2018 yılının ocak ayında hizmete giren Bursa Muradiye Kur`an ve El Yazmaları Müzesi`nde, kurumun önemli eserlerinden biri olan dünyanın en büyük hilye-i şerifesine zarar verildi. Müzede iki yıldır sergilenmekte olan ve ziyaretçilerin büyük ilgisini çeken celi talik hilye-i şerife levhasının yazılarının bir bölümü temizlenirken bozuldu!
Dünyanın en büyük hilyesi.
Hattat Mahmut Şahin ketebeli hilye-i şerife levhası 3x6 m. ebadıyla dünyanın en büyük hilye-i şerifesi olarak biliniyor. Muradiye Kur`an ve El Yazmaları Müzesi`nin web sitesinde yer verilmeyen eser, müzeye onlarca levha kazandıran Hattat Mahmut Şahin tarafından açılıştan önce hediye edilmişti.
Müzecilikte öncelikli hedef korumadır.
Müzede hilye-i şerife ile birlikte pek çok kıymetli sanat eseri bulunuyor. Müzecilikte sergileme ve koruma iki önemli kavram. Dolayısıyla sergilenmekte olan herbiri diğerinden âlâ eserlerin korunması müzeciliğin anayasasında yer alan bir hüküm!
Müzelerimizdeki eserlere emanet şuuruyla sahip çıkılmalı.
Öncelikle müzelerimizdeki eserlerimize vakıf, emanet, terkip ve asliyet şuuruyla sahip çıkılmalı... Müzelerimizde korunamayacak eserlerin sergilenmemesi, sergilenen eserlerin de muhafaza edilmesi lazım gelir. Muradiye Kur`an ve El Yazmaları Müzesi`ndeki eserler maalesef gereği gibi muhafaza edilemiyor.
Free müze!
Müzeyi ziyarete gidenler kendi başlarına, bilmedikleri tarihi bir mekânın içinde dolaşıp duruyor! 15 Şubat Cumartesi günü Boğaziçi Ü niversitesi öğrencilerinden müteşekkil seksen kişilik Boğaziçi Yöneticiler Vakfı kâfilesiyle birlikte müzeyi ziyaret ettik. Bir Allah`ın kulu yanımıza gelip ne hoş geldiniz dedi, ne müze hakkında bilgi verdi ve ne de eserlere, müzeye ev sahipliği yapmakta olan tarihi medreseye dair hangi bir açıklamada bulundu.
Yazma eserlerin yüzeyine bezle temas edilmez!
Yazma eserlere bezle temas edilmez! Yazma eserlerin temizliği klasik yöntemlerle, bezlerle silinerek yapılmaz. Birileri, Bursa`da müzecilik yapmakta olan belediye yöneticilerini bu keyfiyetten haberdar etmeli. Temizlik personellerine gerekli eğitimler verilmeli. Bursa Büyükşehir Belediyesi müzelerinin tüm çalışanları modern müzecilik uygulamalarıyla ilgili eğitim süreçlerinden geçirilmeli.
Gerekli önlemler alınmalı.
Müzelerimizde sergilenmekte olan eserlerin korunmasında ısı-nem dengesi son derece önem arz edediyor. Ayrıca yazma eserlerin/sahifelerin mutad aralıklarla dinlendirilmesi, sayfa yerlerinin değiştirilmesi gerekiyor. El yazmalarının zaman zaman karanlık bir odada yine ısı ve nem dengesi gözetilerek bekletilmesi icap ediyor.
Müzelerde yazma eserlere ve levhalara ziyaretçilerin zarar vermemesi için gerekli önlemler alınmalı. Bu bağlamda Muradiye Kur an ve El Yazmaları Müzesi`ndeki hilye-i şerifenin üzeri -restorasyonu yapıldıktan sonra- mutlaka cam bir örtüye büründürülmelidir. Zira müzenin hizmete açıldığı ilk aylarda ziyarete gelen çocuklar levhanın etek bölümündeki yazı kısımlarına elle temas ederek hurufatın harekelerine eser miktarda da olsa zarar vermişti.
Hilye-i Şerife nin yeri değiştirilmeli.
Levha, ivedilikle, gereği gibi restore edildikten sonra müze yetkililerine evvelemirde hattatı tarafından tarif edilen yere/duvara konulmalı. Çünkü üzerinde herhangi bir koruma bulunmayan eser -ne hikmetse- cam tavanın hemen altına konulmuş. Dolayısıyla oradan büyük bir güneş ışığı etkisine maruz kalıyor. Zira, eserin kâğıdındaki renk değişimlerinin sebebi de bu tür dışsal etkilerden başka bir şey değil. Hâl böyle olunca durumdan vazife çıkaran temizlikçi -meydanı da boş bulunca- mezkû r renk değişimlerini kir zannedip üzerine bezi boca ediyor. Bir bölümü temizledikten sonra bakıyor ki yazılar darmadağan olmuş, umursamadan birkaçbölümü daha lekedâr etmekten geri durmuyor!
Pek çok eser restorasyona ihtiyaçduyuyor.
Muradiye`deki müzede öncelikle mekânın başyapıtı mahiyetini haiz, bezle silinerek kondüsyonu bozulan devasa hilye-i şerife levhası olmak üzere daha pek çok el yazması restorasyon sırası bekliyor. Restorasyon süreçlerinin titiz bir şekilde takip edilerek müzeyle birlikte emin ve ehil ellere emanet edilmesi gerekiyor.
Hilyenin restorasyonu için ne bekleniyor?
Muradiye Müzesi`ninde hilye-i şerifeye zarar verildiğini gazetemizin internet editörü Özlem Gören ile birlikte 15 Şubat 2020 Cumartesi günü gerçekleştirdiğimiz Bursa seyahatimizde fark etmiştik. Ziyaretimizin üzerinden 26 gün geçtiği halde levha müzede bu şekilde hâli üzerine murfû bir vaziyette kalmaya devam ediyor! Muttalî olduğumuz kadarıyla eser, ziyaretimizden önce de bir o kadar zamandır müze yetkililerinin insafını ve dahi iz anını bekliyor!
Müze yöneticileri hilyenin restorasyonu için daha ne kadar bekleyecek? Bu durumla ilgili olarak birinci derece sorumlu olan müze müdürü şimdiye kadar konuyla ilgili ne/neler yapmış? Bursa Büyükşehir Belediyesi`nin Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Hüseyin Buran la konu hakkında telefonda görüştük. Sn. Buran da bizim gibi müzeyi ziyaretleri esnasında tevafuken durumdan haberdar olmuşlar!
Hattat Mahmut Şahin Cumartesi günleri Bursa da!
Buradan, İttifak gazetemiz aracılığıyla da ilgili yöneticilere bir kez daha söylemiş olalım. Hattat Mahmut Şahin Cumartesi günleri Bursa da!
Bursa`ya dünyanın en büyük hilyesini kazandıran Hattat Mahmut Şahin her hafta Cumartesi günlerinde kadim şehre giderek Irgandı Köprüsü`nde Bab-ı Nû n Geleneksel Sanatlar ve Kültür Derneği nde öğrencilerine Rakım Mesleği` hat sanatının inceliklerini öğretiyor. Müze yetkililerinin Mahmut Şahin`e ulaşmaları çok zor olmasa gerektir.
Bu vurdumduymazlık niye?
Mahmut Şahin &ndash şayet gönlü hû n edilmediyse- restorasyonu da bizzat kendi eliyle, âlâ bir keyfiyette yapacaktır. Lakin müzecilerin bu vurdumduymazlığı niye?
Her bir hurufatı bir melek, bir kudsî bekler.
Allah kelâmının her bir hurufatını bir melek, bir kudsî bekler. Efendimizin (sav) sî ret ve sû retinin en güzel bir şekilde anlatıldığı, Bursa nın, memleketimizin, bir adım öte dünyanın en büyük Hilye-i Şerife levhası 60 gündür yazıları dağıtılmış, mahvedilmiş bir vaziyette vurdumduymazlığımıza lisân-ı haliyle veryansın ediyor! Aşk olsun zikrettiğimiz lisân-ı hafî yi işitebilene!
Bu yazının neşrinden sonra Bursa`nın ilgili kurumlarının ivedilikle harekete geçeceğini ümit ve temenni ediyoruz.
Müzeler liyakat öncelikli kurumlardır.
Şehirlerin hafızası mahiyetindeki müzeler liyakat öncelikli kurumlardır. Hemen her alanda olduğu gibi müzecilikte de uzmanlık, liyakat önem arz ediyor. Yerel yönetimler devlet kurumları kadar yetkin uzman personel istihdam edemiyor. Yerel yönetimlere ait müzeler Kültür Bakanlığı nın uhdesine geçtiğinde İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi örnekliğinde olduğu gibi bütçe ve sair problemlerini büyük oranda aşıyor.
Yerel yönetimler son yıllarda birbiri ardına ihtisas müzeleri açıyor. Mahalli idarelerin tesis ettiği ihtisas müzelerinde görevlendirilecek tüm personele müzelerin çalışma alanlarıyla ilgili saha eğitimlerinin verilmesi gerekiyor. Yetişmiş personel yoksa toplama çalışanlarla müzecilik yapılmamalıdır.
Bu böyledir!
Bu böyledir! Önce uzmanlarınızı yetiştirirsiniz, sonra da müzenizi açarsınız! Böylelikle son olayda olduğu gibi müzeler marifetiyle gelecek nesillere miras kalması planlanan eserlerin liyakatsiz kişilerin, vurdumduymaz yöneticilerin avuçların içinde mahvolup gitmesinin de önüne geçmiş olursunuz.
Müze, Bursa nın kalbi Muradiye de!
Kur an ve El Yazmaları Müzesi Bursa nın kalbi Muradiye de! Padişah, Şehzade ve Valide Sultan türbelerinin hemen yanında... Dolayısıyla kapılarının açık bulunduğu haftanın altı gününde pek çok yerli ve yabancı ziyaretçisi var. Bursa`ya gidenler mutlaka Muradiye türbelerini ziyaret ediyor. Kur an ve El Yazmaları Müzesi de türbelerle iç-içe konumuyla Muradiye ziyaretlerinin mütemmim cüzü haline gelmiş durumda. Haliyle türbelere gelenler müzeyi de ziyaret ediyor.
Muradiye Kur an ve El Yazmaları Müze sinin selâmatine dair bir kaçnot!
Muradiye Kur an ve El Yazmaları Müzesi nin selâmatine dair tesbitlerimizi arz etmenin üzerimize büyük bir sorumluluk olduğu kanaatindeyiz. Çünkü şâhit olunan nâtamam haller muhataplarına vecibe yükler.
-Medresenin iklimlendirmesinin yapının ve el yazmalarının sergilenmesine uygunluğu kontrol edilmelidir.
-Vitrin içi ısı, ışık ve nem oranları takip edilmelidir.
-Eserler belli aralıklarla dinlendirilmelidir.
-Ciltlerinin nemi kontrol altında tutulmalıdır.
-İçsayfa kâğıt dayanım dereceleri gözlemlenmelidir.
-Eserlerin havalandırmasına dikkat edilmelidir.
-Hilye-i Şerif e gibi büyük levhaların korunması, güneş ve açık hava iklimlendirilmesine dair sorunlar giderilmelidir.
-Restorasyon bekleyen eserler bir an önce tespit edilip emin ve ehil ellere teslim edilmelidir.
-İlgili görevlilerin, özellikle sorumlu sanat tarihçilerinin İslami ilimlere ve kitap sanatlarına yönelik vukû fiyet derecelerinin artırılması gerekmektedir.
-Rehberliğin yüksek bir ilgi, alaka ve bilgilendirme ile bu denli özel, alanında bir ilk olan bu müzede itina ile yürütülmesi elzemdir.
-Müze, kültür sanatın yaşandığı ve yaşatıldığı bir keyfiyete büründürülmeli, bu bağlamda hiçdeğilse hat sanatı eğitimlerine sahne olmalıdır.
-Mekân, öz sanatlarımızın usta isimlerine sergi alanı olarak tahsis edilmelidir.
-Müze yöneticileri ilginin artırılmasını teminen STK larla, orta öğretim kurumlarıyla ve üniversitelerle işbirliğine gitmelidir.
-Müzenin sorumluları çok kısa aralıklarla değiştirilmemeli, liyakat esaslı bir yönetim anlaşıyına geçilmelidir.
-Muradiye Kur an ve El Yazmaları Müzesi Geleneksel İslâm Türk Sanatları alanında söyleyecek sözü olan, irfan sahibi kişilere emanet edilmelidir.
Bizden şimdilik bu kadar... Fikrî takip bağlamında meseleyle ilgilenmeye devam ediyor olacağımızın altını çizerek mezkû r müzenin açılışından hemen sonra kaleme aldığımız 'Bursa, Kur an-ı Kerim Müzesi yle de Farklı' başlıklı yazıyı dikkatlerinize arz ediyoruz.
Bursa, Kur an-ı Kerim Müzesi yle de Farklı
'Osmanlı`nın payitaht şehirlerinden Bursa son yıllarda geleneksel sanatlarla da adından sıklıkla söz ettiriyor. Özellikle Bursa Bab-ı Nun Gelenekli Sanatlar ve Kültür Derneği ve Bursa Büyük Şehir Belediyesi Sanat ve Meslek Edindirme Kursları (BUSMEK) nezdinde verilmekte olan sanat eğitimleri ve birbiri ardına açılmakta olan nitelikli sergiler Bursalıları sanat ve estetik güzelliklerle buluşturuyor. Geçtiğimiz ocak ayında hizmete giren Muradiye Kur`an ve El Yazmaları Müzesi ise kadim şehirde öz sanatlarımıza yönelik yapılmakta olan çalışmaların baştacı konumunda.
Bursa Muradiye Kur`an ve El Yazmaları Müzesi`ne ilk olarak bu satırların yazarı 17 Ocak 2014 tarihli 'Yolcu/Sanatkâr' başlıklı yazısında 'Hat talebesi ve naht ustası Hüseyin Avni ile birlikte gazeteci İrfan Altıkardeş de hat meclisine geldi ve böylelikle Bursalı sanatkârların hayâlini süsleyen Bursa Kur`an-ı Kerim Müzesi`ne dair bir bahis açıldı. Gazeteci İrfan Bey müzeye vakfetmek için yeni aldığı yazma Mushafları gösterdi; Hep birlikte iki asır önce ketebesi konulan nesih-sülüs bir Kur`an-ı Kerim`in serlevhası incelendi.' cümleleriyle değinmişti.
Muradiye Medresesi Kur an Müzesi yle şenlendi.
Medreseler şehri Bursa`da Muradiye (2. Murad) Medresesi 18 Ocak 2019 tarihinde Kur`an-ı Kerim Müzesi olarak hizmete girmişti.
15`inci yüzyılın başlarında Sultan II. Murad Han tarafından inşa edilen medresenin ihtiyaçları asırlar boyunca M. 1430 tarihli vakfiye ile karşılandığı biliniyor. Muradiye Külliyesi`nin mütemmim cüzlerinden biri olan medrese Osmanlı asırlarında eğitim hizmetlerinde kullanılmış. Medresenin ortasında Osmanlı`nın su medeniyetine atıfta bulunan sekizgen bir havuz yer alıyor. On dört derviş hücresine/eğitim hanesine sahip olan medrese iki küçük ara eyvan ve büyük bir na eyvandan müteşekkil. Medresenin eğitim odalarında Osmanlı yüzyıllarında zikir âvâzı yankılanırken Mushaf müzesine dönüştürülmesiyle birlikte on üçaydır İslâm harflerinin aydınlık yüzü temâşâ ediliyor.
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilen Muradiye Medresesi 18 Ocak 2019 Cuma günü gerçekleştirilen açılışla yeni misyonuna Kur`an ve El Yazmaları Müzesi hüviyetine bürünmüştü.
Derviş odalarından sergi mekânına...
Tarihi medresenin eğitim odaları daimi sergi mekânı olarak düzenlenirken revaklara geçici sergi alanı hüviyeti kazandırılmıştı. Orta avlu ise sanat etkinlikleri ve atölye çalışma alanı olacak şekilde fonksiyonlandırılmıştı.
Kitâbete dair hemen her şey...
Muradiye Kur`an-ı Kerim ve El Yazmaları Müzesi`nde Mushaf-ı Şeriflerin ilk yazılmaya başlandığı zamandan günümüze gelinceye kadar tüm kitabet/yazım aşamaları ve buna bağlı olarak yazı sanatının gelişimi kronolojik olarak ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor.
Ayrıca hat sanatı etrafında şekillenen cilt, ebru, minyatür ve tezhip gibi kitap sanatlarından örnekler ve hat sanatı ile birlikte isimlerini andığımız güzel sanatlarımızın ircasında kullanılan âlet ve malzemeler de daimi sergi alanlarında ziyaretçilere ecdadımızın üstün sanat ve estetik anlayışlarından kesitler sunuyor.
Hokkalar, divitler, okuma çubukları;
Müzeyi ilk ziyaretimizin hemen ardından mekanda bulunan âlet ve yazı gereçlerine dair şu satırları kaleme almıştım. 'Sergilendikleri taş odanın asırlık sırlarını kesbetmeye çalışan tahta, kamış ve bambu kalemler, rıhdanlar, okkalar, mıstarlar, maktalar, kalemtıraşlar, divitler, okuma çubukları, kuburlar, mühreler ve hat sandıkları ziyaretçileri cismani aletlerle icra edilen ruhani mühendislik` şeklinde tabir ve tavsif edilen hat sanatının nurlu dünyasına götürüyor.'
Hattat Mahmut Şahin ile birlikte gazeteci-koleksiyoner İrfan Altıkardeş ve Hayrettin Akpınar`ın kurulmasına öncülük ettikleri müzede ayrıca I. Murad Hüdevendigar`ın puşidesi (sanduka örtüsü) ve ebediyet âlemine Bursa`da yolcu edilen sultanların isimlerinin yazılı bulunduğu hat levhaları da ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Dünyanın en büyük hilyesi Kur an-ı Kerim Müzesi nde...
Mekânda sergilenmekte olan 76 eser arasında Hattat Mahmut Şahin ketebeli dünyanın en büyük hilyesi dikkatleri üzerine çekiyor. Bu topraklarda yetişen önemli hat ustalarından biri olan Mahmut Şahin Hoca`nın altı metre boyu ve üçmetrelik eniyle dünyanın en büyük hilye-i şerifesi olma özelliğine sahip bulunan eseri müzenin başyapıtlarından biri.
Yedi parça şeklinde mdf zemine gerilen yazının murakka işlemlerinde Mahmut Şahin Hoca`ya Ali Özden, Ersoy Kaya, Özal Altın, Demirali Kurtulmuş, Mehmet Akif Gürdere ve Abdullah Furat yardım etmiş.
Müzeyi ziyarete gelenlerin mutlaka özçekim yaptıkları hilye-i şerifenin desenleri hattat-müzehhibe Yasemin Eryiğit`e, tezyinat uygulaması ise tezhip sanatçısı Alper Çakır`a ait.
Müze ziyaretimiz boyunca bizlere mihmandarlık eden müze sorumlusu, sanat tarihçisi Rukiye Özdemir Şimşek`ten tarihi mekâna şimdiden ayda beş binden fazla ziyaretçinin gelmeye başladığını öğreniyoruz.
Müzenin bağışçıları...
Müzeye, satın alma ve bağış yoluyla eser temin edilmiş. Müzede sergilenmekte olan yazma Mushaf-ı Şerifler satın alınmış. Hatlar ise kuruma bağışlanmış. Bu cümleden olarak müzenin ilk kuruluş aşamasında hat sanatkârlarına mektup gönderilerek bağış yapmaları talep edilmiş. Malum olduğu üçere ilmin zekâtı yüzde yüzdür. Sanatkâr, bildiklerini, hocasından öğrendiklerini hüvesi hüvesine milimi milimine talebelerine öğretmekle mükelleftir. Yine bilindiği üzere her nimetin şükrü kendi cinsiyle eda edilir. Bu keyfiyet üzerine olan sanatçılar Bursa Kur`an-ı Kerim Müzesi`ne bağışladıkları levhalarla kendilerinden sonraya bir nevi sadaka-i cariye bırakmış oldular. Böylelikle müzede yer alan eserlerin büyük bölümü bağış yoluyla toplandı.
Muradiye Kur`an-ı Kerim Müzesi`ni Bursa Bab-ı Nun Gelenekli Sanatlar ve Kültür Derneği, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı sanatkârları, Eskişehir Vel Kalem Gelenekli Sanatlar ve Kültür Derneği ile Kütahya Vav-Der Gelenekli Sanatlar ve Kültür Derneği sanatçıları eserleriyle tezyin etmiş. Kur`an-ı Kerim Müzesi`ne eserleriyle katkıda bulunan sanatkârlardan isimlerini tesbit edebildiklerimizi burada belirtmeyi vakıa mutabık olarak görüyoruz:
Hattatlar: Mahmut Şahin, Savaş Çevik, Ali Hüsrevoğlu, Cemali Gündoğdu, Recep Minga, Ahmet Demir, Kuddusi Doğan, Bahri Dübek, Taliha Sonsaat, Semra Güler, Feride Altun, Demirali Kulturmuş, Gülşen Bilbey, Beytinaz Kükrek, Nurşen Karahasanoğlu, İhsan Kargı, Ali Özden, Adnan Beyhan, Elif Yeşilırmak, Halil Özkan, Nurcan Öztürk ve Zehra Demirel.
Ebrucular: Alparslan Babaoğlu, Hicabi Gürgen, Abdullah Furat, Cahide Abanoz, Mine Özer, Elif Kara Yıldız ve Mine Özer.
Tezhip sanatkârları: Alper Çakır, Neslihan Duran, Meliha Kantarcı, Özge İnan, Nurdan Keskin, Elif Birkan, Özlem Ertuğrul, Esma Sevinç, Fatma Karaman ve Mücteba Bilir.
Katı`: Tülay Toğal, Ömer Cihat Bay, Cahide Abanoz.
Minyatür: Yasin Urhan.
Naht: Enes Şahin, Burak Gölebatmaz.
Kakma: Abdullah Furat.
Müzede 76 eser yer alıyor.
Levhaların dışında çiçeği burnunda müzede 76 adet eser bulunuyor. Bunlardan 40`ı elyazması 7`si taşbaskı ve diğerleri de matbu; Ayrıca 36 adet yazma Mushaf-ı Şerif cüzüne ev sahipliği yapmakta olan müzenin en eski eseri H. 1186 tarihini haiz nesih hatlı fıkıh kitabı.
Zaman içerisinde kurumun ihtiyaçlarını karşılayacak bir restorasyon atölyesinin de kurulmasının gündemde olduğu müzede geleneksel sanatlarla ilgili sergilerin düzenlenmesi de planlanıyor.
Sanat Tarihçisi Şimşek: Müzemizi ziyaret edenler müsbet düşüncelere sahip oluyor.
Hat ve Mushaf-ı Şerif sevdalılarına 'müzeyi mutlaka görmeniz gerekiyor' mesajını ilettikten sonra yazımızı müessesenin sanat tarihçisi Rukiye Özdemir Şimşek`in ziyaret esnasındaki hasbihalimizde not ettiğimiz cümleleriyle nihayete erdirelim:
'Burayı gezenler çok olumlu buluyor, müsbet düşüncelerle buradan ayrılıyor. Müzede ecdadımızın ve günümüz sanatkârlarının hat sanatına dair emekleri sergileniyor. Bursa`da İslam Eserleri Müzesi`nden sonra böylesi bir müzeye mutlaka ihtiyaçvardı.
Eserleriyle zaman içerisinde daha da zenginleşecek olan müzemizde Mahmut Şahin Hoca`nın hilye-i şerife levhası bizim için çok önemli. Levhayı ziyaret edenler Efendimizi (sav) büyük bir özlem ve hasretle yâd ediyor.'