Sizlere ülkemizin sanat ve kültür yaşamının öncü isimlerinden birinden söz etmek istiyorum. Uzun yıllardır İstanbul`da eski eserler, antika ve halı üzerine çalışmalarıyla bilinen bu isim Mehmet Çetinkaya;

Belçika`da aldığı sanat eğitiminin ardından kendini kültürel çalışmalara veren Çetinkaya, ülkemizin en kıymetli eski halı uzmanlarından biri kabul ediliyor. Zaten bu yazıda kendisinden söz etmemin bir nedeni de, Yakın Doğu Sanat Araştırmaları Merkezi`nce (Near Eastern Art Research Center) halı araştırmalarına verilen en prestijli ödüle layık bulunması;

Sultanahmet`te komşuluk yapma onurunu da yaşadığım Çetinkaya, 20. yüzyılın önde gelen akademisyenlerinden ve oryantal halı koleksiyoneri olan Joseph V. McMullan tarafından kurulan bu merkezin büyük ödülünü almayı başardı. Bilenler bilir 1962`de kurulan Near Eastern Art Research Center, klasik halı yayınlarına destek sağlamayı aynı zamanda bu alana olağanüstü katkılarda bulunanları tanıtmayı misyon edinmiştir.

Bu yılın büyük ödülünü alan Mehmet Çetinkaya`nın görme onuruna sahip olduğum Orta Asya`ya özgü Özbekistan İkat Kaftanları koleksiyonu bulunuyor. Bu koleksiyonu 2007 yılında kendi başkanlığında gerçekleşen XI. Uluslararası Doğu Halıları Konferansı (XI. International Conference on Oriental Carpets) kapsamında Türk ve İslam Eserleri Müzesi`nde de sergiledi. Uluslararası camiada olay olan bu sergiyi gezmek için Dünyanın dört bir yanından gelen kültür ve sanat meraklılarını gördüm.

Sultanahmet Meydanı`ndaki TİEM`de açılan sergi süresi çok kısa olmasına rağmen büyük bir ziyaretçi akınına uğradı ve çok büyük bir ilgi ile izlendi. Koleksiyona ait '99 IKAT CHAPANS' kitabı da sergi kadar ilgi gördü ve bu kataloğa sahip olmak başlı başına bir değer kabul ediliyor.

Küçükayasofya Caddesindeki tarihi galeride eserlerini sergileyen Mehmet Çetinkaya, bu ödüle layık görülen 51`inci kişi. Bundan önceki ödül sahipleri ABD, İngiltere, Almanya, İtalya, Kanada, İran, Fransa, İsviçre, Avusturya ve Rusya dâhil 10 ülke vatandaşları arasında çıkmıştı. Kendisi de önce bir koleksiyoner olan McMullan`ın başlattığı bu ödüller günümüz Doğu sanatları için büyük bir prestij sayılıyor. 1973`te New York`ta hayata gözlerini yuman McMullan`ın koleksiyonunun büyük bir kısmı Metropolitan Sanat Müzesi, Chicago Sanat Enstitüsü, Boston Güzel Sanatlar Müzesi ve Tekstil Müzesi`de bulunuyor.

Ödül dolayısıyla tebrik ettiğim Mehmet Çetinkaya Beyefendi ile antika halı konusunda sohbet ettik. Değerli görüşlerini siz okurlarım için benimle paylaştı. İşte Çetinkaya`dan bu vesileyle öğrendiklerim:

'Antika halı ve tekstil tedarikini ve satışını yaptığımızdan dolayı bu sektör ile ilgili sorunuza cevap vermem daha doğru olacak. Eski halı ve tekstilini batı dünyası sanatsal bir gözle değerlendirip o nazarla baktığı için her zaman el değiştiren ve diğer sanatsal objeler gibi değerini koruyan ve yükselen bir eserdir. Bu tür emtianın batı dünyasında, uluslararası dolaşımı ve satışı serbest olup rekabet gücü, piyasası ne yazık ki ordadır.'

Batılı ülkelerle rekabet için yeni düzenlemelerin elzem olduğunu savunan dostum Mehmet Çetinkaya, 'Ü lkemizde eski halı ve tekstilin girişi yasak olup bu rekabet gücünden yoksunuz. Katma değeri yüksek olan bu emtianın bir an önce ülkemize girişi ve uluslararası dolaşımı serbest olması rekabet gücümüzü artırır ve ülkeye büyük bir fayda sağlayacağından hiçkimsenin şüphesi ve kuşkusu olmamalıdır. Batı dünyası kendi içinde kurduğu acık arttırma ağları ile halı ve tekstili en yüksek fiyatlarla satmakta olup piyasa- lara hükmetmeleri her zaman sure gelmiştir. Batılı tüccarlar bizlerden bulabildikleri halı ve tekstillerin satışını yine o ağlar üzerinden yapmaktalar.' diyor.

1978`den bu yana üçyılda bir Amerika Birleşik Devletleri ile Avrupa arasında dönüşümlü yapılan Uluslararası Doğu Halıları Konferansını 2007 yılında İstanbul`da düzenleyen bu büyük kültür adamı, '30 yıl sonra bu konferansı İstanbul`da gerçekleştirmek büyük bir hadiseydi. Konferansa katılımın yüksekliği, sergilerin çokluğu ve fuarın rekor düzeyde verimli geçmesiyle ICOC kendi tarihinde bir rekora imza atmış oldu.' diye anlatıyor 11 yıl önceki etkinliği;

Mehmet Bey, ICOC ile Kültür Bakanlığı nezdinde bir yapı oluşturulmasını ve bunun kalıcı hale getirilerek bir çok girişimin önünün açılmasını da arzu ediyor. Türk kültürünün bu önemli öğesinin ticari olarak da desteklenmesinin zorunlu olduğunun altını çizdi ve ekledi;

'Halı, kilim ve tekstilde zengin müze koleksiyonlarına sahip ülkemizde bu potansiyeli kullanmamız gerekmektedir. Halı tarihi ve üreticisi olan ülkemizin bu çatıyı kullanarak DOMO-TEX`lerin burada gerçekleşmesi gerektiğine inanıyorum'