Bir önceki yazımızın başlığı “Sn. Kılıçdaroğlu, CB Seçimlerini Neden Kaybetti?..” idi, bugün de “Sn. Erdoğan neden ve nasıl kazandı?” analizimizi yayımlıyoruz…

Her seçimin bir galibi ve bir mağlubu olması gayet doğal. Şimdi bir iletişim Dr. olarak, siyaset de kaybetme ve kazanma sebeplerini bir araya getirmeye çalışalım. Belki, siyasilere yararı olur.

Sn. Erdoğan neden/nasıl kazandı?

1/  Sn. Devlet Bahçeli’nin aylar öncesi “adayımız Erdoğan’dır” açıklaması Sn. Erdoğan’ı rahatlattı. Bir ara MHP’nin, Ak Parti listelerinden değil de ayrı seçime girmesine şüpheyle yaklaşılmıştı, ama sonuçta kazanan Ak Parti ve MHP oldu…

2/ Sürekli CHP’yi ve Sn. Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi. Aday olması için elinden geleni yaptı, çünkü Sn. Erdoğan için kolay lokmaydı, defalarca yenmişti.

3/ Seçim döneminde “tavrını” hiç değiştirmedi. Seçileceği garantiymiş gibi açıklamalar yaptı. Kendisini destekleyen medya ve köşe yazarları bile “gidiyor muyuz?” telaşına kapıldı, ama o hiç geri adım atmadı. Biz bile her iki turda, sonucu  “bıçak sırtı” olarak görüyorduk ve öyle oldu…

4/ Seçim döneminde muhalefete sert, bir araya gelmez, gergin  v.b. olmaya gayret gösterdi, sanatçılarla yine kavga etti, Amerika ile sorunlu gözüktü, ama topluma söylemlerinde “sorunları biz yarattık ama, yine biz çözeriz” güvenini verdi.

5/ HDP ve PKK önderleri, sürekli lehine çalıştılar; “Kılıçdaroğlu bize verdiği sözlerini tutacak, gelince hesap soracağız, bizsiz parlamento olmaz v.b.” söylemleri yaptıkça, Sn. Erdoğan “vatan-millet-bayrak-bölünmez v.b.” değerleri ön plana çıkardı. Sokak röportajında bir genç kız ne demişti?: "Burası yaşanılacak bir ülke değil, gitmek istiyorum ama tabii ki Erdoğan'ı destekliyorum, başka kime oy verecektim, PKK'lı terörist değilim ben..."

6/ CHP açıklama yaptıkça, doğal olarak Asgari ücretten Akademik zamlara kadar her kesime çok önemli mesajlar verdi, zam yapacağını söyledi ve Sn. Erdoğan’ın “ülkeyi bölmek isteyenlerle birlik oldu, vatan bölünmez v.b.” söylemleri toplumda karşılık buldu. Bu söylemler soğanın ve patatesin pahalılığını unutturdu.

7/ “Seccade olayını” müthiş kullandı. Yazılarımızda CHP’nin asla “İslam/Müslümanlık v.b.” dini konulara girmemesini belirtiyorduk Sn. Erdoğan’ın en sevdiği paslar verilmiş oldu ve o da gole çevirdi. 

8/ Sn. Kılıçdaroğlu’nun “248 milyon doları ülkeme getireceğim” sözlerine “kumardan mı/tefecilerden mi getireceksin?” diyerek alay etti ve seçmeni  getiremeyeceğine ikna etti. Sn.Kılıçdaroğlu temiz para-kirli/kumar parası polemiğine cevap da veremedi.

9/ Sn. Kılıçdaroğlu, hiç gereği yokken Haluk – Selçuk Bayraktar ikilisi ile polemiğe girdi. Oysa, toplum başarılı olan “bu damadı” çok seviyor ve takdir ediyordu. Sn. Erdoğan, bu pası da gole çevirdi. Haluk-Selçuk Bayraktar’ın bu konudaki açıklamaları toplumda CHP’ye tepki olarak yansıdı.

10/ Sn. Kılıçdaroğlu, bir ipek yolu projesini “benim hayalim” diye açıklamıştı. Azerbaycan’ın bu yol içinde olmaması üzerine başta Aliyev olmak üzere Türk Cumhuriyetlerinden tepkilere neden oldu ve eleştirilere cevap verilemedi. Sn. Erdoğan ve Sn. Aliyev, açıklamaları ile seçmeni etkiledi.

11/ 6’lı masa kurma fikri baştan yanlıştı, Sn. Erdoğan 6 parçalı, kim kimle belli değil v.b.” söylemlerle masayı yıprattı. Sn. Akşener’in ağır sözlerle masayı terk edip, 3 gün sonra geri gelmesi Sn. Erdoğan’ın elini rahatlattı. Her söyleminde, eski Ak Parti’lilerin oluşturduğu Gelecek ve Deva Partilerini hiç burnuna koymadı, “güvenilmez, ahde vefaları yok v.b.” sözlerle ezdi…

12/ Ülke insanının pahalılık, ev ve kira ücretleri, enflasyon karşısındaki çaresizliği/sıkıntısına; “sorunları biliyoruz, ama biz çözeriz” Rahmetli Demirel’in meşhur varsayımı olan; “boş tencerenin götüremediği iktidar yoktur” görüşünü boşa çıkardı. Ve boş tencere, devletin bölünmezliğini yenemedi.

13/ Deprem bölgesine CHP ve Belediyeler de destek verdi. İktidar her şeyiyle orada oldu. “Geç kaldı, bir çok insan onun yüzünden öldü v.b.” iddialarına set çekti. “Defne Hastanesi’nin temeli atılmamış” diye fotolar paylaşan muhalefete karşı, ama 3 ay içinde bir çok ev teslim edildi, hastane açıldı.

14/ Depremzede seçmen, Sn.Kılıçdaroğlu’nun “evleri bedava vereceğiz” demesine rağmen, seçmen CHP gelirse “bu evler yapılmaz, sözler askıda kalır” düşüncesine kapıldı.

 15/ Sn. Kılıçdaroğlu’nun yanlış uygulamalarını/ittifaklarını, her partiye “makam dağıtan” bir kişi, diğerleri de “makam isteyenler” pozisyonunda gösterdi. 6’lı masanın verdiği “dağınıklık görüntüsü” seçmeni olumsuz etkiledi. Sn. Erdoğan ise sürekli deprem bölgesinde,Bakanları ile birlikteydi.

16/ Sn. Erdoğan’ın Hüdapar ile yaptığı ittifak ve Hüdapar’a parti içinden kontenjan vermesi çok tartışıldı. Sn.Sinan Oğan'ın 2. tur desteği ve Hüdapar'ın seçimin kazanılmasında ne kadar etkisi olduğu bilinmiyor…

17/ Muhalefetin çalışmak yerine; pahalılıktan, enflasyondan, Sedat Peker’in ve İbrahim Yakut’un v.b. yolsuzluk söylemlerinden, medet umması doğru değildi. Sn. Erdoğan, sesleri kısmak için her türlü engeli uygulayınca, bu beklentide boşa çıktı.

18/ Birinci ve ikinci  turda Ak Parti yine organize, sandıklarda görevli eksiği olmayan, atanmış İlçe/İl/YSK  ile, Bakanların görevde olmasının gücüyle, ama Sn. Erdoğan’ın gücüyle seçimi kazandı. Bir çok MV, taş atmadan/yorulmadan seçildi. Yenilenme çok doğruydu, bu seçmene olumlu yansıdı. Sandıklarda organize olamayan, 10 binlerce sandıkta görevlisi olmayan, ıslak imzalı belgeleri alamayan 6’lı masa üyeleri, çok az farkla 2. Tur görününce, Sn. Erdoğan için “adam kazandı” demeye başladı ve sandıkları bıraktı. Bu Sn. Erdoğan için bulunmaz bir fırsat oldu. Sn. Kılıçdaroğlu’nun, Sn. Özdağ ile oturup protokol imzalaması ise sonucu açıklamış oldu.

19/ TOGG, Uçak Gemisi, TFX Savaş Uçağı (KAAN), Altay Tankı, Atak helikopteri, Milli Uzay Programı, Ankara-Sivas Hızlı Tren Projesi, Dağı’nda petrol bulunması ve evlere Mayıs ayında bedava doğalgaz verilmesi,  seçim dönemindeki açılışlar, temel atmalar, HDP/Yeşil Sol Parti’lilerin yanlış söylemleri, (Demirtaş ve Öcal serbest bırakılacak, hapishaneler boşalacak v.b.) ile muhalif seçmenin kafası karıştı ve hiç değilse; çalışıyor, yapıyor, açıyor, dik duruyor, namaz kılıyor v.b. ile Sn. Erdoğan’a yöneldiler…

Ama seçimi Ak Parti değil yine Sn. Erdoğan kazandı…