2011 yılı ve Adana’da günlük olarak yayımlanan Çukurova Barış gazetesinde fikir işçisiyim. Gazetenin o dönem imtiyaz sahibi merhum Kazım Barışık.

Seçim atmosferindeyiz, Türkiye yeni bir seçime, yeni milletvekillerini seçmeye hazırlanıyor. Kazım Barışık da uyarıyor bu dönem, “Aman evladım, dengeli gazetecilik yap.” Kazım Bey hiçbir zaman işime karışmadı, yönlendirmedi. Sadece objektif olmamda ısrarcı oldu. Aslında bu mesleği sürdürmeme Kazım Barışık vesile oldu desem yeridir.

2011 genel seçimleri yaklaşıp kampanyalar başlayınca önümüze “Kalp solda atar” sloganlı CHP Adana Milletvekili Aday Adayı Ali Demirçalı düştü. Tanımıyorum, tanıyanda yoktu zaten. İyice sordum soruşturdum, tanıyan çıkmadı. Elazığ’da doğup orada liseyi bitiren sonrasında KKTC’ye giden Ali Demirçalı’yı Yüreğir’de oturan Elazığlı dostlara sordum yine tanıyan yok!

Merak içindeydim neden “Adana’dan milletvekili adayı oldu?” diye. O aralar CHP’den milletvekili adayı olan Ümit Özgüneş ile röportaj yapmıştım. Sonrasında aklıma Demirçalı geldi, onu da bir tanıyalım diye düşünürken, birisinin tavsiyesiyle tanıştık neticede.

Neyse, bir gün Ali Demirçalı’nın seçim ofisindeyiz, benim de Yüreğir’de ikamet ettiğimi ve orada da az çok bir çevrem olduğunu bildiğinden, “M. Selahattin Çolak ağabeyimiz bizim için oy ister mi?” diye sordu. Bu soru üzerine şaşırdım. Nedenine gelince, M. Selahattin Çolak, Türkiye’nin efsane belediye başkanıydı ve Adana Belediye Başkanlığı dönemi ve adaylığı yaygın basında da epey yer buluyordu. Şaşırmama gelince, Çolak aslen Elazığlı idi ancak ailesi ve kendisi çoktan Adanalı olmuştu. Ailesinin de çevresinin de çoğu Adana’nın Yüreğir ilçesinde ikamet ediyordu. Fakat Demirçalı’nın hiçbir bağı yoktu Çolak ile. Zaten bunu da bizzat kendim öğrendim.

**

2011’in seçim günlerinde M. Selahattin Çolak’ın yanına birkaç defa gitmiştim. Hatta bir gidişimde kendisine ait karelerin yer aldığı fotoğraf albümü armağan etmiştim ve çok mutlu olmuştu. Hatta demişti ki, “Bunlar çok para tutmuştur, takdim edeyim.” Kabul etmemiştim, ardından beraber yemek yiyelim teklifinde bulundu onu da kabul etmedim. “Kahve içelim,” dedi. Kibarca yine kabul etmedim. Sonrasında kızdı, “Bari soğuk su iç, çay iç!” Kabul etmek zorunda kaldım teklifini. Sonrasında bana gülerek dedi ki, “Senden gazeteci olmaz.” “Neden,” diye sordum. Aldığım yanıt şu oldu: “Para almıyorsun yemek yemiyorsun.” Beraber güldük, soğuk suyu ve çayı içtikten sonra ofisinden ayrıldım. Aslında birazda çekiniyordum kendisinden, öyle herkesle görüşen biri değildi. Ankara’ya taşınmak zorunda kalınca bağımız iyice koptu.

**

Kısa süre sonra M. Selahattin Çolak ile bir düğünde karşılaştık ve Ali Demirçalı’nın selamını ilettim “Sizden ve çevrenizden oy istiyor,” dedim. İnanın bunu bütün saflığım ve iyi niyetimle yapmıştım. Ancak Çolak, Demirçalı’yı tanımadığını söyledi ve devamını da getirdi: “Madem sen aracı oldun, selamını getirdin, bizde oy veririz.” Düğünde herkese ilan etti, “Ali Demirçalı’ya oy verelim.”

**

Bir gün Ali Demirçalı’nın seçim ofisindeyiz, makarna ve salata yiyoruz. Dedim ki şakayla karışık, “Şöyle bir şey var, kişi milletvekili olunca değişiyor ve genellikle kimseyi tanımıyor. Seçim gününe az kaldı, bu beraber son yemeğimiz olabilir, Ali ağabey seçim kazanıp Ankara’ya gidecek.” Ali Demirçalı böyle bir şeyin olmayacağına garanti verdi ve devamlı görüşürüz dedi.

**

Benim Ankara’ya taşınmam ile Ali Demirçalı’nın milletvekili olması aynı günlere denk geldi. Şimdi karşımızda CHP Adana Milletvekili Ali Demirçalı Bey var! İkimizde Ankara’dayız ancak hiç buluşup görüşmedik. Aradan 1 yıl geçti telefonla aradım, açmadı. Israr edince açtı, bir şeyler dedi anlamadım. Hülasa vekil olunca görüşmedik. Fakat şöyle bir görüşmemiz oldu.

Bir gün Meclis’teyim, muhalefet kulisinde. Baktım karşımda Ali Demirçalı, merhabalaştık. Ayak üstü sohbet ederken, bağımsız vekilliğe geçen Hakan Şükür yanımıza gelerek Demirçalı’ya selam verdi. Sonra beni Hakan Şükür ile tanıştırdı. Üçümüz ayakta sohbet ederken, Ali Demirçalı az ötemizde giden Mustafa Balbay’a seslenerek çay içmeye davet etti. Balbay bize doğru gelmeye başlarken Hakan Şükür’ü fark etti ve sonra görüşürüz manasında bir şeyler söyleyerek uzaklaştı. Sonra bir bardak çay içtikten sonra bende ayrıldım oradan, Demirçalı ile bir daha da yüz yüze gelmedik uzun yıllar.

**

2023’ün son günlerinde Adana’dayım, birkaç gün sonra yılbaşı ve 2024 yılına gireceğiz. Ali Demirçalı da 31 Mart yerel seçimlerinde CHP’den Yüreğir Belediye Başkan Aday Adayı. Adana’ya gelmeden önce bir dostla telefonlaştık ve randevulaştık. Ziyapaşa Bulvarı’nda buluşacağız. Amcamın oğluyla beraber buluşacağımız kafeye gittik. Ali Demirçalı da aynı masada. Misafiri olduğum arkadaşa bunun sorun olup olmayacağını sordum. Kesinlikle sorun değil dedi. Birkaç kişi daha vardı masada eski dostlardan. Neyse güzel güzel sohbet ettik. Sohbet esnasında Ali Demirçalı, CHP’den Yüreğir Belediye Başkan Aday Adayı olduğunu ve tercih edildiğinde ilçede kazanıp kazanamayacağını sorarak fikirlerimi almak istedi. Ben de oradaki Elazığlıları ikna edersen gayet iyi şekilde kazanacağını söyledim.

**

31 Mart yerel seçimlerinde Ali Demirçalı Yüreğir Belediye Başkanı oldu. Tebrik etmek için aradım, ancak eski günler aklımda, telefon açılmadı. Sonraki gün yine aradım, telefonu özel kalem açtı, yoğunluk olduğunu söyledi bende tebrik etmek için aradığımı söyledim. Demirçalı’nun huyunu iyi bildiğim için fazla da kendimi kasmadım. Bir daha görüşmemiz olmadı. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Ali Demirçalı birlikte ismi geçince, eski günler aklıma geldi. Bir de şu oldu, dedi ki, “Yüreğir’de benim tabanım var.” Bu cümlesine inanın çok güldüm hem de sesli şekilde.

CHP'li başkan Ali Demirçalı'dan CHP lideri Özgür Özel'e yalanlama CHP'li başkan Ali Demirçalı'dan CHP lideri Özgür Özel'e yalanlama

**

Ali Demirçalı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesini meğer reklama çevirmiş. Bilenler bilir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daveti üzerine Yüreğir’in CHP’li belediye başkanı Ali Demirçalı Ankara’da görüşme gerçekleştirmişti. Söz konusu görüşmeyi, Demirçalı başka, CHP lideri Özgür Özel bir başka anlatmıştı. Bundan birkaç gün öncede Adana’da bir dost meclisinde Ali Demirçalı’ya bunlar soruluyor. O da şu yanıtı veriyor: “Reklamın iyisi kötüsü olmaz.”

**

Demirçalı’nın telefonlara çıkıp çıkmadığına gelince, bunu önce Sözcü’den Mehmet Serbes’in yazısında öğrendim, kimsenin telefonuna çıkmıyormuş. Son bir haftadır Yüreğir’deyim ve burada da aynı şeyi söylüyorlar, “Demirçalı telefonlara çıkmıyor.” Önceki dönem AK Parti’den Yüreğir Belediye Başkanlığı yapan Mehmet Fatih Kocaispir’de öyle idi, telefonlara çıkmazdı.

Harbiden telefonlara çıkan üç belediye başkanı bilirim, biri Çukurova Belediyesi eski başkanı CHP’li Soner Çetin, ikincisi Adana Büyükşehir eski belediye başkanı MHP’li Hüseyin Sözlü, üçüncüsü de Yüreğir’in eski belediye başkanı AK Parti’li Mahmut Çelikcan. Bu üçü, dost düşman fark etmez telefona çıkardı kardeşim.

Erdoğan’ı Adana’da CHP’li belediye başkanı Ali Demirçalı böyle karşıladı Erdoğan’ı Adana’da CHP’li belediye başkanı Ali Demirçalı böyle karşıladı