Retinoblastom, çocukluk çağında en sık görülen göz kanseri türüdür. Her yıl yaklaşık 300 vakaya rastlanır. Gözün arkasında başlayan ve beyaz göz bebeği, bulutlu göz, şaşılık, farklı renkte irisler ve kızarıklık gibi belirtiler veren bir tümördür. Erken teşhis edilirse tedavi şansı yüksektir.
Benny’nin Tedavi Süreci: Bir Geni Eksikmiş!
Milliyet'te yer alan habere göre, Benny’nin kanseri erken teşhis edildiği için doktorlar hemen tedaviye başladılar. Tüm vücuduna toksik kemoterapi vermek yerine, bacağındaki bir atardamara mikro kateter yerleştirerek gözündeki tümöre doğrudan kemoterapi uyguladılar. Bu süreç birkaç ay sürdü. Ayrıca genetik testler sonucunda Benny’nin retinoblastoma 1 geninin eksik olduğu ortaya çıktı. Bu gen, bu kansere sahip çocuklarda genellikle görülmez.
Küçük Benny’nin Kanserle Mücadelesi
Şimdi 18 aylık olan Benny’nin kanserden kurtulduğu açıklandı ancak kontroller için her ay hastaneye gitmesi gerekiyor. Doktorlar sol gözündeki görme yetisini çoğunlukla kurtarabildiyse de bir miktar görme kaybı yaşadı ve şimdi bu değişime uyum sağlamasına yardımcı olmak için Utah’taki duyma ve görme engelliler okuluna gidiyor. Küçük Benny, ebeveynlerinin dikkati sayesinde zorlu süreçten kurtuldu. Intermountain’daki çocuk hastanesinde pediatrik onkolog olan Dr. Matthew Dietz de “Ebeveynler, çocuklarının bir gözünün parladığı diğerinin parlamadığı fotoğraflara, videolara ve diğer görüntülere dikkat etmeli” uyarısında bulundu. Ayrıca son yıllarda gelişen telefon kameraları teknolojisinin kırmızı gözü kolayca filtreleyebildiğini ve bu durumun ebeveynlerin teşhis edebileceği kanserin üzerini örttüğünü hatırlattı.
Retinoblastom Nedir?
Peki, retinoblastom nedir? Ebeveynler, çocuklarındaki tehlikeyi erkenden fark edebilir mi? Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Cafer Tanrıverdi, şu bilgileri verdi: “Retinoblastom çocukluk yaşında görülen kötü huylu bir göz içi tümördür. Yalnızca çocuklarda görülür. Etkilenen çocukların neredeyse tamamı 5 yaşın altındadır. Hastaların ortalama tanı alma yaşı 1 yaştır. Retinoblastom gözün arkasında bulunan sinir tabakası hücrelerinden köken alır. Bu hastalık kalıtsal yani ailesel olarak görülebileceği gibi kalıtsal olmadan da hastalarda gözlenebilir. Bir ya da her iki gözü tutabilir. Olguların çoğunda tek göz tutulumu gözlenir. Ailesel tiplerde ise iki göz tutulumu daha sık görülür.”
Belirtileri Nelerdir?
Hastalığın dünyada farklı bölgelerde farklı sıklıkta görülmesine karşın ortalama her 15-20 bin çocuktan birinde gözlendiğinin altını çizen Doç. Dr. Tanrıverdi, “Bu hastalarda tümör çok küçükken genelde herhangi bir semptom gözlenmez. Ancak daha ilerlemiş tümörlerde lökokori denilen göz bebeğinin beyazlaması ve gözlerde kayma yani şaşılık ortaya çıkabilir. Bu çocuklar aileleri tarafından en sıklıkla fotoğraflarda bir göz bebeğinin beyaz çıkmasıyla fark edilerek doktora götürülürler. Etkilenen gözlerde görme azalması söz konusu olabilir” açıklamasında bulundu.
Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Bu hastalıkta erken tanı ve teşhisin çok önemli olduğunu bu tip vakaları çocuk hematoloji - onkoloji bölümü ile alanında deneyimli oküler onkologlar tarafından takip edilmeli. Doç. Dr. Cafer Tanrıverdi, “Yakın takip ve uygun tedavi ile hastalarda göz ve görme kaybının önüne geçilebilir. Aksi halde hastalarda sadece göz kaybı değil, hastalığın yayılması sonucu hayati riskler de ortaya çıkabilir. Bu nedenle tüm bebeklerin doğumdan itibaren düzenli göz muayenesi çok önemli. Bu sayede erken tanı ve tedaviyle olası üzücü tablolar önlenebilir” dedi.