Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Müzeyyen Hülya GÜNAY
Müzeyyen Hülya GÜNAY

Bosna Hersek bağımsızlık günü ve Aliya İzetbegoviç

Balkanların bir parçası olan Bosna Hersek, önemli bir konuma sahip olmanın bedelini tarih boyu döktüğü kan, çektiği acılarla ödemiştir.  Bosna, adını Hırvatistan ile ülkenin kuzey sınırını meydana getiren Sava Nehri’nin önemli bir kolu olan Eskiçağ’da “Bosante” olarak bilinen Bosna Nehri’nden almıştır. Hersek adı ise, Bosna’nın güneydoğu bölgesini meydana getiren ve Ortaçağ’da bu bölgede kurulmuş olan “Hersek” (Hercegovina) Dukalığı’ndan gelmektedir.  Balkan Yarımadası’nın batı ucu durumunda olan Bosna Hersek tarih boyunca pek çok kavmin ve toplumun istilasına ve yönetimine maruz kalmıştır. Bu nedenle, Bosna Hersek Güney Avrupa ve Balkan kültür karakterlerinin birbirleriyle kaynaştığı karma bir kültür ve sosyal yapı sergilemektedir. Bu da zaman içinde ülkede üç ayrı dinî ve etnik özellikteki Sırp, Hırvat ve Boşnaklardan meydana gelen ve türdeş olmayan bir toplum yapısını ortaya çıkarmıştır.

 Yugoslavya Krallığı 1 Aralık 1918’de kurulmuştur. II. Dünya Savaşı başlangıç yıllarında Alman işgaline uğramış, savaş sonrası bağımsızlığını tekrar kazanmıştır. Yugoslavya Krallığı 29 Kasım 1945’te resmen kaldırılarak, “Sosyalist Yugoslavya Federal Halk Cumhuriyeti” kurulmuştur.  Yeni Federal Yugoslavya; Sırbistan, Karadağ, Hırvatistan, Slovenya, Makedonya ve Bosna Hersek cumhuriyetlerinden oluşmuştur.  SSCB Anayasası’nın neredeyse kopyası niteliğindeki Yugoslavya Anayasası 1946 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu anayasa ile Sırplar, Hırvatlar, Makedonlar, Slovenler ve Karadağlılar federal cumhuriyetin kurucu millî unsurları sayılırken, Arnavutlara ve Boşnaklara yani Müslümanlara millet statüsü tanınmamıştır. Sonuç olarak, Doğu blokunun yıkılması, komünizmin önemli ölçüde siyasi güç kaybetmesi, Soğuk Savaşın sona ermesinin ardından Yugoslavya dağılma sürecine girmiştir. Aliya İzetbegoviç’in ‘’Yugoslav totaliterliğinin en uğursuz çekirdeği’’ şeklinde ifade ettiği Bosna Hersek 1990’lı yılların başında yapılan ilk çok partili seçimde Demokratik Eylem Partisi (SDA), Sırp Demokratik Partisi (SDS) ve Hırvatistan Demokratik Birliği (HDZ) gibi partilerce yönetilmeye başlanmıştır. 

  29 Şubat-1 Mart 1992’de düzenlenen referandumla, Slovenya ve Hırvatistan’ın ardından Bosna Hersek de bağımsızlığına kavuşmuştur. Bağımsızlık ilanını Sırpların kabullenmemesi ile 3,5 yıl süren birçok katliam, tecavüz, soykırım olaylarının yaşandığı Bosna Savaşı başlamıştır. Srebrenitzsa’da 8000’i aşkın Boşnak soykırımla karşı karşıya kalmıştır.

Bosna Hersek’in bilge lideri  Aliya İzzetbegoviç , Yugoslavya’nın üç tarihi dönemi olan I.Dünya Savaşı ve sonrası, II. Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş dönemini tecrübe etmiştir. 1925 yılında Bosanski Samas’ta doğan lider, hayatının önemli bir bölümünü Saraybosna’da geçirmiştir. Burada 1938 yılında kurulan ‘’Genç Müslümanlar’’ teşkilatına katılan Aliya İzetbegoviç, siyasi hayatına yön verecek olan düşünsel altyapısını bu teşkilatta yaptığı okumalar ve tartışmalar sonrası edinmiştir. Hem ilk hapis hayatı hem de sonraki hapis hayatı, onun entelektüellik mücadelesinde motivasyon kaynağı olmuştur.  Aliya İzetbegoviç Doğu ve Batı’nın kimliksel bunalımlarını çok iyi okumuş, Batı’nın açmazlarını Doğu’nun problem çözücü karakteriyle belirlemeye çalışmıştır. Aliye İzzetbegoviç, kendini aklen Batılı, ruhen Doğulu olarak görmüştür. İçinde bulunduğu ülkenin koşulları nedeniyle krallık, faşizm, komünizm ve demokrasi gibi farklı siyasal yapılanmaları da görme imkânı yakalamıştır. Özellikle Soğuk Savaş döneminde ideolojik kamplaşmaların yoğun biçimde etkili olmasına karşın Aliya İzzetbegoviç, Müslümanların bu kamplaşmaya dâhil olmasına bir anlam verememiştir. Ona göre iki kutuplu dünya, Müslümanların temsil edilmediği bir dünyadır. Müslümanların yapması gereken üçüncü bir yol izlemeleridir. Bu genel görüşünü eserlerinde detaylı bir incelemeye tabi tutan Aliya özgürlük, adalet, evrim, kültür, ilerleme, tarih, medeniyet, ütopya gibi felsefenin ana gündem maddelerini oluşturan konular üzerine eğilmiştir. Bu çok yönlü okumalarının tesiriyle de sahip olduğu birikimi siyasi hayatıyla birebir yaşaması ve uyguladığı siyaset felsefesi, kendisine eleştirel, bütünlükçü, sorgulayıcı, rasyonel bir bakış açısı kazandırmıştır. Bu düşünce dünyası içinde Aliya İzetbegoviç ahlak, özgürlük, adalet gibi değerlerle Bosna Savaşı’ndaki mücadelesini başarıyla atlatıp düşüncelerini eylemleriyle birleştirebilmiş tarihe adını altın harflerle yazdıran “bilge kral” olmuştur.

Bosna-Hersek,  1 Mart Bağımsızlık Günü’nün 32. yılını kutluyor. Ardında acılarla dolu şanlı bir mücadelesi olan kardeş Bosna Hersek  halkının bağımsızlık gününü yürekten kutluyoruz selâm olsun. Bosna Hersek Bilge Kralı  Aliya İzetbegoviç ve Srebrenitsa’da hayatını kaybedenlere rahmetle…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER

ÖNE ÇIKANLAR