Merhum için duaya vesile olması niyazıyla hazırlamaya muvaffak kılındığımız iş bu vefayat yazısında kendisinden Şeyh Mekkî Baba nâmıyla bahsedeceğim Mekki Mesut Küni’yi Cenab-ı Hakk rahmet eylesin Âmin.
Cizre’den Şeyh Mekki Baba geçti
Cizre ve civarında tanınmış Küni ailesine mensup olan Şeyh Mekkî Baba, babasından ve dedesinden mülhem, memleketinde “Şeyh” unvanıyla hüsn-i kabul gören bir şahs-ı vahid idi.
Şeyh Mekki Baba, muhterem pederi Şeyh Âbidin Küni ve dedesi Şeyh Said Ömer-el Bajarî gibi “tarîkuna fe-tarîku’s-sohbeti/Bizim yolumuz sohbet yoludur!” diyerek tasavvuf neş’esini Şâh-ı Nakşîbend Hazretleri’nden gelen tertip üzerine yerine getirmekteydi.
Ticaretimiz dünyalık değildi!
Eskiler, birini tanımak için ya yolculuk veya ticaret yapacaksınız, ya da birlikte yemek yiyeceksiniz demiş. Eyvallah. Biz dahi insan tanıma babında nakledilen asliyet ve terkip şuur umdelerinden üçünü de Şeyh Mekki Baba’yla bizzat yaşadık.
İyilik Sağlık Vakfı nezdinde üç yıldır Şırnak Cizre’de bulunuyoruz. Şırnak Cizre, Siirt Tillo ile birlikte hasta ve hasta ailelerine yönelik hizmetlerde pilot bölgelerimizden biri. Hâsılı, üç yıldır ihtiyaç sahibi hasta ailelere Cizre’de borcumuzu ödemenin gayreti içerisinde bulunuyoruz. Mükellefiz çünkü. Bu vesileyle de hemen her yıl Cizre’ye gidiyoruz. Cizre mesaimizde Cizre Türk Kızılay’ın Yönetim Kurulu Üyesi, iş adamı Mekki Baba bizlere refâkat ediyordu.
Cizre’nin fakir ve ücra mahallelerinin, kesme taşlarla döşeli daracık yollarında Mekki Baba’nın rehberliğinde günlerce dolaşarak onlarca hasta ailenin duasını aldık, virane denmeye seza evlerde.
Ticaretimiz dünyalık değildi tabii ki, ötelerde, ötelerin ötesinde geçer akçeler her ne ise onlara birlikte râm olup biriktirmeye müteveccihti.
Bereketli Cizre sofralarında türlü türlü nimetleri tadarken Mekki Baba’nın hoş sohbetlerini dinledik. Böylelikle kendisine “Baba” demeye başladık: Mekki Baba…
Mekki Baba, kendisiyle görüşmek için Cizre’ye gelmemizi; Ramazan, bayram, seyran, hasta ziyareti olmasını beklemez, zaman zaman arardı, hakikatli insanların içten gelen âvâzıyla.
Tekrar mülâkî oluruz bezm-i ezelde!
Her ne kadar idrâkinde olamasak da ölüm, doğum kadar hayatın içinde. İşte bu hakikati değerli büyüğüm Mekki Baba önce gün tecrübe etti. “Tekrar mülâkî oluruz bezm-i ezelde/Evvel giden ahbâba selâm olsun erenler” dedikten sonra şâhitliklerini almak üzere kelâmı, Cizreli arkadaşlarımıza bırakalım ve dahi iki gün önce Cizre Ulu Camii’de kılınan akşam namazının ardından Cizre Asrî Mezarlığı’na defnedilen Mekki Baba’nın ruhu için Fatihalar okuyalım.
Cizreli yetimlerle hemhal olmuştur.
Mehmet Muad Elçi
Mühendis-Türk Kızılayı Cizre Şubesi Başkan Vekili
2 Mart Cumartesi günü aldığımız bir haberle sarsıldık. Değerli büyüğümüz Mekki Mesut Küni ağabeyimiz kalp krizi geçirerek Cizre Şerafettin Elçi Devlet Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Cizre’den ambulans helikopterle Diyarbakır Gazi Yaşargil Hastanesi’ne götürülen Mekki Mesut ağabeyimiz bir gün sonra vefât etti.
Şeyh Mesut Küni Cizre’nin tanınmış ailelerinden birine mensuptu. Şeyh Mesut Küni maddi-manevi olarak Cizre’de bulunan birçok aileye destek verilmiştir.
Cizre Kızılay bünyesinde Ramazan ayları boyunca iftar çadır kurulmasına katkıda bulunarak yetim ve kimsesiz ailelere yemek vermesine öncülük etmiş, çoğu ev ziyaretlerine katılarak yetimlerle hemhal olmuştur.
Şeyh Mesut Küni ağabeyimiz özelinde bire bir şahit olduğumuz bir olayı anlatayım: Bir Ramazan gününün akşamında ev ziyaretine gitmiştik. Aile perişan. Dört çocuklu bir aile, iki odalı, eski bir evde ikâmet ediyorlar. Birlikte kapılarını çaldığımız ailenin durumu sorduk, evin babası hayattan bıkmış, bir nevi ölümü bekliyor, çalışmayı da bırakmış keyfiyetteydi. Sebebini sorduğumuzda “doktorlar öyle dedi” şeklinde bir cevap verdi. Beyefendi iş yerinde çalışırken bayılmış, hastaneye kaldırılmış oradaki nöbetçi doktor beyin bölgesinde tümör olduğu ve çalışmasına engel olacağını belirterek işi bırakması gerektiğini söylemiş. Bu esnada Şeyh Mesut abimiz sözü alarak “yarın yanıma gel” diyerek hastamızı hastaneye götürdü ve tüm tetiklerini yaptırdı. Netice itibarıyla ziyaret ettiğimiz evin reisinin herhangi bir hastalığı bulunmadığı ve çalışmasına engel bir durumunun olmadığı ortaya çıktı. Bu ve benzeri pek çok hadiseye şahit olduk. Biz kendisinden razıydık, Allah da ondan razı ve memnun olsun. Âmin.
Cizre’nin sembol isimlerinden biriydi.
Mehmet Sorguç
Cizre Kale Mahallesi Muhtarı
Mekki Mesut Küni ağabeyimiz Cizre'nin köklü ailelerinden birine mensup olup ilçemizin sembol, tanıdık simalarından birisiydi.
Kendisi devamlı halkın içinde bulunurdu. Cizrelilerin sevinçlerini, acılarını paylaşır taziyelere giderdi. Düğünlerinde, açılışı yapılan iş yerlerinde, nerede bir davet olursa orada bulunmaya çalışan, Kızılay yönetiminde görev alıp birçok hayırlı hizmete öncülük eden güler yüzlü, merhametli, iyi kalpli biriydi.
Allah rahmet eylesin. Âmin.
Cizre güzel bir insanı kaybetti
Salih Sevinç
İş adamı-Türk Kızılayı Cizre Şube Başkanı
Mekki Mesut Küni beyle birlikte hem Cizre Ticaret ve Sanayi Odası’nda hem de Türk Kızılayı Cizre Şubesi çatısı altında beraberce, yıllar boyu çalışmalarımız oldu.
Kendisi mütevazı, sevecen ve temiz kalpli bir insandı.
Yardımsever kişiliği ile tanınan şahsiyetti. Cizre güzel bir insanı kaybetti. Mekânı cennet olsun. Âmin.
Cizre’nin Şeyh Mekki abisi…
Ömer Faruk Yıldırım
İş adamı-Cizre Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Mekânı cennet olsun. Âmin. Mekki Mesut KÜNİ abimizle tanışmamız ve samimiyetimiz 30 yılı öncesine dayanmaktadır.
Kendini Cizre’ye ve Cizrelilerin ihtiyaçlarına vakfeden, her dert ile kendi derdi gibi dertlenen, arkadaş âşığı, Cizre âşığı bir abimizdi. Allah rahmet eylesin.
Cizre’nin Şeh Mekki abisi…
Şeyh Mekki abimizle Cizre için ilk mücadelemiz “Cizre’nin tanıtılması için ne yapılabilir?” temelinde oldu. Ondan önce sadece arkadaş ortamında sohbetlerde bir araya geldiğimiz Şeyh abimiz ile ortak mücadele zemininde Cizre gibi bir kutlu davada artık daha sık görüşür olduk.
5 ortak olarak, “Cizre’nin tanıtılması için ne yapabiliriz?” sorusuna cevap mahiyetinde 1997 yılında Cizre’nin, hatta bölgenin en büyük eksikliği olarak gördüğümüz Cizre’ye yerel bazda radyo-televizyon hizmetini getirdik. Bu hizmette Şeyh Mekki abimizin yoğun gayreti söz konusu oldu. Böylelikle Cizre’nin ilk özel televizyonunu ve radyosunu kurduk. Birlikte aylarca Ankara’da kapı kapı dolaşıp lisans iznimizi çıkarmaya çalıştık.
Şeyh abimiz için Cizre bahis mevzuu olunca tabir yerindeyse akan sular dururdu! Cizre ve Cizre insanı için mücadele etmeyi severdi.
Sonrasında 2018 yılında Kızılay Cizre şubesinin kuruluşunda da birlikte görev aldık. Cizre Gönüllüleri Derneği’nde ve Cizre Ticaret ve Sanayi Odası’nda da yine birlikte görev üstlendik. El ve gönül birlikteliğiyle “Cizre için daha güzelini nasıl yaparız?”in temelinde hizmetlerimiz oldu rahmetli Şeyh abimiz ile.
Kısacası Cizre yeri doldurulmayacak, Cizre aşığı bir insanını kaybetti. Cenabb-ı Hakk rahmetiyle muamele buyursun. Âmin.
İbrahim Ethem Gören/05.03.2024-Yazı No: 575