Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Harun Reşit AKÇAY
Harun Reşit AKÇAY

Bayramınız mübarek olsun

Edebiyatçıların gözünden Ramazan yazılarını paylaştık. Bugün Ramazan Bayramı… Müslümanların sevindiği, birbirini tebrik ettiği, hastaların yaşlıların ve büyüklerin ziyaretine gidilmesi gereken eş dost hısım akrabayı ziyaret etmenin bir gelenek olarak devam ettiği sevinme ve mutlu günü… 
Türkiye Diyanet Ansiklopedisinin Bayram maddesinde Osmanlı geleneğinde Bayram kısmında diyor ki: 
“Türk geleneğinde de Ramazan ve kurban bayramları çok önemli kabul edildiğinden bunlar her kesimde yerleşmiş ve tören halini almış bir şekilde kutlanırdı. Bayram törenleri bayram sabahı camilerde veya musalla denilen açık alanlarda kılınan namazdan sonra başlardı. Küçükler büyüklerin elini öper, büyükler yakınlarına ve çocuklara hediyeler dağıtır, kapıya bayramlaşmaya gelen bekçi, çöpçü, tulumbacı, davulcu gibi hizmetlilere bayram bahşişi verilirdi.”
Bugün bu gelenek Anadolu’da halen sürmektedir… Cumhuriyet’in ilânından sonra millî bayramlar resmî protokole dahil edilmiş, dinî bayramların kutlanması ise resmî protokolün dışına çıkarılarak sadece gelenek halinde korunmuştur. 
Bunun böyle olduğu Kadızade Abdullah’ın kaleminden ve bir batılı seyyahın Osmanlı topraklarında Halep’te şahit olduğu bir bayramlaşmayı şöyle anlatılmıştı:
“Ramazan’ı bir bayram takip eder. Bu bayram, mahkemede şahitlerin yeminle hilali gördüklerini söylemelerinin hemen ardından kaleden yapılan top atışları ile ilan olunur. Hilali görüp bunu mahkemeye haber veren ve genellikle yakın köylerden biri olan bu kişiye hizmetine karşılık bir hilat hediye edilir. 

2-7`class=
Üçgünlük bayram boyunca dükkanların çoğu kapalı olduğu gibi iş hayatının da tamamen durduğu görülür. İleri gelenler bayramın birinci gününü çoğunlukla evlerinde geçirerek ziyaretleri kabul ederler, bu ziyaretlere Türkler kadar Yahudi ve Hıristiyanlar da katılırlar. Ziyaretçiler arasındaki ileri gelenler, tebriklerini bildirdikten sonra, kendilerinden oturmaları istenir. Bunlara kahve ve şerbet ikram edilir. Normal bir bayram tebriki mutlu bir bayram dilemekten ibarettir. Buna mukabil karşı tarafın cevabı, her bayrama sağlıklı bir şekilde kavuşmasını dilemek olur. Türkler birbirleriyle bu şekilde selamlaşarak sokaklarda gezinirler, daha samimi olanlar ise birbirleriyle kucaklaşırlar. Sonraki günler ileri gelenler birbirlerinin ziyaretine giderlerken mahiyetlerini ve atlarını ekonomik güçlerinin yettiği en iyi şekilde giydirip kuşatmış olarak dışarı çıkarlar. Devlet daireleri ve evler sürekli olarak neşe içerisindedir. Her gece halkın eğlencesi için havai fişek gösterileri yapılır. Köy ağaları üçgün müddetçe evlerini sürekli açık tutarlar ve işçilerine hediyeler, fakirlere de para ve gıda maddeleri verirler. Bu bayram havası içerisinde her kavimden vatandaşlar bayramın tadını çıkarmaya daha meyyaldir.
Bu bayramda kadınların da kendilerine göre teşrifata müteallik detaylı faaliyetleri vardır. Kadınlarda birbirlerini tebrik eder, karşılıklı ziyaretlerde bulunur ve birbirlerinin çocukları için almış oldukları hediyeleri takdim ederler.”
Bir batılı seyyahının gözüyle 18. yy ‘da Halep’te Ramazan Bayramı- Kadızade Abdullah

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER

ÖNE ÇIKANLAR

1