21. Yüzyıl farklı…

Türkiye yeni dönemde eski dönemden çok farklı.

Başta ekonomi, dış politika ve güvenlik alanları.

Türkiye özerkleşti. 
Kendine ait özgün politikalarını milli çıkarları etrafında hayata geçirebilir hale geldi. 

İddia sahibi olarak ortaya çıktı.
Açıkça diyelim.
Bölgesel bir güce dönüştü. 

Türkiye'nin bölgesel güce dönüşmesi uluslararası alanda denklemleri değiştirdi dersek yalan olmaz.

Düşmalarımızda ciddi rahatsızlıklar oluştu.

Etki altında kalan bir Türkiye, öngörülebilir bir Türkiye, tamamen belli Batı başkentlerinden emir alan bir Türkiye batı açısından tercih edilebilir, istenilir bir Türkiye'ydi. Fakat bölgesel siyasi liderliği, ezici yaklaşımla mücadele esasına dayanıyordu. 

Türkiye bir yandan ekonomide, bir yandan dış politikada, bir yandan güvenlik politikalarında bir özerkleşme yaşadı. 

Vesayetten ayrılma ve demokratikleşme kardeş oldu.


Bölgesinde etkin bir aktör olan Türkiye'nin önüne yeni olan küresel bir güç olma hedefini koydu.

Tarih ve coğrafya bu şekilde ve bu ataklarla Buyrun gelin sizde baş köşeye oturun demek zorund kaldı, mücadelemiz söz konusuydu.

Türkiye'nin sahada ve buna bağlı olarak masada kazanımlar elde etti.

İletişim tarafına da çok olumlu yansımasını yaşanıyor. 
Evet kamu diplomasisi çok hayati.

Kamu diplomasisi faaliyetlerimiz başta olmak üzere, bizim için en belirleyici unsur lider diplomasisi baş başa gidiyor.

Bu başarı yukardan aşağıya takım işidir.

Bayrak güçlü irade ile yükselir.