2002 yılı yapımı olan ve Türkiye`de Büyük Günahlar adıyla gösterime giren High Crimes (Büyük Suçlar) sinema filmi,ulusal güvenlik gerekçesiyle sır olarak kalması gereken bir olayı ve olayın kahramanının askeri mahkemede yargılanmasını konu alıyor.

Büyük Günahlar Amerikan askeri adalet sistemi ile ilgili ilginçbilgiler vermektedir. Filimdeki davaya konu olan olay 15 Mart 1988`de,El Salvador`da küçük bir köy olan Las Calinas`ta gerçekleşiyor. Bu köyde Amerikan askerleri tarafından dokuz kişi katlediliyor. Amerika bu saldırıyı aynı gün El Salvador`da Montehezo isimli kasabada bir kafeye atılan bomba sonucunda üçAmerikalı öğrencinin öldürülmesine misilleme olarak yapıyor. Gerçekte kafeyi de bombalayan Amerikalılardır. Ama yanlışlıkla üçAmerikalı gencin de öldürülmesi durumu zora sokmaktadır. Bu nedenle kafenin asilerin lideri Daniele Cohoken tarafından bombalandığı ve onun Las Calinas`ta bulunduğu söylenir. Halbuki Cohoken`de o sırada kafede toplantı halindedir ve ölenler arasındadır. Aslında bombalama eylemi onu ortadan kaldırılmak için Amerikalı general Marks`ın (Bruce Davison) emri ile yaveri Binbaşı Hernandez (Juan Carlos Hernandez) tarafından gerçekleştirilmiştir. Las Salinas saldırısı da kafe bombalanmasını ört bas etmek için düzenleniyor.

Aradan 12 yıl geçtikten sonra 2000 yılıda Las Salinas katliamına katılanlardan hayatta bulunan son kişi Tom Kubik (Jim Caviezel) FBI tarafından tutuklanır ve askeri mahkemede katliamın sanığı olarak idamla yargılanır. Tom`un, ordudaki adı Çavuş Ron Çhepman`dır. Ve deniz piyadesidir. Köy baskınının yapıldığı tarihte,baskın görevi verilen 27.müfrezenin en iyisidir.Ona komutanları yanlış bilgi vermiş.Öldürdüğü dokuz kişinin terörist oldukları söylemişler ve onların sorgulama emrini çavuş Çhepmen`a vermişler.Buna mecburmuş.Zaten bir asker olarak öldürmek için eğitilmiş.

Aradan on iki yıl geçtikten sonra ise durum farklıdır. Chepmen evlidir. Mutlu bir hayatı vardır. Ve adı da Tom Kubik`tir. Geçmişiyle yüzleşmek istemez. Geçmişi de onu bırakmaz. Müthiş bir gerilim içerisindedir.Dolayısıyla dokuz kişinin öldürülme olayını bir türlü kabullenmek istemez.Tom`un suçsuz olduğuna inanan ve karnında onun bebeğini de taşıyan avukat eşi Claire Kubik (Ashley Judd) savunur.Tek istediği kocasını kurtarmaktır. En büyük güvencesi ise şimdi kendisini içkiye ve serseriliğe vermiş olan eski bir ordu görevlisi avukat Charlie Grimes`tir (Morgan Feraman).

Eski bir asker olan Grimes`in ağzından Amerikan ordusu ve ordudaki adalet sistemi hakkında enteresan fikirler öğreniyoruz: Ona göre 'Askeri müzik ne kadar müzikse, askeri adalette o kadar adalettir. Askeri adalet sistemi tümüyle inkar üzerine kurulmuştur. Ü niformalı biri kendi adına düşünemez.' gibi sözler;

Filmde, Amerikan Askeri adalet sisteminde müvekkilin yerini sanık almıştır. Savcı, dava sorumlusudur. Mahkeme başkanı ise dava başkanı sıfatındadır. Teyp bandı gibi birçok delil de dava başkanı tarafından sübjektif değerlendirme neticesinde delil olarak kabul edilmeyebiliyor. Askeri davalar ulusal güvenliği de ilgilendirdiğinden dolayı davaya konu olan olaylar da pek açıklanmıyor. Bu nedenle FBI Avukat Claire`ye kocasının ne ile suçlandığını söylemememektedir.

İlk duruşmada Avukat Grimes, dava başkanından,askeri ceza kanununun altıncı maddesine göre davanın halka açık yapılmasını ve haklarının saklı tutulması gerektiğinin zabıtlara girmesini talep ediyor. Dava sorumlusu ise 'davanın ulusal güvenliğe ilişkin gizli bilgiler içerdiği ve bu bilgilerin basına sızdırılmasının mümkün olmadığı' gerekçesiyle buna şiddetle karşı çıkıyor. Avukat Grimes, 'kendilerinin sivil olduğunu ve askeri yasalara tabi bulunmadıklarını savunarak' talebinde ısrar ediyor. Bu diyalogun sonunda dava başkanının Grimas`a söylediği 'Şunu bilin ki avukat bey, sivil de olsanız sizi içeri atabilir ve davaya karışmaktan men edebilirim' sözleri çok manidardır. Bu diyaloga dayanarak Amerika`da askeri mahkeme başkanının bir avukatı davadan men etme ve hatta hapse atma yetkisi olduğu ifade edilebilir. Yine görülen dava askeri mahkemenin yetkisine girse de, sanığın veya avukatının davanın halka ve basına açık halde görülmesini isteme hakkı bulunduğu görülüyor.

Nitekim, davanın seyrini basın değiştirmiştir.Avukat Claire Kubik`in televizyonlarda 'davada adaletin yerini bulamayacağını düşündüğünü açıklaması' ve bu arada El Salvador`daki, üçAmerikalı öğrenciyi, Amerikan askerlerinin öldürmesi sırrının ortaya çıkmak üzere olması nedeniyle mahkeme olağanüstü bir biçimde toplanıyor.

Duruşmada dava başkanı, 'Ulusal güvenlik nedeniyle Savunma Bakanlığı`nın Çavuş Çhepman hakkındaki suçlamayı geri aldığını taraflara bildirerek' davayı bitiriyor.

Beraat eden Çavuş Çhepman yada yeni adıyla Tom Kubik bir süre sonra Las Calinas köyünde katlettiği dokuz kişinin bir yakını tarafından vurularak öldürülüyor.

Böylece, büyük suçveya günah sonucunda er-geçadalet yerini bulmuş oluyor.

Bütün bu olan bitenlerin sonucunda işlenen bir suç, ulusal güvenlik nedeniyle sır olarak kalmaya devam ediyor.