Gündem Özel

Candan kardeşlerin 'sazan sarmalı'

Bahar ve Nihal Candan kardeşlerin de mağdurlarla yaptıkları görüşmelere katılarak güven kazanmaya çalıştığı iddia edilen örgüt yöneticisi ve üyelerinin 'sazan sarmalı' yöntemiyle vatandaşları dolandırdığı davada, savcının görüşü açıklandı.

Abone Ol

‘Sazan sarmalı’ yöntemiyle yapılan dolandırıcılık davasında Bahar ve Nihal Candan'ın gözaltına alındığı süreç devam ediyor. Son gelişmeye göre, mahkemede yapılan son açıklamada Cumhuriyet savcısı, örgüt lideri Eren Koç'un 400 ila 1328 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.

Resmi kurumların araçlarını ucuz fiyata satma vaadiyle 66 vatandaşı dolandırdıkları iddia edilen suç örgütü davası devam ediyor. Sosyal medya fenomenleri Bahar ve Nihal Candan'ın mağdurlarla görüşmelere katıldığı iddiasıyla bugün gözaltına alındığı davada mütalaaya geçildi. Küçükçekmece 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada bir grup sanık ve mağdur hazır bulundu.

Cumhuriyet savcısı duruşmada, İstanbul genelinde faaliyet gösteren ve belirli bir organizasyon içinde hareket eden şahısların, sahte şirketler üzerinden dolandırıcılık yaptığını belirtti.

Savcının mütalaasında, şahısların önce mağdurlara tanıdıkları aracılığıyla ulaşıp güven kazandıktan sonra, Vergi Dairesi yetkilisi gibi tanıttıkları kişi aracılığıyla ihalelerle edindikleri araçları piyasa değerinin altında satarak mağdurları ikna ettikleri ifade edildi.

Dolandırıcılık davasında açıklanan mütalaada, müştekilere WhatsApp üzerinden araç ve fiyat listesi gönderilerek teklifte bulunulduğu belirtildi. Mütalaada, müştekilerin beğendiği araçları almak için anlaşmalar yapıldığı ve şahısların, anlaşma gereği araç bedelinin yüzde 10'u oranında peşinatı paravan firmanın hesabına yatırdıkları ifade edildi.

Araç ücretleri ve komisyon bedelleri alındıktan sonra vaat edilen araçların teslim edilmediği, örgüt üyelerinin aldıkları paralarla kayıplara karıştıkları iddiaları üzerine soruşturma başlatıldığı belirtildi.

Mütalaada, mağdur edilen vatandaşların ifadelerine yer verilirken, örgüt lideri Eren Koç'un Vergi Dairesi, Gümrük İdaresi, Gelir İdaresi müdürü, şefi, yöneticisi olarak tanıtıldığı aktarıldı.

Cumhuriyet savcısı, örgütün dolandırıcılık yöntemini şu şekilde açıkladı: 'Devlet tarafından el konulan araçların uygun fiyata satıldığı, araç listesinin mağdurlara WhatsApp üzerinden gönderilerek düşük fiyatlarla satışının teklif edildiği ve bu araçların şahıslar aracılığıyla temin edilebileceği ifade edildi.'

Mağdurların bekledikleri araçları alamadıkları, örgüt üyeleriyle iletişim kurarak haklarını aramaya çalıştıklarında tehdit edildikleri ve sindirilmeye çalışıldıkları belirtilen mütalaada yer aldı.

Mütalaada, Eren Koç'un ‘suç örgütü kurma ve yönetme’ ile 66 kez ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçlarından 400 yıldan bin 328 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Sanık Onur Apaydın için ise ‘suç örgütüne üye olma’ suçundan 2 ila 4 yıl arasında hapis cezası talep edilirken, dolandırıcılık suçlarına ilişkin yeterli delil bulunamadığından bu suçtan beraatine karar verilmesi talep edildi. Diğer sanıkların ise değişen oranlarda hapis cezası ile cezalandırılmaları istendi.

Mahkemede savunma yapma talebinde bulunan sanıklar ve avukatları için süre verildi. Mahkeme, Eren Koç’un tutukluluk halinin ve bazı sanıkların adli tedbirlerinin devamına karar vererek duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için erteledi.

Bazı mağdurların avukatı Burak Temizer, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, ‘Mağdurlara çeşitli kanallar aracılığıyla ulaşıldıktan sonra icra dairelerinden hacizli veya devletin el koyduğu araçlardan ucuz araç vaadiyle mağduriyet yaşanıyor. Ardından mağdurların güvenini kazanmak ve fırsat algısını pekiştirmek için lüks restoranlarda ünlü isimlerin katılımıyla görüşmeler düzenleniyor. Türkiye'nin dört bir yanında milyonlarca liralık bir vurgun yaşanıyor. Bu ünlü kişilerin aynı zamanda iddia edilen ‘gizli kasaların’ sahipleri olmaları dikkat çekici’ şeklinde konuştu.

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı 104 sayfalık iddianame, 54 mağdur ve 32 tutuklu şüpheliyi içeriyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği'nin çalışmaları sonucu hazırlanan raporda, İstanbul genelinde faaliyet gösteren şahısların paravan şirketler aracılığıyla dolandırıcılık yaptığı ifade edildi.

Rapora göre, şahıslar mağdurlara ilk aşamada tanıdıkları vasıtasıyla ulaşıp güven sağlıyor ve resmi kurumlardan birim amiri gibi tanıtılan kişi aracılığıyla piyasa değerinin altında araç satışı vaadiyle dolandırıcılık yapıyorlar. Araç almak isteyen müşterilerden öncelikle araç bedeli ve yüzde 10 komisyonu paravan firmanın hesabına gönderilmesini sağlıyorlar. Ancak şahıslar bu paraları aldıktan sonra araçları teslim etmiyor ve kayıplara karışıyorlar.

İddianameye göre, suç örgütü liderleri Eren Koç ve Onur Apaydın, örgüt içinde görev dağılımı yaparak mağdurları belirliyorlar. 30 kişi de örgüte üye ya da yardım ediyor. Eren Koç ve Onur Apaydın için 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma' ve 'nitelikli dolandırıcılık' suçlarından 328 yıldan 1088 yıla kadar hapis cezası talep edilirken, Durcan Çoban'a 'suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma' ve 'nitelikli dolandırıcılık' suçlarından 170 yıldan 564 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen Fatih Duman'a ise 324 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Diğer sanıklar da benzer suçlardan değişen oranlarda hapis cezasıyla cezalandırılması isteniyor.