapıyorsun? diye sordu Hizmetçi:
&mdash Burası tımarhanedir Delilere ilâçyapıyorum, dedi Beyazıd-ı Bestami Hazretleri:
&mdash Benim hastalığıma da bir ilâçtavsiye eder misin? dedi Hizmetçi hastalığının ne olduğunu sordu Beyazıd Hazretleri:
&mdash Benim hastalığım günah hastalığı Çok günah işliyorum, dedi Hizmetçi:
&mdash Ben günah hastalığından anlamam Ben delilere ilâçhazırlıyorum, diye cevap verdi
Tam bu sırada tımarhane parmaklığının arasından konuşulanları duyan bir deli, (!) Beyazıd-ı Bestami Hazretlerine:
&mdash Gel dede, gel! Senin hastalığının çaresini ben söyleyeyim, diye seslendi
Beyazıd-ı Bestami Hazretleri, delinin yanına sokularak:
&mdash Söyle bakalım, benim derdime çare nedir? dedi Deli (!) şu ilâcı tavsiye etti:
&mdash Tevbe kökü ile istiğfar yaprağını karıştır Kalp havanında tevhid tokmağı ile döv, insaf eleğinden geçir, göz yaşıyla yoğur, aşk fırınında pişir Akşam &ndash sabah bol miktarda ye O zaman göreceksin senin hastalığından eser kalmaz, dedi
Bu güzel ilâcı öğrenen Beyazıd Hazretleri:
&mdash Hey gidi dünya hey! Demek, seni de deli diye buraya getirmişler, deyip oradan ayrıldı
Bu ilâç, halen günah hastası olanlara tavsiye olunmaya değer bir ilaçtır....