15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında şehit düşen Yeni Şafak foto muhabiri Mustafa Cambaz'ın anısına düzenlenen “3. Şehit Mustafa Cambaz Fotoğraf Yarışması"nın ödül töreni, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda gerçekleşti. 14 fotoğraf sanatçısı, ödüllerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın elinden aldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şehit Mustafa Cambaz kendisinden sonra gelen genç yeteneklere yol göstermeye, ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Hainler tarafından şehit edilen Mustafa Cambaz kardeşimizi bir kez daha rahmetle, şükranla yad ediyorum. Bugün aramızda bulunan kıymetli ailesine, sevenlerine ve Yeni Şafak gazetesindeki mesai arkadaşlarına tekrar satı cemiyet diliyorum. İki gün sonra 15 Temmuz hain darbe girişiminin 8'inci yılı. Ölüm kusan silahlara göğüsümüzü siper ederek destan yazdığımız o gece, merhum Mustafa Cambaz'la beraber 252 vatan evladını şehit verdik. 15 Temmuz gecesi isimlerini tarihe ve kalbimize yazdıran şehitlerimizin yanı sıra terörle mücadelede ve sınır ötesi operasyonlarda toprağa düşen kahramanlara da Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Aynı gaye uğrunda çarpışırken yaralanan gazilerimize ise şükranlarımı sunuyorum. Rabbim hepsinden razı olsun diyorum. Her fırsatta vurguladığım bir hususu yeniden hatırlatmak istedim. Biliyorsunuz bizim kültürümüzde marifet itifata hangi alanda olursa olsun hüner ehline hak ettiği değerin verilmesi, takdir edilmesi son derece mühimdir" diye konuştu.
"Her türlü alçaklığı yaptılar ancak sinsi ve kanlı emellerine ulaşamadılar"
Erdoğan, "Bizim sanat anlayışımızın temelinde güzel olanı görmek ve göstermek düşüncesi vardır. Merhum Mustafa Cambaz işte böyle bir sanatkâr. Şehit Mustafa Cambaz kardeşimizin hayat hikayesini biraz önce izledik. Şehit Mustafa Cambaz ömrünü inandığı değerlere ve mesleğine adamış, takdir ve hayranlık uyandıran eseriyle başarı elde etmiş bir foto muhabirdi. 2000'li yıllardan itibaren Türkiye'yi dolaşarak 10 binden fazla fotoğraf çekti. Mustafa Cambaz bütün zorluklarına rağmen yaptığı işin hakkını vermekten geri durmamış, hiçbir zaman ucuz hesapların, kolay geçitlerin, geçici heveslerin peşinde koşmamıştır. Zor da olsa 15 Temmuz gecesi olduğu gibi sonunda ölüm de olsa daima hakkın, hakikatin, adaletin tarafında yer aldı. O gece şehadetle müşerref olan 252 kahramandan biri merhum Mustafa Cambaz’dı. FETÖ'cü hainler Mustafa Cambaz kardeşimizi göğsünden iki kurşunla vurarak şehit ettiler. Namuslarına emanet edilen silahları millete çevirecek kadar şeref yoksunu olan bu alçaklar, tam da ziynetlerine uygun şekilde insanlarımızı korkakça, namertçe katlettiler. Milletin direnişini kırmak için her türlü alçaklığı yaptılar. İnsanlarımızı korkakça, namertçe katlettiler ancak sinsi ve kanlı emellerine ulaşamadılar. Oysa her şeyi en ince detayına kadar hesaplamışlar. Oysa 40 yıl boyunca bukalemun gibi 40 kılığa bürünerek kendilerini gizlemeyi başarmışlar. 15 Temmuz gecesi de tereyağından kıl çeker gibi Türkiye'yi işgal edeceklerini, milletin iradesine el koyacaklarını zannediyorlardı. Ama 40 yıllık plan ve hazırlık sadece birkaç saat içinde son bulmuştur" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Emperyalist uşaklarına Türkiye'nin teslim alınamayacağını yeniden gösterdik. 15 Temmuz gecesi meydanlar yerine bankamatik kuyruklarına koşanlar, aradan geçen 8 yıla rağmen milletin destanına çamur atanlar, unutturmaya çalışanlar, hayal kırıklığı acısını unutamayanlar istemese de biz 15 Temmuz ruhuna sahip çıkacağız. Pazartesi günü 81 ilde çeşitli etkinliklerle 252 vatan evladını yad edeceğiz" diye konuştu.
"Türkiye bundan sonra da zalimlerin karşısında dimdik duracak"
Erdoğan, "Gazze'de şahit olduklarımız da birçok perdenin kalkmasına neden olmuştur. Ne oluyorsa hepimizin, tüm insanlığın gözü önünde oluyor. Kayıtsız kalanlar, ikiyüzlü politikalarını saklama gereği duymuyorlar. Gezi olaylarından 24 saat canlı yayın yapanlar, söz konusu Gazze olunca ortadan kayboldular, soykırımı görmediler. Mazlumların çığlıklarını duymadılar. Üç maymunu oynamaya devam ettiler. Gazze'de İslam alemi kurumları da başarılı sınav verememiştir. 7 Ekim'den bu yana üç maymunu oynamaya devam ettiler. Siyonist lobinin baskılarına direnmeyi değil, teslim olmayı seçtiler. On yıllardır geldikleri değerleri bizzat kendi elleriyle İsrail'e destek vermek uğruna Gazze'deki toplu mezarlara gömdüler. Şu gerçeği tüm açıklığıyla burada söylemek durumundayım. Gazze'de sadece uluslararası kuruluşlar değil, maalesef İslam aleminin kurumları da başarılı bir sınav verememiştir. 2 milyarı bulan nüfusu, trilyon dolarları aşan ekonomik gücü ve sayısız stratejik imkanlarına rağmen İslam dünyasının İsrail'e söz geçirememesi üzerinde hepimizin dikkatle düşünmesi gerekiyor. Gazze katliamlarında Batı dünyasını haklı olarak eleştirirken, Müslümanlar olarak kendimizi de hesaba çekmemiz gerektiğine inanıyorum. Şunu bir defa anlamamız gerek. Gelecekte de İsrail 76 yıldır ısrarla yaptığı gibi öldürmekten, masum kanı akıtmaktan, kan dökmekten vazgeçmeyecek. Beş ülkenin çıkarlarına hizmet eden Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, İsrail'e karşı hiçbir adım atmayacak. Türkiye bundan sonra da zalimlerin karşısında dimdik duracak" dedi.